Murat TOSUN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2006 00:00
Dünya Ralli Şampiyonası (WRC), son dönemde en büyük sıkıntıyı star yaratamamaktan çekiyor. Birkaç yıl öncesine kadar Tommi Makinen, Colin McRae, Carlos Sainz gibi isimlere eklenen Marcus Gronholm ve Sebastien Loeb gibi usta pilotlar Dünya Ralli Şampiyonası parkurlarındaki kahraman sayısını artırmıştı. Ancak günümüze gelindiğinde "ralli kahramanı" olarak adlandırılan ve seyircilerin parkurlara gelmesini sağlayan pilotlar birer birer emekliye ayrıldı. Durum böyle olunca seyirci sayılarında önemli bir azalma yaşanmaya başladı.
Bugün parkurlarda ’Kahraman’ olarak adlandırılan birkaç pilot kaldı. Bunların başında tabii ki Fransız pilot Sebastien Loeb geliyor. Ancak Loeb’ün en büyük eksiği star karizması olmaması.
Sebastien Loeb... O kesinlikle rallinin yeni kahramanı. Geçtiğimiz iki sezonu şampiyon olarak noktalayan ve bu yılda fırtına gibi pilotajına devam eden Sebastien Loeb üçüncü şampiyonluğuna çok fazla zorlanmadan uzanacak gibi görünüyor. Fransızların rallilerdeki halk kahramanı olan Loeb elde ettiği başarılı sonuçlarla ralli fanatiklerinin kalbinde de çoktan tahta kuruldu ve bunun keyfini sürüyor. Karizmatik yapısı zaman zaman eleştirilere neden olsa bile Sebastien Loeb geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen Fransa Rallisi’ni de ilk sırada tamamlayarak bu yarışlarda elde
ettiği zafer sayısını 23’e çıkardı.
REKORA 4 YARIŞ KALDI
Sezonun ilk iki yarışında Marcus Gronholm’ün arkasında ikinci sırada finiş gören Sebastien Loeb Meksika Rallisi’nden itibaren hakimiyeti yine tam olarak ele almaya başladı. Meksika Rallisi’ni ilk sırada tamamlayan Loeb sonrasında İspanya’da da ilk sırayı kimseye kaptırmadı. Sezonun beşinci ayağı için kendi seyircisi önüne Fransa’da çıkan şampiyon pilot burada da zafere uzanmakta çok fazla zorlanmadı. Sezonun ilk iki ayağında kendisini geçmeyi başaran Gronholm’ün 29 saniye önünde zafere uzanan Loeb böylelikle arka arkaya üçüncü zaferini kazanmanın sevincini yaşadı. Böylelikle kariyerindeki 23’üncü birinciliği elde eden Sebastien Loeb Dünya Ralli Şampiyonası tarihinin en çok yarış kazanan pilotu olan Carlos Sainz’ın 26 yarışlık zaferine de bir adım daha yaklaşmış oldu. Loeb bu performansını devam ettirirse, bu rekorun da paramparça olmasını izlemek için çok fazla beklemeyeceğiz.
Son iki yılı şampiyon olarak tamamlayan ve 2006 sezonunda da fırtına gibi esmeye devam eden Loeb şimdilerde rallinin tek kahramanı gibi. Çünkü bu pilotun en önemli rakibi olan Marcus Gronholm bile çaresiz bir şekilde "bu pilota nasıl yetişeceğimi bilmiyorum" açıklamasını yapıyor.
GRONHOLM’UN TESELLESİ
Fransa Rallisi’nde ikinci sırada finiş gören Marcus Gronholm’ün en büyük mutluluğu ise bu yarıştan sekiz puanla ayrılmak oldu. Loeb’ün 29 saniye arkasında kalan Gronholm 35 puanla pilotlar klasmanında da ikinci sıradaki yerini sağlamlaştırdı. Ancak 2000 ve 2002 yıllarında Dünya Şampiyonu unvanını alan Gronholm için ikincilik hiçte iyi bir sonuç değil. Çünkü Finli pilot şampiyonluklar için yaratılmış bir karaktere sahip. İspanya Rallisi’ni ikinci sırada tamamlayarak tüm dikkatleri üzerine toplamayı başaran Daniel Sordo ise bu yarışta da üçüncü sırada finiş görerek adını podyuma yazdırmayı başardı. Sordo bu yarıştan da elde ettiği puanlarla genel klasmanda da üçüncülük koltuğuna daha rahat bir şekilde oturdu.
Fiat Rallisi İstanbul sokaklarına geri dönüyor
Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu tarafından organize edilen ve Türkiye’nin en eski uluslararası organizasyonu olan 35’inci Fiat Rallisi’nin tanıtım toplantısı İstanbul’da gerçekleştirildi. Uzun bir aradan sonra 2006 sezonunda İstanbul’da start alacak yarışın detaylarının açıklandığı toplantıda ralli ile ilgili ilk bilgiler verildi. Yıllardır süregelen
başarılı organizasyonu ile Avrupa Ralli Şampiyonası içindeki ayrıcalığını koruyan Fiat Rallisi bu sezon koşulacak toplam 9 ayaktan ikincisi olacak.
TAKSİM’DEN START ALACAK
Fiat Rallisi’nin 12 Mayıs 2006 tarihinde Taksim Meydanı’ndan saat 19:00 itibariyle start alacağını belirten TOSFED Başkanı Mümtaz Tahincioğlu, Fiat Rallisi’nin bu kadar uzun bir süredir devam etmesinin federasyon ile Fiat arasındaki mükemmel uyumdan kaynaklandığını vurguladı. Toplantıda konuşan Fiat Marka Direktörü Okan Baş ise motorsporlarına aralıksız destek veren bir kurum olan Fiat’ın adını taşıyan bu rallinin kusursuz şekilde gerçekleştirileceğini belirterek tüm yarışseverleri ralliye davet etti.
Ralli merkezi olarak İstanbul Park Pisti’nin kullanılacağı organizasyon Şile ve Kocaeli’ni kapsayan bir güzergah üzerinde gerçekleştirilecek. İki ayak, altı kısımdan oluşan yarışta iki kez geçilecek özel seyirci etabı ve servis alanı ise İstanbul Park içinde yer alacak. 23 özel etabın geçileceği yarışın tamamı 802.45 km’lik asfalt parkurda koşulurken, ralli 14 Mayıs Pazar günü İstanbul Park’taki servis alanı içinde saat 14:58’te sona erecek.
Petrol Ofisi’nden motorsporları rüzgarı
Akaryakıt ve madeni yağ sektörünün lideri Petrol Ofisi, Formula 1’in bir alt kategorisi GP2’de Petrol Ofisi FMS Team olarak Jason Tahincioğlu ile İspanya’da, F3 Avrupa Şampiyonası’nda ise Cemil Çıpa ile Almanya’da uluslararası platformda start aldı. Türkiye algısını güçlendirmek ve uluslararası söylemini pekiştirmek inancı ile sosyal
sorumluluk üstlenen Petrol Ofisi, Formula 1 Petrol Ofisi Turkish Grand Prix sponsorluğu ile birlikte motorsporlarında geleceğe yatırım yapıyor.
8-9 Nisan’da gerçekleşen iki ayrı şampiyonada Petrol Ofisi pilotları Jason Tahincioğlu ve Cemil Çıpa, Petrol Ofisi ve Türk bayraklı araçları ile Avrupa pistlerinde mücadele etti. Türkiye’nin en genç pist pilotu olarak bilinen Cemil Çıpa 8-9 Nisan tarihlerinde Petrol Ofisi sponsorluğunda F3 Avrupa Şampiyonası Gençler Kupası’nda Almanya’nın Hockenheim şehrinde start aldı. Petrol Ofisi ile ilk kez uluslararası platformda yarışan Cemil Çıpa kendi klasmanı Drivers Trophy de (Gençler Kupası) üçüncülüğü elde etti.
PO FMS Imola’ya hazır
Petrol Ofisi FMS Team olarak uluslararası programda yerini alan Petrol Ofisi takımı ile yarışan Türk pilot Jason Tahincioglu ise ilk startını 8-9 Nisan tarihleri arasında İspanya’nın Valencia kentinde aldı. Jason Tahincioğlu ile birlikte Petrol Ofisi FMS Team adına yarışan Luca Filippi ilk yarışlarında mekanik arızalardan dolayı sorun yaşadılar. PO FMS yarış takımı mühendisleri cumartesi günü bilgisayar yazılımlarındaki problemi çözemediklerinden araçların vites kutularında meydana gelen arızadan dolayı her iki araçta da pilotlar gerçek performanslarını sergileyemediler. PO FMS yarış takımı mühendisleri yarış sonrası yaptıkları açıklamalarda sorunun üstesinden geldiklerini Imola yarışında hem araçların hem de pilotların üst seviyede hazır olacaklarını belirttiler.
Ömer Koçyiğit’i andık7 Nisan 2005 tarihinde Türkiye Pist Şampiyonası’nın ilk ayağının koşulduğu İzmir’de elim bir kaza sonucu değerli arkadaşımız Ömer Koçyiğit’i kaybetmiş olmanın üzüntüsünü yaşamaya devam ettiğimiz şu günlerde Ömer Koçyiğit aramızdan ayrılalı tam bir yıl oldu. Motorsporları sezonunun başladığı günlerde kendisini kimsenin unutmadığı sevgili arkadaşımız Ömer Koçyiğit sevenleri tarafından 17 Nisan Pazartesi günü mezarı başında anıldı. Tüm sevenleri ve camia olarak bu derin acıyı paylaşırken, bir kez daha kendisini rahmetle anıyor ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz.
Kara, Korsika’dan üç puanla döndü
Fatih Kara-Cem Bakançocukları pilotajında Dünya Gençler Ralli Şampiyonası’nda mücadele eden Renault Sport
Türkiye, ikinci sınavını altıncı sırada tamamladı. 6-9 Nisan tarihlerinde Korsika Adası’nda gerçekleştirilen Rallye De France’ın birinci ve ikinci günü lastik patlaması nedeniyle klasmanda gerileyen Kara, üçüncü gün de son etapta yoldan çıkarak zaman kaybetti ve finişe altıncı sırada ulaştı. Dünya Gençler Ralli Şampiyonası (JWRC) kategorisinde 2006’da start alan "ilk" Türk sporcu olan Fatih Kara, bu zorlu mücadeledeki ikinci startında şanssızlıklara rağmen finişe ulaşarak 3 puan kazanmayı başardı.
Bu şampiyonayı takip eden 21 pilottan biri olarak sezona İspanya Katalunya Rallisi’ndeki yedincilikle iyi bir başlangıç yapan ekip, ikinci rallilerinde JWRC kategorisinde ilk 5 içerisinde finiş görme hedefi ile start aldı ama şanssızlıklar buna engel oldu. Renault Sport Türkiye pilotu Fatih Kara yarışla ilgili duygularını şu şekilde dile getirdi: "Sezonun ikinci rallisi olan Rallye De France tecrübe gerektiren ve asfalt yarışlar arasında bana göre en zor ralli. Biz de bunun bilincinde Clio’muz ile tecrübemizi artırmak ve finişe ulaşmak hedefi ile ralliye başladık. İlk gün ve ikinci gün patlayan lastiklerimiz bize gerçekten de çok değerli zamanlar kaybettirdi. Ancak bir anlamda şanslıydık çünkü çok daha ağır hasarlar alarak ralliye devam edemeyen pek çok rakibimiz oldu. Son gün yaşadığımız talihsiz kaza ise bizi gerçekten de çok üzdü."