Güncelleme Tarihi:
Ä°ÅžTE FARR 25Â -GALERÄ°
Â
Platu 25 ,93 yılında önce Tru blue sonrada Peter Pan isimli tekneler olarakÂülkemize gelmiÅŸlerdi. O yıllarda Sayın Mihri EreÅŸ Plato 25 bir tek sınıf olarak yarıştırmaya çalışmıştı. Geçte olsa Ä°stanbul dan ikiÂkulüp 6 ÅŸar adet Platu 25 satın aldı 2010 yılında yarışlarına da baÅŸlayacak. Tabi kiÂdünyada olduÄŸu gibi fleet, match, trophy, one desing yarışlara ciddi olarak bir yerden baÅŸlamak lazım fakat tam yenisinin iyisinin ülkemizdeÂüretilirken eskisi dışarıdan almak tam Aziz Nesinlik bir hikaye gibi durmakta.Ä°lgili otoritelerin bir proje yarışması düzenlenip yerliÂbir yat sınıfımız olmaz mıydı sorusu kafamıza takılarak teknemiz Farr 25 inceleyelimÂ90 li yıllarla günümüzdeki tekne üretimi arasında çok büyük farklar olduÄŸunu söylemekte Dr. Subaşı . yeni yapım teknikleri kabuk ağırlığını düşürmekte ve tekneler inanılmaz süratlere ulaÅŸabilmekte. Tabii ki bu güçlü,kaslı hafiflik süratle beraber daha iyi yüzme kabiliyeti,uzun ıslak zemin,daha yüksek yelken alanı,taşınabilir ekip ağırlığı gibi bir çok pozitif katkılar saÄŸlamakta.ÂYaklaşık benzer teknelerde 1/3 olan salma içindeki balast ağırlığı bu yapım tekniÄŸi ile 1/2Âoranın daÂBu teknikle yapılan tekneler yeni bir jenerasyon.Yeni teknoloji yarış yatlarının tüm dünyaya ülkemizde üretilip satılacak olması da ayrı bir gurur kaynağı. Â
OD yatçılık ÅŸirketi daha evvel dragon sınıfın da yarışan 3 ünlü yelkenci arkadaşın bir araya gelmesiÂveÂkendileri için bir tekne yaratma hayalleri ile ortaya çıkmış,
Farr 25 OD,Â7 metre 62 cm, yani tam tamına 25 feet boyunda, günümüzün en baÅŸarılı yarış teknelerini çizen Farr tasarım ofisine sipariÅŸ edilmiÅŸ. BaÅŸlangıçta amaç hızlı kolay kullanılır bir tekne iken buna ilavelerle tekne daha da geliÅŸtirilmiÅŸ. Öncelikle Türkiye deÂsıkıntısı çekilen marina, liman,barınak çekek problemleriniÂgeri plana atabilmek için kulüplerin kendi çekek alanlarında barınabilecek boyutlar ve özellikler ile tekne boyutlandırılmış.
Tekne toplamda 930 kg ağırlığında ve tekne içerisinde belli noktaya baÄŸlanan bir halat yardımıylaÂtek noktadan vinç ile kaldırılabilecek ÅŸekilde tasarlanmış. Bu özellikÂsayesinde dragonları ve ÅŸiÅŸme botları çekebilen vinçlerle kıyıya alınarak aynı alanlarda saklanabilecek yapıya sahip.
Tekne üretilirken hafif olması için sandwich yapı 5 defa da vakumlanarak üretilmiÅŸ, farklı kalınlıklardaÂkumaÅŸlar, yine farklı dansitelerde ve kalınlıklardaÂköpükler uygun olan yerlere yerleÅŸtirilmiÅŸ, Erol beye göre bu işçilik süresini ve masraflarını baÅŸlı başına arttıran bir süreç, ancak teknenin benzerlerinden üstün olmasını saÄŸlayan önemli bir faktör.
Salması tamamen karbon ve köpükten yapılarak tekneye 5 dk içerisinde baÄŸlanabilecek ÅŸekilde tasarlanmış, torpil ise eÅŸdeÄŸerlerinden hem daha derinde ( 180 cm toplam derinlik ) hem de kurÅŸun yapısıylaÂ( 435 kilo ile ) daha ağır, bu tekneyi eÅŸdeÄŸerlerinden çok daha dengeli yaparken, orsa süratini de 34 feet’lik kardeÅŸleri kadar yüksek tutmakta ve teknenin yaklaşık % 50 ağırlığına denk gelmekte.
Teknenin bazı parçaları karbondanÂüretilmiÅŸ, bunlar dümen, dümen mili, yeke, ve gurcatalar dahil direk, bumba ve asimetrik balon için kullanılan baston.
Direk, bumba ve baston Avusturalyalı üretici Southern Spars tarafından Güney Afrikada üretilmiş, bumba günümüzdeki büyük yarış teknelerinin benzeri kutu şeklinde profile sahip.
Güvertede direk önünde bir tane yuvarlak hatch göze çarpıyor, teknenin içerisinde ise iki adet karşılık lı konulmuş yatak dışında göze çarpan hiçbir şey olmamakla birlikte anayelken arabasının hizasına gelen perdenin arkasına, gece ve Cat 3 ( kıyı yarışları ) yarışları için 45 litrelik su deposu ile hidroforu, vardevelaların içerisine saklanmış navigasyon fenerleri ve elektronik göstergeler için bir akü ve yine dıştan takma motor için benzin deposu saklanmış.
Ben tekneyiÂincelerkenÂErol beyde hız ve derinlik sensörlerinin takılması için hazırlıklar yapıyordu. ÖğrendiÄŸim kadarıyla elektronik pusula , GPS de diÄŸer elektronik cihazlar gibi opsiyon olarak takılabilmekte.
Teknenin güvertesiÂiplerden neredeyse tamamen arındırılmış, Balon alt yakası ( tack line ) bastonun içerisinden geçerek kamaranın üzerindeki kilidine geliyor, yine % 105 ölçüdekiÂCenova için güverte altına saklanmış her yöne dönebilen devamlı bir furler veÂyelkeni sarmak için gereken ipler kamaranın tavanına içeriden gelerek çıkıyor.
Cenova iskotası ve balon iskaotaları için 2 adet winch konulmuş, cenovanın araba ve inhole kontrolleri güverte altından kilitlerine gelmekte.
Erol bey yarışırken anayelken trimini yapmakta imiÅŸ ve anlattığına göre teknede cenova dışındaki bütün kontroller anayelkencinin elinin altına gelmekte, nitekim gözüme çarpanÂhavuzluk tabanın da ortada bulunan kutuda pupa palangası, anayelken arka yakası ve CanninghamÂkontrolleri saÄŸlı sollu ve cenova mandar ayarı kontrol edilebilecek ÅŸekilde yerleÅŸtirilmiÅŸ.
Dikkatimi çeken ÅŸey motorun olmayışı idi ancak sonradan gördüm ki motor güvertede bulunan kapakların altına saklanmış, 6 BG gücündeÂdıştan takma 4 zamanlı bir motor. Kullanımındaki havuzluk içerisinde bulunan pervane açıklığına ve yelken seyri sırasındaki kutusuna OD yatçılık tarafından geliÅŸtirilen özel bir kol sayesinde kolayca yerleÅŸtirilmekte, bu esnada toplam 25 kilo olan motor ağırlığı özel sistem sayesinde hidrolik bir kola taşıtılarak 10 kiloya kadar düşürülmekte, Merakım yüzünden Erol bey benim görmem için motoru yerine kolayca yerleÅŸtirdi ve motorun saklandığı kapak kapatılınca havuzluk eski halini aldı.
Erol bey deneme seyirleri sırasında 7.5 knot üstü sürate kolayca ulaşabildiklerini söylüyor ki bu sürat boğaz akıntısında ve güçlü rüzgarlarda teknenin kolayca yol almasını sağlayabilecek bir hız.
Yelken donanımına gelince teknenin ana yelkeniÂgünümüzün modern tekneleriÂV70’ler gibi geniÅŸ bir tepe ile dizayn edilmiÅŸ, , Balonu ise asimetrik.
BazıÂyeni teknelerde backstay’ın ( arka tel ) bulunmadığını hatırlattığımda ise ÅŸu cevapla karşılaÅŸtım, teknenin yarışçı özelliÄŸini özellikle de sertleÅŸen havalarda korumak için arka telin konması konusundaÂFarr tasarım ofisinden ve yelken üreticilerinden gelen tavsiyelere uyulmuÅŸ ve ekipmana eklenmiÅŸ.
Tekne çekekte bir yol trayleri üzerinde durmaktaydı. Sonradan öğrendiğim kadarıyla bu traylerde karayolu ile yapılabilecek yolculuklar için planlanmış, yine satış opsiyonlarının içerisinde bulunmakta.
Ocak ayı sonlarında ilk yelken seyrini yapacaklarını halen yelkenlerin üretim aşamasında olduğunu öğrendiğimde teknenin dizaynırından gelen sürat diyagramlarını inceledim,
Burada beni büyük bir sürpriz karşıladı, tekne orsa seyirlerde 30-35 feet R/C teknelerle başa baş giderken pupa seyrinde birçok 40 feet civarındaki yarış makinelerinden daha hızlı görünmekte.
Teknenin yelken seyirleri baÅŸladığında kısa zamandaÂOD ekibiyle birlikte denize çıkacak, sizlerle yaÅŸadıklarımı bir dümenci olarak ve bizzat tekneyi kullanarak paylaÅŸacağım.
Â