Oluşturulma Tarihi: Eylül 22, 2001 00:00
Büyük maçın taraftarları Şampiyonlar Ligi'nde aldıkları olumsuz sonuçları takiben, her zamanki gibi köşemize telefon yağdırdılar.Aralarında İstanbul Merdivenköy'den F.Bahçeli Avni Şenkal ve arkadaşlarıyla, Feriköy'den G.Saraylı Ferdi Uysal ve arkadaşları aynı duyguları paylaştılar.‘‘İki takım da yenildi. Üzgünüz. Ancak bugünkü maçın havası her zaman başkadır. Taraftarlarımızı öncelikle centilmenliğe davet ediyoruz. Maçta saygı duruşu yapılırsa bir dakika için statta lütfen çıt çıkmasın. Gol yiyelim, gol atalım, galip gelelim, mağlup olalım ama önce milyonlarca insanımıza örnek olalım. Bir kötünün yüzünden bin taraftarı yakmayalım. Yöneticiler ve sporcuların uyguladıkları yakınlığa bizde uyalım. Polisimiz aramızda yer alsın ve düzeni bozanları anında dışarı atsın...’’Gelin de benim yerimde olup G.Saraylı ve F.Bahçeli taraftarların müşterek haklı uyarıları karşısında duygulanmayın bakalım.Helal olsun hepinize benim değerine baha biçilmez gerçek taraftarlarım. Hepinize başarılar diliyorum.SUÇLU KİM?
Beşiktaş'ın başına gelenler, taraftarlarını üzmeye devam ediyor. Özellikle İstanbulspor yenilgisinden sonra, bir yanda telefonum, öte yanda faksıma sanki eleştiri yağmuru yağdı. İstanbul Ortaköy'den Melih Candan ve arkadaşları telefonda çılgınlar gibiydiler. ‘‘Bu yıl yönetim olarak çok büyük hatalar yapıldı. Öncelikle kulüpler parasız yönetilmiyor beyefendi. Bizimkiler sağolsunlar, parayı Shorunmu, Ali Eren, Karhan ve Münch gibi, defansımızın temel direklerini satarak sağladılar. Kala kala Ümit'le Erman efendiye kaldık. Erman da çenesindeki tuhaf sakalına mı, yoksa rakiplerini önlemeye mi baksın, şaşırıp kaldı.Sonunda olanlar 35'lik sürpriz kalecimiz Kjaer'e oldu. Arada Ahmet Dursun kayboldu, Tümer sakatlanıp kahroldu. İlhan'a da, iki gol atınca bir haller oldu. Kısaca olanlar Karakartal'ımıza oldu. Vallahi ne yapar, ne ederiz bilemiyoruz. Sen Fenerbahçelisin ama, Beşiktaş'ı da sevdiğin için sana sesleniyoruz. Beşiktaş'ımızda suçlu kim, ağabeyimiz’’ dediler.Beşiktaş her zaman söylediğim gibi büyüktür çocuklar. Büyüklük de bir iki yenilgiyle kaybedilmez. Sabırlı olun, gelecek günleri bekleyin. Sevinç dolu günlerinizde de beni arayın lütfen.Ayıp olmadı mı?Faks Almanya Münih'ten Recep Özsan ve arkadaşlarıyla, Ankara Bahçelievler'den Özdemir Kılıçarslan ve arkadaşlarından geliyor. Tamamının duyguları da aynı sözlerle başlıyor ‘‘Amatörlere ayıp ettik.’’ Ve devam ediyorlar...‘‘Sporcularımız bilindiği gibi Tunus'tan sessiz sedasız yurda döndü. Oysa bu oyunlara katılanların arasında çok sayıda altın, gümüş ve bronz madalya kazananlar vardı.Milletimize şampiyonluklar kazandırıp, bayrağımızı şeref gönderlerine çektiren evlatlarımız, şayet profesyonellik adına başarı kazansalardı, yer yerinden oynar, davul zurnalarla karşılanırlardı. Bu nedenle biz sporseverler, bu sönük karşılamadan çok utandık. Amatör sporcularımızdan vefasız insanlarımız adına özür dileyerek, yöneticilerimiz ve sporcularımızın tamamını can-ı yürekten kutluyor, hoşgeldiniz diyoruz.’’Ben de bu faksı sporsever 65 milyon Türk adına değerlendirip, içten ve asil duygulara katılıyor, tüm amatör sporcularımızı ve onları yönetenleri şerefli alınlarından öpüyorum.Akademik toplantıG.Saray F.Bahçe maçı arefesinde taraftarlardan gelen çeşitli telefon ve faksların arasında ilginç bir davete uyup, şahane bir gün yaşadık.Hürriyet ve Milliyet'in sevgili
spor müdürleri Esat Yılmaer ile Necil Ülgen ‘‘Hulki ağabey hazırlan, Bahçeşehir Kolej ve Üniversitesi'nden bir davet aldık. Spor tesislerini göreceğiz. Engin Verel kardeşimiz bu kuruluşun sahibi Sayın Enver Yücel'in davetini bizlere iletti. Gidip ziyaret edeceğiz’’ dediler.Bahçeşehir Üniversitesi gazetelerimize 8-10 km mesafede. Başta Hürriyet, Milliyet ve Posta'nın yönetmenleri Yücel Telören, Mehmet
Aslan, Cem Şengül ve Can Uyguç olmak üzere birbirinden değerli spor yazarlarıyla birlikte kısa sürede tesislerdeydik. Aslında tesis de değil, yeşillikler içinde bir kültür yuvası ve spor cennetinde gibiydik.Rektör Halil Güven, Kolejler Genel Müdürü eski F.Bahçeli futbolcu İsmail Kurşun, Spor Okulu Müdürü Haydar Sarısoy, Basın temsilcisi Cem Kaçmaz ve Halkla İlişkiler Müdiresi Faika Bürkan hanım tarafından çok sıcak bir atmosferde karşılandık.Yaklaşık 2000 öğrencinin eğitim alıp spor yaptığı şahane tesislerde unutamayacağımız birgün yaşadık.Çeşitli anılarla süslü sohbetlerimiz döndü dolaştı bugünkü G.Saray-F.Bahçe maçına düğümlendi.Değerli eğitimciler ve spor basınının değerli kalemleri Şampiyon Kulüpler yarışmasının bu maçın sonucunu etkilemeyeceğinde anlaştılar.Unutulmaz ziyaretin sonunda ‘‘Maçı kim kazanırsa kazansın ama öncelikle asırlık dostluk kazansın’’ deyip, iki takıma da başarılar dilediler.Ben de bu dileği iki takımın taraftarları olan sizlere iletiyor, ‘‘Yaşasın F.Bahçe G.Saray dostluğu’’ diyorum.Lejyonerlere sevgiler...Konuyla ilgili faks ve telefonlar yurdun çeşitli bölgelerinden geldi. Aralarında Tekirdağ Hayrabolu'dan Hasan Kızancık ve arkadaşları duygularını açıklarken çok keyifliydiler. ‘‘İtalya'da Hakan Şükür, Emre, Okan, Ümit ve daha da önemlisi koskoca Milan'ın başında da Fatih Terim'imiz. İspanya'da Tayfun'la, Fatih. İngiltere'de Alpay, Tugay, Mustafa İzzet. Tamamı Milli Takımı'mızın gözbebekleri evlatlarımız. Tribünlerden yükselen alkışlarla, nerden baksanız Türkiye imajının reklamı yapılıyor. Bu evlatlarımıza ne yapsak, ne etsek vallahi haklarını ödeyemeyiz. Kazandıkları dövizler analarının ak sütü gibi helal olsun’’ deyip devam ediyorlar ‘‘Aslanlarımızın tamamının maçlarını kendi takımlarımız gibi her hafta heyecanlarla izliyoruz’’ diyorlar.Dolayısıyla hepimizin duygularına da tercüman oluyorlar. Özellikle Ümit Davala'nın Milan formasıyla ilk maçındaki başarısını görünce Fenerbahçeli olduğum halde öyle mutlu oldum ki, anlatamam çocuklar. Demek ki devreye milliyetçilik girince, kulüpçülük filan unutuluyor. Aslan Davalam benim.
button