A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 20, 2011 12:25
Okçulukta 2008 Pekin Paralimpik Oyunları'nda Türkiye'ye ilk altın madalyayı getiren Gizem Girişmen, “Spor herkesin hayatında önemli bir yer tutuyor, ama bana hayatı öğretti” dedi.
Muğla'nın Marmaris ilçesinde düzenlenecek Bedensel Engelliler Okçuluk Türkiye Şampiyonası öncesinde İçmeler Beldesi Şehir Stadı'nda arkadaşlarıyla antrenman yapan Girişmen,
spor yaşamını anlattı.
İlkokulu bitirdiği sırada ailece geçirdiği
trafik kazası sonucu tekerlekli sandalyeye mahkum kaldığını belirten Girişmen, “11 yaşında geçirdiğim kaza sonucu 'T5' seviyesinde omurilik felçlisi oldum. Önce Hacettepe Üniversitesi hastanesinde ameliyatlar geçirdim, ardından Almanya'da 3 ay rehabilitasyon gördüm. Türkiye'ye döndükten sonra yaşama azmimi hiç kaybetmedim, ortaokul ve liseyi Ankara Özel Tevfik Fikret Lisesi'nde okudum. 2004 yılında ise Bilkent Üniversitesinden şeref derecesiyle mezun oldum” diye konuştu.
Okçuluğa tamamen bir tesadüf sonucu başladığını anlatan Girişmen, şunları ifade etti:
“Üniversiteyi bitirdiğim yıl, iş yaşamına başlamadan önce biraz dinlenmek istedim. O dönem hayatıma giren okçuluk hala devam ediyor. Spor herkesin hayatında önemli bir yer tutuyor, ama bana hayatı öğretti diyebilirim. Spor benim için çok önemli ve özel. Hayatımın belki en önemli unsuru değil, ama ana renklerinden biri.”
ÜÇ DİL BİLEN ŞAMPİYON
Bayındırlık ve İskan Bakanlığında çalıştığını, aynı zamanda milli takımda görev aldığını kaydeden Girişmen, İngilizce, Fransızca, biraz da İtalyanca konuşabildiğini söyledi.
Paralimpik oyunlarının yanı sıra bir de dünya şampiyonluğu bulunduğunu bildiren Girişmen, şöyle devam etti:
“2006 yılında da Avrupa üçüncüsü olmuştum. Aynı başarıları elde ederek hen kendimi hem de ülkemi gururlandırmak istiyorum. Sporu bedensel engelli olmak veya olmamakla sınırlamıyorum. Spor herkes için çok önemli. Ne yazık ki spor kültürü olmayan bir toplumuz. Bunun yansımasını da olimpiyatlara katılan sporcu sayısının azlığında görüyoruz. Ben geçirdiğim kazadan önce de spor yapıyordum. O kültürün getirdiği bir başarı. Aile desteği çok önemli. Annemin desteği elde ettiğim başarıda etkili oluyor.”
Her başarının arkasında çok çalışmak, fedakarlık ve disiplin unsurlarının yer aldığını dile getiren Girişmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Geçirdiğim trafik kazasından sonra hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmadım. Kazadan önce ağırlıklı olarak buz pateni ve kayak gibi kış sporları yapıyordum. Kazadan sonra ise rehabilitasyon sürecinde yüzmeye başladım. Yaklaşık iki yıl düzenli yüzdüm. Ancak eğitim hayatımın yoğunluğu nedeniyle o dönemde spora bir süre ara verdim. Üniversitesinden mezun olduktan sonra yeniden yüzmeye başlamayı planladığı sırada, yüzme antrenörümün arkadaşı olan ilk okçuluk antrenörümle tanıştım. Okçuluğa başlamam biraz tesadüf oldu. Okçuluk sporunun hem bireysel hem de sosyal entegrasyonu sağlayan ve güçlendiren özelliği benim için çok önemli.”
“GİZEM'İN YILDIZI OLİMPİYATTA PARLADI”
Bedensel Engelliler Okçuluk Milli Takımı Antrenörü Nejat Üstün, Gizem Girişmen'in olimpiyatta parlayan yıldızları olduğunu dile getirdi.
Gizem Girişmen'in yetenekli ve her yönüyle komple bir sporcu olduğunu anlatan Üstün, şunları söyledi:
“Örnek sporcu olması, çalışkanlığı, başarısı ortada. Bunlar bir araya geldiğinde sonuç ortaya çıkıyor. Gizem'in bundan sonraki yarışmalarda da başarılı olacağını, dünya şampiyonası kotasını alacağını düşünüyoruz. Gizem'i takip eden başka sporcularımız oldu. Gizem diğer sporcularımızın lokomotifi. Bütün spor branşlarında lokomotifler vardır. Bu lokomotifler takımı sürükler, onlara da ivme kazandırır. Bu bizim için bir şanstı ve bu şansımız devam ediyor.”