Oluşturulma Tarihi: Nisan 18, 2003 00:00
KULÜPLER 2003 sezonunda liglerde oynatacakları tenisçilerin isim listelerini federasyona bildirdi. Kadrolarına yabancı uyruklu tenisçi
transfer etmek isteyen kulüpler, federasyonumuza lig talimatı gereğince oturma izni, tenisçinin bağlı olduğu federasyondan transfer yetkisi, kendi ülkesinde başka bir kulüp adına oynamadığına dair birtakım evrakları ibraz etmekte. Kısaca uluslararası transfer işlemlerindeki standart prosedür.İşin asıl ilginç ve komik yanı ise, bizim tenis federasyonun bu formalitelerin dışında, yabancı oyuncunun bağlı olduğu federasyondan amatörlüğünü belgeleyen bir yazı istemesi. Bu mühürlü kağıt olmadan Türkiye'de hiçbir yabancı uyruklu tenisçinin lisans çıkartması mümkün değil. Ne yazık ki, bu kural yüzünden artık hiçbir kulüp yabancı oyuncu transfer edemeyecek. Nedeni ise çok basit. Çünkü bütün dünyada performans tenisi profesyonelce oynanmakta ve idare edilmekte.Mevzuata ters düşerSadece tenis değil, tüm sporlarda profesyonellik hakim. Bugün Avrupa ülkelerindeki bütün tenisçiler turnuvalarda kazandıkları para ödüllerinin vergisini ödüyorlar. Dolayısıyla hepsi profesyonel. Hiçbir ülke federasyonu bizim federasyonun istediği amatörlük belgesini vermez. Mevzuatına ters düşer. Tamam, bizde futbolun dışında, diğer
spor dalları amatörlük başlığı altında faaliyet göstermekte. Ülkemizde geçerli olan bu kuralı yabancılardan nasıl talep edebiliriz ki? Voleybolumuz da amatör statüsünde. Ancak, Voleybol Federasyonu yabancı uyruklu sporculardan amatörlük belgesi istemiyor. O zaman neden teniste ısrarla bu belge istenmekte.Sayın federasyon yetkilileri, ‘‘liglerde yabancı uyruklu tenisçi oynatılabilir’’ kuralını koydunuz. Ama ‘‘amatörlük belgesi’’ şartı ile, kendi koyduğunuz kuralı çıkmaza sokuyorsunuz. Bizim kulüplerin Avrupa ülkelerinin federasyonlarından böyle bir yazı almaları mümkün değil.Olur ya, belki Tanzanya Federasyonu, amatörlük belgesini hala vermektedir.
button