Oluşturulma Tarihi: Temmuz 05, 2002 01:49
Federasyon Başkanı, Çin maçı öncesi, ‘‘İki Avrupa Şampiyonası'na gittik, takımı Dünya Kupası'na getirdik. Kimseye yaranamadık. Gruptan çıkamazsak istifa edeceğiz. Görevi bırakırken öyle bir hareket yapacağım ki, televizyonlarda jenerik olacak’’ dedi.
Kosta Rika maçı dakika dakika yaklaşıyordu. Şenol Güneş'in her fırsatta söylediği gibi bu maç bizim için bir final karşılaşmasıydı. O sırada kamptaki arkadaşlık ve dayanışma en üst düzeye çıkmıştı. Zaman zaman herkesin kahkahalarla güldüğü ilginç olaylar eksik olmuyordu.
Bir sabah Ümit Özat, kahvaltıya uykulu, zor açabildiği kıpkırmızı gözlerle indi. Takım arkadaşları merak içinde nedenini sordular.
Ümit, ‘‘Hiç sormayın’’ diyerek başladı anlatmaya... ‘‘Dün gece yatarken telefonumu kapatmayı unutmuşum. Aradaki 6 saatlik farkı hesap edemeyen bir gazeteci beni arayınca telefon sesiyle uyandım. Onu mahçup etmemek için de sohbeti kesemedim. Ama sonra da benim de uykum kaçtı. Sabaha kadar yatakta kıvranıp durdum.’’
Bunun üzerine tüm milliler ‘‘Telefonunu açık unutursan, bu cezaya da katlanırsın’’ diyerek gülmeye başladı. Ümit, o günden sonra yatmaya giderken telefonunu ilk kapatan futbolcumuz oldu.
ULUSOY ZİRVEDE PATLADI
Incheon'daki Kosta Rika maçı... 1-1'lik skorla C Grubu'ndaki ilk puanımızı almıştık ama eleştiri bombardımanı gümbür gümbür yeniden başlamıştı. Artık gruptan çıkma hesapları Çin maçımızla birlikte Brezilya-Kosta Rika karşılaşması üzerine yapılıyordu. Şenol Güneş, yaşanan hayal kırıklıkları ile iyice bunalmıştı... Yardımcıları ve Futbol Federasyonu Başkanı Haluk Ulusoy ve yöneticilerle birlikte Grand Hilton Otel'de topluca istifa konusunu masaya yatırdılar.
Ulusoy, ‘‘Ben yıllarımı Milli Takım'ın başarısına verdim. İki Avrupa Şampiyonası'na gittik, takımı
Dünya Kupası'na getirdik. Kimseye yaranamadık. Gruptan çıkamazsak istifa edeceğiz. Görevi bırakırken öyle bir hareket yapacağım ki, televizyonlarda jenerik olacak’’ dedi. Güneş de bu karara katıldı. Böylece Çin maçı öncesi yöneticilerdeki gerilim doruk noktaya ulaştı. Güneş, futbolculara çok kararlı konuştu: ‘‘Çin maçı temizlik karşılaşması olacak. Bugüne kadar yapılan kayıpları telafi edeceğiz’’. Böylece bir bakıma gruptan çıkacaklarının garantisini veriyordu. Dediği gibi de oldu.
ÖZDEMİR YOL GÖSTERDİ
Millilerimiz Türkiye'den binlerce kilometre uzaktaydı, ancak Türk basınını yakından çok yakından izliyorlardı. Ellerindeki laptoplar ve otelin internet bağlantısıyla her gelişmeden anında haberdar oluyorlardı. Gazetelerdeki haberleri en ince ayrıntısına kadar okuyan futbolcular, yapılan bazı eleştirileri çok haksız buluyordu...
Öfkeleniyorlardı. Şenol Güneş ise olumsuz haberleri zaman zaman oyuncularını hırslandırmak için kullanıyordu... Haberleri onlara gösterirken, ‘‘Siz bunlara layık değilsiniz’ diyordu... ‘‘ Sahaya çıkın ve kim olduğunuzu herkese gösterin.’’
Futbolcuların bir kısmı kişilik haklarına saldırıya ve hakarete varan eleştirilere çok sert tepki gösteriyordu. Bunun üzerine Milli Takımlar Sorumlusu Selami Özdemir, onlara haklarını arama yolunu gösterdi. Özdemir, ‘‘Bu saldırılara yargı yoluyla yanıt verebilirsiniz. İstiyorsanız mahkemeye başvurun’’ dedi. Bunun üzerine Okan Buruk ve arkadaşları Türkiye'deki avukatlara yargı yoluna gidilmesi için vekaletname gönderdi. Ve ardından Hakan Şükür'ün ikili görüşmelerde söyledikleri belirtilen açıklamaları medyada yer aldı. Bu gelişme, Türk basını ile milli takım kafilesi arasındaki ipleri o aşamada tamamen kopardı. Millilerimiz, sadece yabancı medya kuruluşlarına röportajlar veriyordu... Türk medyasına tek laf etmeme kararı almışlardı.
Peki neydi bu Hakan Şükür krizi?
HAKAN KAFALARI KARIŞTIRDI
Hakan, ilk iki maçta etkisiz kaldığı için eleştiri oklarının ana hedefi olmuştu. Kosta Rika maçının bunalımlı sonrası... Kanal D görevlileri, alışverişe çıktıklarında Hakan'ın kendilerine, ‘‘Bıktım artık, Milli Takımı bırakıyorum. Eleme maçları dışında bir daha finallere gitmem. Pas alamıyorum’’ dediğini medyaya yansıttı.. Ve kıyamet koptu. ‘‘Takımı Güneş değil, Hakan yapıyor’ iddiaları bardağı taşırdı... Bunalan Hakan bir basın toplantısı ile hakkındaki iddiaların asılsız olduğunu söyledi. Ancak Hakan söylediklerini yalanlarken, bir çelişkiden de kurtulamıyordu...
‘‘İkili ilişkilerde konuştuğumun basına yansımasını istemem. Ben kötü söylesem de iyi yansıtılmalı’’ demesi, akılları bulandırdı. Hakan'a yönelik eleştiriler milli takım futbolcularının birbirlerine sımsıkı sarılmasına yol açtı. Basına sert tavır alan futbolcular, Hakan'a sahip çıktı.
KRAL’A MÜTHİŞ DESTEK
Hakan'a şöyle dediler: ‘‘Bugüne kadar bizi sen bu yerlere getirdin. Bu söylenenlere kafanı takma. Buraya hepimiz tek bir amaç için geldik, o da Türkiye'ye başarıyla dönmek. Bu yüzden sen sahada futbolunu oyna.’’
Hakan zorda kaldığı, yıkıldığı bu günlerde en büyük yardımı oda arkadaşı Arif'ten gördü. Arif, Kral’a özel terapi uyguluyordu...
Başta Hasan Şaş, tüm oyuncular Hakan'ı kazanmak için çeşitli şakalar yaptılar. Takımın neşe kaynağı Hasan tüm arkadaşlarının moral hocası oldu. Kimi sıkıntılı görse hemen yanına gidiyordu...
Böylece sıkıntılardan yavaş yavaş sıyrılan millilerimiz gruptaki son maçlarında Çin karşısına çıkıyordu... Ama bir yandan da akılları Kosta Rika-Brezilya maçındaydı.
Yine marşlarla Seul Dünya Kupası Stadı'na gidildi. Güneş, sahaya çıkılırken şunları söyledi: ‘‘Bizim için tüm kötü anıların silineceği bir maça çıkıyorsunuz. Gruptan çıktığımızda herşey unutulacak. Merak etmeyin, Brezilya, Kosta Rika'yı yenecek, yeter ki siz Çin karşısında istediğiniz farkı yakalayın. Kupada ilk golümüzü attık, ilk puanımızı aldık. Şimdi de 3 puanla bu gruptan çıkacağız’’.
BREZİLYA NE YAPIYOR?
Müthiş bir azimle sahaya çıkan ay-yıldızlılar, maçın ilk dakikalarında golleri peş peşe buldular. Kulübeden sürekli ‘‘Brezilya 1-0 oldu’’, ‘‘2-0 oldu’’ diye Suwon'daki maçın sonucu futbolculara anında iletiliyordu.
Brezilya'nın her attığı golle sevinçten uçuluyordu... Ama bir ara Kosta Rika'nın golleri büyük endişe yarattı. Durum 3-2 olmuştu ve bu skor kupaya veda etmemiz demekti.
Ancak mutlu sona ulaşan ay-yıldızlı ekibimiz oldu. Takımımız Çin engelini 3-0'la geçerken Brezilya da Kosta Rika‘yı 5-2'lik skorla devirmişti. Müthiş başarı: Dünya Kupası'nda ikinci turdaydık.
Gerçekten Güneş'in dediği gibi Çin karşılaşması temizlik maçı olmuş, Milli Takım hak ettiği tur biletini alırken tüm sıkıntılara sünger çekilmişti.
Artık Japonya yoluna çıkıyorduk. Bu, çığlık çığlığa geçecek muhteşem bir yolculuktu.
‘‘Milli Takım'ın neşe ve moral kaynağı Hasan Şaş'tı. Kimi sıkıntılı görse hemen yanına giden Hasan, ‘Kötü yazılara gülün geçin. Biz bir takım ruhu taşıyoruz. Bu ruhu kimse bozamaz' diyordu.’’‘‘Eleştirilerle yıkılan Hakan Şükür, başta oda arkadaşı Arif olmak üzere arkadaşlarından büyük destek gördü. Futbolcular, kaptana ‘‘Biz senin her zaman arkandayız’’ diyerek sürekli moral verdi.İMAJI KİM YARATTI?
Kosta Rika maçının bir gün öncesinde muzip Hakan Ünsal, Ümit Davala’nın yanına gelerek ‘‘Senin saçını kesip, yeni bir imaj vereceğim. Bütün dünya da seni bu imajınla izleyecek. Göreceksin, maçta bir kamera sadece senin üzerinde olacak’’ dedi. Maçta kameralar Ümit’e odaklandı. Yarın: Nefeslerin tutulduğu dakika