"Tanrı benim ışığımdır"

Joel Campbell, Ağustos 2011'de Arsenal'e transfer oldu. Ancak İngiliz ekibinin formasını bir kez bile giymeden Lorient, Real Betis ve son olarak Olympiakos'a kiralandı. Arsenal menajeri Wenger, "Joel iyi bir genç yetenek. Hücum hattında oldukça büyük bir potansiyele sahip. Bir kumar oynamak zorundaydık" ifadeleriyle transferi ilginç bir biçimde değerlendiriyordu. Herkes Joel Campbell'in bu kumarda kaybedeceğini düşünüyordu. Arsenal için Sevilla ve Fiorentina gibi takımları reddeden Campbell, Olympiakos ile harika bir sezon geçirerek kendisi hakkındaki olumsuz düşünceleri boşa çıkardı. Çıktığı 43 maçta 11 gol atarken Şampiyonlar Ligi'nde takımının gruptan çıkmasını sağladı. Manchester United'a karşı attığı gol ise Campbell'in adını yeniden ön plana çıkardı. Kosta Rika'nın 21 yaşındaki yıldızı performansıyla Arsenal menajeri Arsene Wenger'e de "ben hazırım" mesajı veriyordu.

Lakabı Kobra

Yunan taraftarların sevgilisi haline gelen, driplingleri ve bitirici vuruşlarıyla "Kobra" lakabını alan Joel Campbell'in Dünya Kupası macerası da oldukça ilginç bir hikayeyle başladı. Panini'nin turnuva için ürettiği stickerlardan 100 adet satın alan Joel Campbell kendi çıkartmalarını bulamayınca açtığı paketleri Twitter'dan paylaştı. Sticklerları yoktu ama potansiyeline inanıyordu ve bunu eleme maçlarında olduğu gibi Dünya Kupası'nda da göstermeye kararlıydı. Uruguay'ı yıkarak Dünya Kupası'na müthiş bir başlangıç yapan Kosta Rikalı yıldız bir kez daha tüm dikkatleri üzerine çekti.

Babası en büyük destekçisi

Genç futbolcunun babası Humberto Campbell oğlunun disiplin ve özveri ile yetişmesinde büyük pay sahibi oldu. Oğlunun DNA'sının tamamen futbolla kodlandığını söyleyen Humberto Campbell, yıldız oyuncuya kısa, orta ve uzun vadede hedefler belirlediğini belirtti. Kiralık olduğu dönemlerde en büyük desteği kız arkadaşı Maria Fernanda Cascante verdi. Fransa, İspanya ve Yunanistan maceralarında Joel Campbell'in yanından hiç ayrılmayan Maria, futbolcunun başarısında büyük pay sahibi oldu.

Önce Tanrı sonra aile

Joel Campbell için hayatında en büyük değeri Tanrı sevgisi oluşturuyor. Bunu her zaman açık bir dille ortaya koyan futbolcu "önce Tanrı, sonra aile" diyen bir felsefeye sahip. Ailesinden aldığı inançla hareket eden futbolcu herkesin eşitliğine inanıyor. Joel Campbell ritüel olarak ise her maçtan önce Zebur'da bulunan ve "Rab benim ışığım, kurtuluşumdur, kimseden korkmam. Rab yaşamımın kalesidir, kimseden yılmam" sözleriyle başlayan 27.mezmuru okuyor.