Tam kazanacaklarını sanarken... Djokovic'in rakiplerini delirten gizli silahıyla tanışın...

Tenis tarihinin gelmiş geçmiş bütün büyük oyuncularının imza hareketleri vardır ama erkekler tenisinde halihazırda dünyanın 1 numarası olan Novak Djokovic kadar geniş bir oyun kitabına sahip sporcu zor bulunur. Çift el backhand'lerden, derin defansa nice taktiğin ustası olan Djokovic'in bir hamlesi var ki özellikle büyük karşılaşmalarda inanılmaz bir avantaj elde etmesini sağlıyor: Tuvalet molaları...

Son olarak Wimbledon'da kupayı kaldıran ve üçte üç yapan Djokovic, bu yıl ABD Açık'ı da alıp dört Grand Slam turnuvasını da zirvede bitirmek ve Olimpiyatlar'da altın madalyayı takmak için var gücüyle savaşıyor. Rakipleri karşısında üstünlük sağlamak için tüm araçlarını kullanan Sırp raket, tuvalet molalarının kendisini yenileyen, karşısındaki oyuncuyu ise yıkan gücünü de sonuna kadar kullanıyor.

Gözden Kaçmasın

#WİMBLEDON#NOVAK DJOKOVİC

Wimbledon'ın kralı Djokovic! Sırp raket Wimbledon'da altıncı şampiyonluğuna ulaştıHürriyet.com.tr

Tuvalet molalarının gücünü son olarak bu yıl Fransız Açık'ta bir de değil iki kez gördük. Djokovic'in özellikle final müsabakasında geriden gelip öne geçerken aldığı mola çok konuşuldu.

12 TUVALET MOLASINDAN 10'U BAŞARILI

Ancak Djokovic için tuvalet molaları yeni bir taktik değil. Amerikan Wall Street Journal gazetesi, 34 yaşındaki tenisçinin 2013 yılından bu yana katıldığı büyük turnuvalarda oynadığı maçlarda aldığı tuvalet molalarını mercek altına aldı. Skor kartlarını, canlı blog'ları, videoları ve maçlarla ilgili anekdotları inceleyen gazete oldukça ilginç sonuçlara ulaştı.

Djokovic'in tuvalet molalarının biri hariç hepsi en az 4 set süren tansiyonu yüksek maçlarda alındı. 12 tuvalet molasının 10'unda, moladan hemen sonraki seti Djokovic kazandı. Bir başka deyişle, kariyeri boyunca Grand Slam turnuvalarında çıktığı maçların yüzde 78,6'sını kazanan Djokovic'in tuvalet molası sonrası başarı oranı yüzde 83,3.

Djokovic, 2019 yılında Wimbledon finalinde Roger Federer'i beş setin sonunda mağlup etti. Djokovic'in eski antrenörü Boris Becker, maç esnasında yaptığı yorumlarda, "Kendine biraz zaman ayırmak, biraz huzur ve sükunet bulmak istiyor. Aklını toplayıp üçüncü set öncesi sıfırlanmak isteyecek" diye konuştu.

SÜRELERDE SINIRLAMA YOK

Tuvalet molaları meşru bir hak mı yoksa karşıdaki oyuncuya tepeden bakan bir oyun hilesi mi kısmı ise oldukça tartışmalı; özellikle de Djokovic'in karşısında raket sallayanlar için…

Erkekler tenisinin kuralları gereği oyuncuların 5 setlik bir maçta iki kez 'rahatlama' molası alma hakkı var. Bu molaların setlerin arasında alınması gerekiyor. Ama oyuncular çok sıkıştıklarında, herhangi bir sağlık sorununa yol açmamak amacıyla setin ortasında korttan ayrılmalarına da izin veriliyor.

Ancak bu molaların süresine dair bir sınırlama yok. Bu da hakkın kötüye kullanımını beraberinde getirebiliyor. Bu sorunla mücadele etmek isteyen Kadınlar Tenis Birliği (WTA) 2019 yılında bir karar alarak üç setlik maçlardaki tuvalet molası sayısını ikiden bire indirdi.

TİŞÖRT DEĞİŞTİRİP KENDİ KENDİNE BAĞIRIYOR

Diğer yandan Djokovic, tuvalet molalarını tuvalete gitmek için kullanmadığını daha önce açık ve net bir biçimde ifade etti. Molalarda Djokovic genellikle tişörtünü değiştiriyor ya da kendi kendine bağıra çağıra Sırpça bir şeyler söylüyor.

Bu yıl Fransız Açık'ta verdiği bir röportajda tuvalet molalarıyla ilgili konuşan Djokovic, "Bu anı kendinizi mental olarak sıfırlayıp çevrenizi değiştirmek için kullanıyorsunuz" dedi ve ekledi: "Kısa bir mola bile olsa, birkaç derin nefes alıp korta yeni bir oyuncu olarak geri dönebilirsiniz."

"BUNU HEP YAPIYOR"

Tıpkı basketbolda rakibin baskıyı artırdığı anlarda alınan molalarda olduğu gibi, Djokovic'in tuvalet molalarında da asıl amaç rakibin hızını kesmek. Nitekim rakipleri asıl delirten de tam olarak bu.

Örneğin 2015 yılında Avustralya Açık'ta Djokovic'le karşı karşıya gelen Andy Murray, rakibi bir sakatlık molası aldığında, "Merak etmeyin bir şeyi yoktur" diye homurdanmış ve eklemişti, "Novak bunu hep yapıyor".

GİTTİ, GELDİ VE BAMBAŞKA BİR İNSAN OLDU

Yukarıda da dediğimiz gibi tuvalet molalarının son kurbanlarından biri geçen ay Fransız Açık finalinde Djokovic'le karşı karşıya gelen Yunan tenisçi Stefanos Tsitsipas oldu. Maçın ilk 90 dakikasında Djokovic'e karşı neredeyse set vermeden önde giden Tsitsipas, rakibinin tuvalet molası almasıyla ve sonrasında yaşananlarla deliye döndü.

Djokovic'in sonraki üç seti alması üzerine konuşan Tsitsipas, "İçeride ne oldu bilmiyorum ama geri döndüğünde karşımda bir anda farklı bir oyuncu varmış gibiydi. Gerçekten çok iyi oynadı. Bana hiç alan bırakmadı. Bir anda oyunumu okuyabildiğini hissettim" ifadelerini kullandı.

2010 YILINDAKİ BİR MOLA HAYATINI DEĞİŞTİRDİ

Bu örnekte olduğu gibi, kritik anlarda alınan molalar, Djokovic'in birçok maçı döndürmesinde etkili oldu. Ama belki de en dikkat çekici olanı Djokovic'in üzerinde pek de söz sahibi olamadığı bir molaydı.

2010 yılında Avustralya Açık çeyrek finalinde Fransız raket Jo-Wilfried Tsonga'ya karşı oynuyordu. Melbourne'de hava o kadar sıcaktı ki gözleri kan çanağına dönmüş ve sulanmıştı. Sık sık nefes alıyor, maçı zar zor devam ettirmeye çalışıyordu. Ancak bir noktada koşa koşa korttan çıktı ve kendini tuvalete zor attı. İstifra edip rahatladıktan sonra korta döndü ve maçı zor da olsa tamamladı.

Otobiyografisinde, "Kariyerimin muhtemelen en düşük seviyesindeydim. Bedenen yıkılmıştım. Zihnen yıkılmıştım" sözleriyle anlattığı o anlar Djokovic'e yarı finale mal oldu belki ama çok önemli şeyler öğretti.

Djokovic, bugün sağlık meselesine daha bütünsel yaklaşmasını sağlayan faktörlerden birinin bu maç olduğunu belirtiyor. O günden beri glütensiz beslenen ve omurga esnetme amaçlı bir yoga programı uygulayan Djokovic, aradan geçen 11 yılda 19 Grand Slam şampiyonluğu elde etti.

FEDERER DE GÜNEŞ MOLASI ALMIŞTI

Tuvalet molalarını tuvalet dışındaki amaçlar için kullanan ilk tenisçinin Djokovic olduğunu söylemek de mümkün değil. Örneğin yine 2010 yılında Avustralya Açık'ta Federer, kendisine verilen iki tuvalet arasından birini gözüne güneş geldiği için kullandı. Molada biraz zaman geçirmeyi bu esnada güneşin açısının da değişeceğini ummuştu. O dönemde yaptığı açıklamada, "Hiç tuvalet molası vermiyorum ama bu kez 'Neden olmasın ki?' diye düşündüm" demişti.

Öte yandan Djokovic sadece rakipleriyle ya da güneşin ters açılarıyla mücadele etmiyor. Özellikle Federer ya da Rafael Nadal gibi büyükler karşısında Grand Slam maçlarına çıktığında seyircilerin de yoğun tepkisiyle karşılaşıyor çünkü bu ikili arasındaki rekabete burnunu sokan bir davetsiz misafir gibi görülüyor. Başka rakiplerle oynadığı zamanlarda bile çoğu zaman seyircinin desteğini arkasında değil karşısında bulunuyor. Favori olmayan oyuncular Djokovic'in karşısına çıktıklarında bir anda seyircinin sevgilisi haline geliyor.

Geçtiğimiz günlerde Wimbledon sırasında bu konuyla ilgili bir soruya Djokovic, "Bazen unutup benim için önemli olan şeylere ve maça odaklanabiliyorum. Ama bazen de dikkatim dağılıyor" dedi.

DELİRİP HAKEME TEPKİ GÖSTEREN BİLE VAR

Böyle durumlarda Djokovic'in çözümü belli: Hemen bir mola almak, düşüncelerini bir düzene koyup aklını toplamak. Tabii bir de rakibi kendi düşünceleriyle baş başa bırakmak. Bütün bunlar Djokovic'in psikolojik savaşının birer parçası.

Bu savaşın kaybedenlerinden biri de Portekizli tenisçi Joao Sousa oldu. 2018'de ABD Açık'ta karşı karşıya geldiklerinde, Djokovic'in tuvalet molasından dönmesini beklemek Sousa'nın canını o kadar çok sıktı ki öfkesini sandalye hakeminden çıkardı.

Daha sonra yaptığı açıklamada, "Hakeme Novak'ın neden hâlâ dönmediğini soruyordum" dedi ve ekledi: "Tuvalet molalarının bir süre sınırı yok ve bence bu kural biraz sorunlu."

Maçın sonucunu merak edenler için de söyleyelim: Djokovic Sousa'yı 6-3, 6-4 ve 6-3'lük setlerle pek de zorlanmadan geçti...

Wall Street Journal'ın "Novak Djokovic’s Secret Weapon: the Tactical Bathroom Break" başlıklı haberinden derlenmiştir.