Taşdemir'den bir ilk
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Mart 30, 2011 10:37
Üç Bant Milli Takımlar Dünya Şampiyonası'nda daha önce iki kez Semih Saygıner ile birlikte yaşadığı dünya şampiyonluğuna bu yıl Lütfi Çenet ile birlikte ulaşarak Türk bilardo tarihinde bu başarıyı üçüncü kez yaşayan tek sporcu olan Tayfun Taşdemir, zirvedeki yerini korumak istiyor.
Almanya'nın Viersen kentinde 16-20 Mart tarihleri arasında gerçekleştirilen 3 Bant Milli Takımlar Dünya Şampiyonası'nda Lütfi Çenet ile birlikte dünya şampiyonu olan milli bilardocu Tayfun Taşdemir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bilardoya 17 yıl önce üniversiteye giderken hobi olarak başladığını anımsattı.
Milli takıma 2000 yılında girdiğini anlatan Taşdemir, “2000-2002 yılları arası en iyi çıkış dönemim. İlk 500'den ilk 8'e girmeyi başardım. Hollanda'dan teklif aldım ve hala Hollanda, Fransa ve İspanya liglerinde mücadele ediyorum” dedi.
Taşdemir, Türk bilardosunda önemli başarıları bulunan Semih Saygıner ile birlikte daha önce takımda mücadele ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Dünya şampiyonluğunu 2003 ve 2004'te Semih Saygıner ile yaşamıştım. O zaman kaptan oyuncu Semih Saygıner'di. Şimdi kaptan oyuncu benim. Lütfi Çenet ile birlikte kaptan sıfatıyla şampiyonluğu kazanmak ayrı bir duygu. Fakat asla iki oyuncuyu birbirinden ayırmamak lazım. Üçüncü kez şampiyonluğu tekrarladım. Lütfi Çenet ile bir Avrupa ve bir de dünya şampiyonluğu kazandım. Türkiye'de milli takımlar şampiyonasında üç defa dünya şampiyonluğum var. Bunu başarmış tek Türk olarak şampiyonluğun gurur ve keyfini yaşıyorum. Semih dahil daha önce bu başarıyı sağlayan olmadı. Ben bunu iki kez Semih ve bir kez de Lütfi ile birlikte yaşadım.”
Takım oyununu sevdiğini ve bilardonun dışında başka bir işinin olmadığını dile getiren Taşdemir, “Zaten zaman yetmiyor. Hollanda, Fransa ve İspanya liglerinde mücadele ediyorum. Yılın yaklaşık 250 gününü yurt dışındayım. Yolculuklar hariç yılın 150 gününü sadece yarışarak geçiriyorum. Şu an dünya klasmanında 11. sıradayım. İlk etapta ilk 4'e girmek ve ardından da bir numara olmak istiyorum” diye konuştu.
TAKIM ARKADAŞI ÇENET
Tayfun Taşdemir'in takım arkadaşı Lütfi Çenet de lise son sınıfta bilardoyla tanıştığını kaydetti.
Bilardoda 2005 yılından itibaren ulusal ve uluslararası turnuvalara katılmaya başladığını belirten Çenet, “2008 yılında Avrupa üçüncülüğü, 2009'da Avrupa şampiyonluğum var. Şimdi de dünya şampiyonu olduk. Artık bu yerimizi koruyarak hep kürsüde yer almak istiyorum” dedi.
Bilardoya başladığında Semih Saygıner'i imrenerek izlediğini anlatan Çenet, “Onunla fazla mücadele etme şansım olmadı ama bizim için öncü oldu. Istaka benim arkadaşım. Bilardo masası da hayatım. Birkaç gün bilardo oynamasam sıkılıyorum. Dönem dönem özel hayatımın önüne geçiyor. Şu an için birinci sırada bilardo yer alıyor” diye konuştu.
Çenet, başarılarına rağmen devlet desteğinin yeterli olmadığını savunarak, şöyle konuştu:
“Avrupa şampiyonu ve üçüncülüğünün yanı sıra dünya şampiyonu olduktan sonra devlet desteğini arkamızda isterdik. Diğer branşlardaki gibi olmasa da desteklenmeyi beklerdik. Ödüllendirme tarzı diğer branşlara göre çok az. Bilardoda yetenekli gençler, Avrupa ve dünya şampiyonu olduğunda alacakları parayı duysalar sporu bırakırlar. Biz gönül vererek bu işi yapıyoruz ama en azından sporu bıraktığımızda kendimizi idare ettirecek bir paramız olmalı.”
Milli takıma 2000 yılında girdiğini anlatan Taşdemir, “2000-2002 yılları arası en iyi çıkış dönemim. İlk 500'den ilk 8'e girmeyi başardım. Hollanda'dan teklif aldım ve hala Hollanda, Fransa ve İspanya liglerinde mücadele ediyorum” dedi.
Taşdemir, Türk bilardosunda önemli başarıları bulunan Semih Saygıner ile birlikte daha önce takımda mücadele ettiklerini belirterek, şöyle konuştu:
“Dünya şampiyonluğunu 2003 ve 2004'te Semih Saygıner ile yaşamıştım. O zaman kaptan oyuncu Semih Saygıner'di. Şimdi kaptan oyuncu benim. Lütfi Çenet ile birlikte kaptan sıfatıyla şampiyonluğu kazanmak ayrı bir duygu. Fakat asla iki oyuncuyu birbirinden ayırmamak lazım. Üçüncü kez şampiyonluğu tekrarladım. Lütfi Çenet ile bir Avrupa ve bir de dünya şampiyonluğu kazandım. Türkiye'de milli takımlar şampiyonasında üç defa dünya şampiyonluğum var. Bunu başarmış tek Türk olarak şampiyonluğun gurur ve keyfini yaşıyorum. Semih dahil daha önce bu başarıyı sağlayan olmadı. Ben bunu iki kez Semih ve bir kez de Lütfi ile birlikte yaşadım.”
Takım oyununu sevdiğini ve bilardonun dışında başka bir işinin olmadığını dile getiren Taşdemir, “Zaten zaman yetmiyor. Hollanda, Fransa ve İspanya liglerinde mücadele ediyorum. Yılın yaklaşık 250 gününü yurt dışındayım. Yolculuklar hariç yılın 150 gününü sadece yarışarak geçiriyorum. Şu an dünya klasmanında 11. sıradayım. İlk etapta ilk 4'e girmek ve ardından da bir numara olmak istiyorum” diye konuştu.
TAKIM ARKADAŞI ÇENET
Tayfun Taşdemir'in takım arkadaşı Lütfi Çenet de lise son sınıfta bilardoyla tanıştığını kaydetti.
Bilardoda 2005 yılından itibaren ulusal ve uluslararası turnuvalara katılmaya başladığını belirten Çenet, “2008 yılında Avrupa üçüncülüğü, 2009'da Avrupa şampiyonluğum var. Şimdi de dünya şampiyonu olduk. Artık bu yerimizi koruyarak hep kürsüde yer almak istiyorum” dedi.
Bilardoya başladığında Semih Saygıner'i imrenerek izlediğini anlatan Çenet, “Onunla fazla mücadele etme şansım olmadı ama bizim için öncü oldu. Istaka benim arkadaşım. Bilardo masası da hayatım. Birkaç gün bilardo oynamasam sıkılıyorum. Dönem dönem özel hayatımın önüne geçiyor. Şu an için birinci sırada bilardo yer alıyor” diye konuştu.
Çenet, başarılarına rağmen devlet desteğinin yeterli olmadığını savunarak, şöyle konuştu:
“Avrupa şampiyonu ve üçüncülüğünün yanı sıra dünya şampiyonu olduktan sonra devlet desteğini arkamızda isterdik. Diğer branşlardaki gibi olmasa da desteklenmeyi beklerdik. Ödüllendirme tarzı diğer branşlara göre çok az. Bilardoda yetenekli gençler, Avrupa ve dünya şampiyonu olduğunda alacakları parayı duysalar sporu bırakırlar. Biz gönül vererek bu işi yapıyoruz ama en azından sporu bıraktığımızda kendimizi idare ettirecek bir paramız olmalı.”