Statlarda köfte ekmek yenirdi artık suÅŸi barlar var

Güncelleme Tarihi:

Statlarda köfte ekmek yenirdi artık suşi barlar var
OluÅŸturulma Tarihi: Eylül 15, 2002 00:00

Mimar Burak Boysan (48) baba mesleÄŸini sürdürenlerden. Mimar Aydın Boysan'ın oÄŸlu olan Burak Boysan, Ä°stanbul Teknik Ãœniversitesi (Ä°TÃœ)'ni bitirdikten sonra ABD'de Kaliforniya Ãœniversitesi Berkeley'de ÅŸehircilik üzerine yüksek lisans yaptı. Mimarlık dergilerinde çok sayıda makalesi yayımlandı. 18 yaşındayken Lefter'li Fenerbahçe'nin bir maçını izlemek için Ä°nönü Stadı'nın yolunu tuttu. O gün stadyumdaki atmosfere adeta tutuldu. Ä°TÃœ'deki öğrencilik yıllarında TaÅŸkışla penceresinden ÅŸimdi yeni açık tribünlerin bulunduÄŸu gazhane tarafındaki kaleye gol atılmasını beklerdi. O günden sonra gerek Türkiye'deki gerek dünyadaki futbol stadyumlarına ayrı bir ilgi besledi. Stadyumların tarihini ve projelerini inceliyor dünyadaki örneklerle kıyaslıyor. Zaman zaman yeniden inÅŸa edilen Şükrü SaracoÄŸlu Stadı'nda Fenerbahçe'yi izlemeyi seviyor. Birkaç yıldır kulüpler statlarını modernize etmeye çalışıyor. Ä°stanbul'daki Olimpiyat Stadyumu'nun açılışında altyapı eksikliÄŸi yüzünden yaÅŸanan karmaÅŸa akıllardan çıkmıyor. Bu konular gündemdeyken Burak Boysan'la, seyircisiyle ve ÅŸehircilikteki yeriyle statları konuÅŸtuk.Ä°stanbul ilk stadyumuna ne zaman kavuÅŸtu?- Ä°stanbul'un bildiÄŸimiz ilk stadı Taksim Stadı diye de bilinen Taksim Kışlası'dır. Kışlanın iç avlusuna yerleÅŸmiÅŸ, 1923'te Türkiye-Romanya milli maçının oynandığı yerdir. Türkiye'nin ilk stadları Ä°zmir Alsancak ve Ankara 19 Mayıs'tır. 1920'li ve 1930'lu yıllarda açıldı. ÇıraÄŸan'ın bahçesinde 40'lı yıllarda Åžeref Stadı vardı. BeÅŸiktaÅŸ'ın sahası diye bilinen bir stat. Tribün niyetine kullanılan basamaklar var. Topun denize kaçtığı bir dönem.Bu 1930'lu yıllarda galiba sahadan çok bir stada gereksinim duyuluyor?- Evet, Fransız mimar Henri Prost 1937'de geliyor, 1950'ye kadar da kalıyor. Yaptığı iÅŸlerin en belirgini bugünkü demokrasi parkı. Bunun için Taksim Kışlası yıkılıyor onun yerine Ä°nönü Gezisi yapılıyor. Spor Sergi Sarayı, Açık Hava Tiyatrosu ve Dolmabahçe Stadı var. Amaç o zaman ÅŸehrin birbirinden kopuk Taksim, TeÅŸvikiye, NiÅŸantaşı, Maçka, BeÅŸiktaÅŸ gibi mahallelerini baÄŸlayan bir aÄŸ kurmak ve ortasında da Demokrasi Parkı'nın yer alması. Ä°lk planlamada Ä°nönü Stadı herkesin toplu halde spor yaptığı bir çayır gibi gözüküyor. Prost'un planında bir stad yok.Bir de BayrampaÅŸa Stadı projesi var.- 1943-1953 arası 10 yıllık plana göre Ä°stanbul'un fethinin 500. yılı kutlama törenlerinin 150 bin kiÅŸilik BayrampaÅŸa Stadı'nda yapılması öngörülüyor. 1930-1950 arası büyük olsun dönemi. Baskıcı devlet mantığıyla ilgili, biraz miting alanı, siyasi meydan gibi bir yer isteniyor.Bu planlanan BayrampaÅŸa Stadı'nın akıbeti ne oldu?- 150 bin kiÅŸilik stadın bir tuhaflığı var. Ä°stanbul'un toplam nüfusu 800 binin altında. Yani bütün yaÅŸlıları tekerlekli sandalyeyle oraya götüreceksiniz. Bunun çoluÄŸu çocuÄŸu da var. Herhalde bu öneri Ankara'ya gittiÄŸinde ‘‘300 bin kiÅŸilik olsun canım’’ demiÅŸlerdir. Menderes döneminde Vatan Caddesi açılıyor ileride yapılacak BayrampaÅŸa Stadı'nın kolay boÅŸalmasını da bu cadde saÄŸlar deniyor. Ama o sırada Lütfi Kırdar vali olarak BayrampaÅŸa Stadı'na karşı çıkıyor ve Dolmabahçe'de idman çayırı diye düşünülen alana Ä°nönün Stadı'nın yapılmasına karar veriyor. Yeni kuÅŸak stadlarTürkiye'de ve dünyada statların büyük kısmı 1980'den önce yapılmış ve eskimiÅŸler. Bunları modernize etmek mümkün mü?-Tüm dünyada statların hatıraları var ama ister istemez köhneleÅŸiyorlar. AÅŸağı yukarı 1995'ten beri yeni kuÅŸak statlar var. En önemli özellikleri de çevresiyle bütünleÅŸen, sineması, alışveriÅŸ merkezi bulunan çok iÅŸlevli yapılar olmaları. Bunların en etkileyicisi, en çarpıcısı Ajax'ın Amsterdam Arena Stadı. En önemli özellikleri kültürel aktivite ile ekonomik olarak kendini döndüren hatta para kazandıran bir yer olmaları. Sürekli gelinen bir yer olsun istiyorlar. Böylece maç alma ÅŸansı da artıyor. Sırf Ajax'ın maçları oynanmıyor, Åžampiyonlar Ligi finaline, milli maçlara talip oluyor.Yeni kuÅŸak statlarda tasarımda çarpıcı bir deÄŸiÅŸiklik var mı?- Acaip deÄŸiÅŸiklik var. Aslında stadyum Coloseum'dan beri hiç deÄŸiÅŸmemiÅŸ bir bina tipidir. Stat eskiden, yani 20. yüzyılın ortalarına kadar betonarme, elips biçiminde, ortası boÅŸ büyük bir alandı. Belli bir yaÅŸtaki erkek çocuklarının içine itildiÄŸi kapılarında üstüne kapatıldığı bir yer gibiydi. Åžimdi dünyaca ünlü mimarların yaptığı statlar var artık. Mesela Renzo Piano, var. Gregotti var. Piano Bari'deki stadı yaptı. Gregotti de Cenova'daki stadı yaptı.Bir de çatıyı çok kullanıyorlar deÄŸil mi?- Yeni kuÅŸak statların en belirgin örneklerini Japonya ve Kore'de gördük. Dramatik çatı, dramatik giriÅŸ ağırlıklı statlardı. Çatı eskiden altta ne varsa onu kapatmakla ilgili meseleydi. Åžimdi stat ÅŸehrin bir anıtı olacaksa bunun en çok belli olduÄŸu yer çatı olmaya baÅŸladı. Japonya'daki statların bir kısmı kuÄŸu kanadı biçiminde, bir kısmı anka kuÅŸuna benziyor. Futbol için tuhaf, yadırgatıcı analojiler bunlar. Miyagi Stadı ying yangdan etkilenmiÅŸ bir stad gibi duruyor.Ä°NÖNÃœ STADIMimari açıdan en yakınlık duyduÄŸum stat Ä°nönü Stadı. Statların duayenidir. BeÅŸiktaÅŸlılar o stadı boyayarak ayıp ettiler. Ama biçim olarak en estetik stattır. Gümüşsuyu iniÅŸindeki cephe çok hoÅŸ bir cephedir. Ä°stanbul’un asıl Wembley'i Ä°nönü Stadı'dır. GeçmiÅŸten gelen bir gelenekle en saygıdeÄŸer stattır. 1947'de açıldı. Åžu muhteÅŸem kapısının boÅŸ bırakılmasının da bir nedeni var. Ä°stanbul'un fethinin beÅŸyüzüncü ÅŸenlikleri vesilesiyle gravürler yapılması düşünülüyor.FENERBAHÇE STADI1930'lu yıllara kadar Fenerbahçe Stadı'nın bulunduÄŸu yerde Papazın Çayırı var. Sonra Ä°ttihat Spor sahası oluyor. Şükrü SaraçoÄŸlu tek parti döneminde allem edip kallem edip stadın bir liraya FB'ye satılmasını saÄŸlıyor. Ama bir stattan çok tribünleri bulunmayan bir sahadan söz ediyoruz. Kapalı tribünler 1940'lı yıllarda yapılıyor. 1980'lere kadar uzun süre o derme çatma haliyle kaldı. Åžu anda Fenerbahçe Stadı'nın çok zor bir ÅŸeyi gerçekleÅŸtirdiÄŸini düşünüyorum. Ä°leride daha da iyi olacak. En zoru tribünlerin parça parça yıkılmasıydı. Ve her yıkılan parça yeniden yapılırken hem eski parçalar uydu. Aynı zamanda eski parçalar yıkılacak olan parçalardı. Zor bir meseleyi çözdüler aslında.ALÄ° SAMÄ° YEN STADIAli Sami Yen de 1950'li yıllarda planlanıyor. O zaman ÅžiÅŸli Camii ÅŸehrin son noktası. Ondan sonra dar bir yol üzerinde Tekel likör fabrikası ve sonra da Zincirlikuyu Mezarlığı var. Stadın düşünüldüğü yerle bugünkü Olimpiyat Stadı aslında aynı yer. O zaman da sadece dut aÄŸaçlarının bulunduÄŸu yerde bir stat projesi vardı. Ä°stanbul nüfusunun 800 bin olduÄŸu dönemde 3 milyon olabilir diyorlar. Åžehrin geliÅŸimini tahmin ederken tutucu tarafta kalmışlar. 1964'te açılan stat bugün şöyle duruyor: Orada binalar varmış, onların arasına sıkıştırılmış. Halbuki, önce Ali Sami Yen vardı. Bütün diÄŸer binalar onun etrafına geldi.AÄ°LE SALONLU STADLARIMIZStatlar, biraz da para kazanma meselesi yüzünden ayakta seyredenler yerine oturararak ailelerle maç seyredilen bir yer haline geldi. Lokantalardaki ‘‘aile salonumuz vardır’’ ibaresini andırıyor. Yeni Fenerbahçe Stadı'nın maraton tribünü bu yazıyı çaÄŸrıştıran bir yer. Åžu anda kale arkalarında ayakta duran seyirci var. DiÄŸerleri oturan seyirci. Eskiden o beton basamaklara oturulurdu. Gazeteler ‘‘Oku, oku, minder yap’’ diye satılırdı. Maçtan önce köfte ekmek yenirdi. Dünya statlarında artık suÅŸi barlar var. Bizde Tarkan konseri bile zor yapılıyor ama tüm dünyada stadyumlar deÄŸiÅŸiyor. Kültürel etkinlikler, konferanslar, konserlerin düzenlendiÄŸi, ekonomik olarak kendini döndüren hatta para kazandıran, sürekli gelinen bir yer haline geliyor. Türkiye'deki yeni kuÅŸak statlar da aynı yolda...STATLARIMIZ DEPREME DAYANIKLI MI?Dolmabahçe Stadı adı üstünde dolgu toprak üzerinde. FB Stadı'nın tam dibi dereaÄŸzı. Ä°nsana güven hissi verdiÄŸini söyleyemeyiz. Yeni kiriÅŸler ikna edici görünüyor ama projeye bakıp konuÅŸmak lazım. Statlar arasında en köhne gibi duran Ali Sami Yen Stadı bir anlamda en saÄŸlam zeminde yer alıyor. 2002 Dünya Kupası için yapılan Kobe ve Saitama gibi statlar bir yandan da depremde son sığınak olarak düşünülmüş. Mesela Saitama'da 5 bin kiÅŸiye 30 gün yetecek kadar yiyecek ve battaniye stoklanmış durumda. S. GÖKÇEN HAVAALANI SENDROMUOlimpiyat Stadına ilk baktığınız anda Sabiha Gökçen Havaalanı sendromu var orada. Çünkü sadece yol meselesi deÄŸil. Suyu da yok. Tankerlerle su getirip sulanıyor. Şöyle düşünmüşler: Havalanına yakın, Ä°stanbul'a çok uzak deÄŸil, Olimpiyat köyü kurmaya müsait, muhtemelen devlet arazisi ve ucuz. Dünyadaki benzer statlar çevresinin bir parçası olarak düşünülmüştür. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!