Celal DEMİRBİLEK / Alp ULAGAY
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 27, 2002 20:45
Yaklaşık bir yıl önce Kanada, Edmonton'daki 8. Dünya Atletizm Şampiyonası'nda genç bir kadın atlet tüm Türkiye'yi sabah karşı ekran başına toplamayı başarmıştı. Bu, uzun yıllardır uykudaki Türk atletizmi için görülmedik bir durumdu.
23 yaşındaki Süreyya Ayhan 1500 metrede birinci turu rahatça geçtikten sonra yarı finalde ilk beş atlet arasına girerek finale yükselmişti. Ayhan'ın finalde de iyi bir derece yapabileceği umudu doğmuştu. Finalde ilk 400 metreyi önde götüren genç atlet ilerleyen turlarda en geriye kadar düştü. Son düzlükte yaptığı atakla dört rakibini geçip sekizinci sırayı aldı. Dünya Şampiyonası'nda final koşan ikinci Türk atleti oldu. Bir anda ilgiyi üzerinde topladı, Olimpiyat Şampiyonluğuna bile ulaşabilecek yeteneğe sahip olduğu konuşulmaya başlandı. Geçen yılın eylül ayında Çin'deki Dünya Üniversite Oyunları'na katıldı. Orada 1500 metrede geçen sezonki en iyi derecesini koşarak altın madalya kazandı.
EVLENMEZLERSE AYIRIRIZBu başarıların ardından kış aylarında patlak veren bir olay Süreyya Ayhan'ı derinden etkiledi. Geçen yılın sonunda Yücel Kop'la özel ilişklerini gösterir fotoğrafları gazetelerde yayımlanınca canını sıkan olaylar dizisi de başlamış oldu. Kop'un karısının gazete ve televizyon programlarında yer alan beyanları, Yücel Kop'un boşanma davasının uzaması onu kamuoyundan iyice uzaklaştırdı. Basında üstüste çıkan
haberler üzerine Gençlik ve
Spor Genel Müdürü Kemal Mutlu'nun, evlenmedikleri takdirde sportif birlikteliklerinin sona ereceği uyarısında bulunması işin tuzu biberi oldu. İşte bu olaylardan sonra Süreyya Ayhan ve Yücel Kop kendilerini medyaya tümüyle kapatınca dedikodular için meydan boş kaldı. Önce Ayhan'ın dopingli olduğu, bu yüzden testlerden kaçtığ ı iddia edildi. Hatta çocuk aldırdığı, tedavi için gittiği yurt dışı gezisinden erken döndüğü söylentileri de kulaktan kulağa dolaştı. Aynı dönemde atletizm federasyonunun Süreyya için Romanya'dan antrenör getirme projesi de askıya alındı.
11 AYDIR YARIŞMADIGeçen yılki başarılarına karşın Süreyya Ayhan bir seneye yakın bir süredir pistlerden uzak. Kış sonrası Grand Prix'lere veya diğer bireysel yarışmalara katılmadığı gibi Avrupa Milletler Kupası'na katılan Türk takımından sakatlığını gerekçe göstererek affını istedi. Ancak Süreyya Ayhan ve antrenörü Yücel Kop, eleştirilere de çalışmalarını tüm sezon boyunca sürdürdükleri cevabını verdiler. Erzurum, Antalya ve Karaman'da çalıştıkları, rakiplerini zaten tanıdıkları şeklindeki açıklamayla kendilerini savundular. Süreyya Ayhan ve Antrenörü Yücel Kop ile konuşmak mümkün olmadığı için Süreyya'nın koşup koşmayacağını federasyona sorduk. Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Yurdadön'ün açıklamasına göre Süreyya Ayhan önümüzdeki ay Münih'te yapılacak Avrupa Şampiyonası'nda koşacak: ‘‘Kesin final koşar. Şu andaki haliyle bile final koşar, ama finalde ne yapar bilemiyorum.’’
NEJAT KÖK ( Eski Atletizm Federasyonu Başkanı)Yardım teklif ettim istemedilerSüreyya Ayhan gibi bir atlet sezon boyunca 8-10 yarış koşabilir.Hızını test etmek için 800 metre ve 3000 metre deneyebilir. Sadece Grand Prix yarışmalarına katılması da gerekmez. Daha orta seviyede çok kaliteli yarışlarda koşabilir. İki sene boyunca kendilerine yardım teklif ettim. Ama Ayhan ve antrenörüyle hiçbir diyaloğa giremedim. Avrupa Şampiyonası'na hiç yarışma koşmadan girince sakatlık riski de doğabilir. Çünkü yarışma koşullarını antrenmanda yaratamazsınız. Oradaki gerilimi, çekişmeyi antremanda nasıl yaratacaksınız? Ayrıca Türkiye'deki olanaklarla yarışma dışı doping testi de uygulanamıyor. Halbuki yıl içinde atletlerin en az bir kez yarışma dışı habersiz kontrole tabi tutulması lazım.
CÜNEYT KORYÜREK (Eski Atletizm Federasyonu Başkanı ve spor yazarı)
Bunlar profesyonelliği bilmiyorSüreyya Ayhan ile antrenörüne sorduğum zaman ‘‘Münih'te yarışacağız. Antremanla hazırlanıyoruz, rakiplerimizi de zaten tanıyoruz’’ diyorlar. Ya bunlar profesyonelliği bilmiyorlar ya da bizi aptal yerine koyuyorlar. Avrupa Şampiyonası barajını geçen sene geçtiği için Münih'e gidecek. Ama federasyon, disiplini sağlayamadığı için onu bu yarışmasız haliyle gönderecek. Antrenör meselesine gelince, şunu diyorum hep, ilkokuldaki en iyi öğretmen bile size üniversite seviyesinde bir şey veremez. Kendisine çok iyi bir çalıştırıcı bulup daha iyi imkanlarla çalışması lazım.
HINCAL ULUÇ (Gazeteci, spor eleştirmeni)
Hocası engelliyorHissettiğim kadarıyla, hocası (ki, adını bile bilmiyorum. Bu benim kusurum değil. Dünya çapında bir atletin adını benim bile bilmediğim biri tarafından çalıştırıldığının bir göstergesidir) Süreyya'yı eline geçirdi. Hem sevgilisi, hem atleti. Hem de bu sayede devlet yardımı alıyor. Süreyya, Grand Prix'lerde koşarsa, dünya çapında gerçek bir atlet olursa elinden uçar, gider. Küçük olsun, benim olsun zihniyeti. Bu gelişmeyi önleyen bir hırstır. Hocası, ‘‘Süreyya sakat değil, ben koşturmuyorum’’ diyor. Atletizmde dünyanın kuralı şu: Atlet kışın idman yapar, yazın yarışarak gelişir.
SEMRA AKSU (Eski milli atlet ve eski Federasyon Başkanı)
Tamamen kapalı kutuEn iyi antrenman yarışmadır. Süreyya hiç olmazsa en önemli nitelikteki dört-beş yarışa katılabilmeliydi. Bizim böyle uluslararası yarışlara katılacak imkanlarımız yoktu. Üstelik iki senedir de gerek federasyon gerek Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü kendisini çok üst düzeyde destekledi. Ancak Süreyya'nın tarzı böyle. 2000'de Sydney Olimpiyatları öncesi ve 2001'de Dünya Şampiyonası öncesi de çok az yarışa katıldı. Halbuki 1500 metrede geçen sene çok güzel bir derece koştu. Doğrusu çok ümit veriyordu. Şu anda tamamen kapalı kutu. Ne yapacağını, nasıl koşacağını ancak Avrupa Şampiyonası'nda göreceğiz.
MEHMET YURDADÖN (Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı)
Münih'te final koşarSüreyya Avrupa Şampiyonası için kendi antrenörü Yücel Kop'la devamlı çalıştı. Öyle bazı kimselerin söylediği gibi boş durmadı. Yarışmaya katılmadı ama antrenmanlarını Erzurum, Karaman, Antalya'da sürdürdü. Biz de bu çalışmaları yakından takip ettik. Çalışma programı üzerinde konuşanlardan daha iyi biliyorum. Şu anda psikolojisi çok iyi, motivasyonu tam. Münih'te en azından final koşar.
RAKİPLERİ NE YAPIYOR?Gabriela Szabo : Geçen yıl Edmonton'da 1500 metre Dünya Şampiyonluğu'na ulaşan Rumen atlet önemli yarışlarda kendini gösterdi. Oslo'da 5000 metre, Paris'te 3000 metre ve Monako'da yine 3000 metre koştu. ,
Violetta Szekely: Dünya ikincisi 35 yaşındaki Rumen atlet çok parlak bir sezon geçirmiyor. 2002'deki en iyi derecesi olan 4.05,53 onu Avrupa sıralamasında ancak 20. sıraya oturtuyor.
Alesya Turova: Rus atlet iki hafta önce Roma'da 4:01.70'le yılın en iyi derecesini koştu. Orta mesafedeki düz yarışların yanı sıra bayanların yeni disiplini 3000 metre engellide yarıştı ve Avrupa rekoru kırdı. Atina Grand Prix'sinde 3000 metrede dördüncü oldu. 1500 metrede Zagreb'te birinci, Oslo'da üçüncü, Roma'da ve Monako'da ikinci sırayı aldı.
Lidia Chojecka: Geçen yılın dünya beşincisi Polonyalı atlet Avrupa Milletler Kupası'nda 3000 metrede üçüncü geldi. Bunun dışında Hengelo'de 1500 metrede ikinci, Oslo'da yine 1500'de sekizinci oldu.
Kelly Holmes: İngiliz atlet Sevilla'da 800 metre koştu ve kazandı. Sheffield’de yine 800 koştu ve dördüncü bitirdi. Paris'te ve Roma'da 1500'te üçüncü sırayı aldı.