Spor yazarları Fenerbahçe - Galatasaray derbisini değerlendirdi: Umarım Suudi televizyonu yayınlamıştır
Güncelleme Tarihi:
Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki derbinin ardından tartışmalar bitmedi. Yazarlarımız Güntekin Onay ve Uğur Meleke mücadeleyi köşelerinde değerlendirdi.
Fenerbahçe - Galatasaray derbisinde dağ fare doğurdu. Pozisyonun çok az olduğu, yalnızca 1 isabetli şutun atılabildiği bol faullü derbiyi yazarlarımız değerlendirdi.
Güntekin Onay, Uğur Meleke ve Fırat Aydınus'un maç yorumları şöyle;
Güntekin Onay: Derbi değil ıstırap
Her 2 takım da derbide sınırsız faul yapma özgürlüğüne sahipti. Toplam 45 faul yapıldı. Futbol adına ise bu kadar çok duran ve maksatlı bir şekilde faul yapılan bir maçtan gol beklemek ise iyimserlikti. Hakem Arda Kardeşler istisnasız her ikili mücadeleye faul çaldı.
OYNATMA, BOZ TAKTiĞi
Önceki gün Atletico Madrid-Sevilla maçını izledim. Atletico Madrid toplam 12 faul yapıp 7 sarı, 1 kırmızı kart gördü. Basketbolda bile 5 faul alan oyuncu ihraç ediliyor. Faul hakkı dolunca her faule serbest atış cezası geliyor. Bizde ise yap yapabildiğin kadar. Oynatma, boz... Bir Anadolu takımı gelip de İstanbul’da böyle faullü strateji ile oynamasına izin verir miydi maçın hakemi? Taçlar ve oyuncu değişikleri hariç 45 kez duran bir oyun. Ne bekleyebilirsiniz ki bu tablodan?
2 TAKIM DA UYUTTU
Fenerbahçe 50 bin taraftarının önünde isabetli şut atmadan maçı bitirdi. İlk yarıda gol beklentisi sarı lacivertlilerin sadece 0.02 idi. Topa ise sadece %39 sahip olabildi. Fenerbahçe’nin bir iç saha derbisindeki “aman kaybetmeyeyim” duygusuyla oynaması, savunmaya odaklanması bence çok da kabul edilebilir bir durum değil.
YILDIZLAR HAYÂL KIRIKLIĞI
Galatasaray ise dengeli ancak daha çok topla oynayan takım görüntüsündeydi. Deplasmanda oynanan bir derbinin berabere bitmesinden rahatsızlık duymayacaklarını gösterdiler. Icardi son haftalarda çok kuvvetsiz ve fizik olarak yetersiz. Dün de stoperlerin arasında adeta boğuldu.
2 takımın da çok yetenekli futbolcuları var. Ancak bırakın güzel oyunu sadece faul, itiş kakış ve sürekli duran bir maç izledik. Tadic, Ziyech, Icardi, Dzeko gibi yıldızlar hayal kırıklığı yaratırken mücadeleci isimler öne çıktı. Milyonlarca futbolsever dünkü derbiden çok daha fazlasını izlemeyi hak ediyor.
Uğur Meleke: Umarım Suudi televizyonu maçı yayınlamıştır!
Dün Kadıköy’de ilk 45 dakika tamamlanıp uzatma süresi gösterildiğinde, elektronik tabelada “+45” yazmasını bekledim bir an! Çünkü koskoca 45 dakikada neredeyse hiçbir şey oynanmadı. Feridun Düzağaç ustanın sözcükleriyle, kaygıların hayalleri boğduğu bir devre izledik dün. İlk devrede toplam 4 şut atıldı. İkisi Kerem Demirbay, biri Mertens, biri de Crespo’dan, hepsi ceza alanı dışından, hepsi auta... İki takım toplam 20 faul yaptılar, top sadece 22 dakika oyunda kaldı. Organize hücum yok, aksiyon yok. Sanki Ülker Stadı’nda %21 oksijen-%78 azot değil de, %100 karbondioksit varmış, kimse nefes alamıyormuş gibi bir ilk devreydi.
ŞUTLARDA KEREM DEMiRBAY DETAYI
İki takım soyunma odalarına gittiğinde nispeten olumlu veriler Galatasaray’ı, olumsuzlar Fenerbahçe’yi gösteriyordu. Zira topa Galatasaray daha fazla sahipti, cılız da olsa etkin anlar, özellikle Barış’ın bindirmeleriyle sarı kırmızılılar tarafından üretildi. Barış soldan bir bindirmesinde Samuel’e sarı kart aldırdı. Bir bindirmesinde de yine Samuel’i geçip etkili bir orta yaptı ceza alanına. İsmail Kartal belli ki o kanatta bir değişiklik yapması gerektiğini hissetti. İkinci yarıya çıkarken Cengiz’i oyundan aldı, İsmail’i merkeze, İrfan’ı sağ açığa kaydırdı. Bu rötuş ikinci devrede Fenerbahçe’yi en azından bir tık oyuna ortak etti, sarı lacivertlilerin 61’de Szymanski’yle yakaladığı en net pozisyonun içinde de İsmail vardı zaten.
Galatasaray’daysa günün dikkat çekici detayı, Kerem Demirbay’ın aynen Karagümrük önünde olduğu gibi sarı kırmızıların en fazla şut deneyen oyuncusu olması.
iKiNCi DEVRE BiRAZ DAHA iYiYDi
İkinci devre, ilk yarıdan bir kademe daha fazla futbol oynansa da, büyük resimde “dağın fare doğurması” gerçeğinden uzaklaşamadık. Bu haftaya toplamda 32 maçın 28’ini kazanarak gelen, 65 yılın Süper Lig rekoru total 86 puanı toplayan iki ekibe yakışmayan, eğlencesi eksik bir 90 dakikaydı her haliyle.
Umarım Suudi Arabistanlı yetkililer de dünkü berbat maçı izleyip Süper Kupa için teklif ettikleri paradan vazgeçerler de, en azından cumhuriyetin yüzüncü yılında Atatürk Olimpiyat’ta oynanır o simge müsabaka
Fırat Aydınus: Kardeşçe başladı, kardeşçe bitti! Fenerbahçe - Galatasaray derbisinde penaltı tartışılır ama kırmızı kart kesin
Halil Umut Meler’i kulüp başkanın sahada darp etmesi, aynı hakemin talihsiz röportajı, TFF’nin ligleri süresiz ertelemesi, 3 gün sonra tekrar start verilmesi, bu aşamada hakemlerin aldığı rol, Kulüpler Birliği’nin Spor Bakanı Sayın Osman Aşkın Bak’ın katılımıyla yaptığı iki toplantı ve 5 gün sonra Süper Kupa’da Arabistan’da tekrar karşılaşacak olması gibi sürecin getirdiği bu kaotik ortamda oynanan F.Bahçe-G.Saray derbisinde oyuncu kalitesi ve taktiklerin dışında psikolojik faktörler ön plandaydı.
EKSiKLiKLERi HiSSEDiLMEDi
Bir tarafta Fred diğer tarafta Sanchez eksikliğinin handikapları böyle bir 45 dakikada bir gram hissedilmedi. Gerek kalmadı böyle bir ilk yarıda. İki takım da istediği oyun anlayışını sahada uygulayamadı. Kontrollü ve temkinli başlayan bir karşılaşmaydı. Net bir gol pozisyonun yaşanmadığı 20 faul ile oyunun durduğu, sadece ilk yarısında 22 dakika topun oyunda olduğu, 0.02’ye 0.09 gol beklentisi bulunan sonuna 1 dakika eklenen bol düdüklü ilk yarı seyrettik. İlk yarının son anları G.Saray’ın biraz daha etkili olduğu bir bölümdü. Neredeyse üst üste 7-8 pas yapabilen takımın hanesine skor yazmayı kabul edilecek bir maçtı. Kota koyulsa golün olması bu kadar duran bir oyunda imkansız gözüküyordu.
HAMLELER TUTMADI
İkinci yarıda Fenerbahçe’den ve Galatasaray’dan teknik adamların yaptığı değişikler de derbiye derbi havası katamadı. İkinci 45 dakika bir tık ilk yarıya oranla hareket vardı ama bu maçın hiçbir anı derbi gibi derbi değildi. İkinci yarı genelinde de baktığımızda pozisyon itibari ile Galatasaray, Fenerbahçe’ye göre bir adım öndeydi. Ne Fenerbahçe’nin ne Galatasaray’ın istediği taktiği uygulayamadığı sadece Arda Kardeşler’in taktiğinin tuttuğu kardeş kardeş bir oyun oynandı, kardeşçe bitti.
2 BiN 760 SANiYE HEBA OLDU
Hakem ve futbolcuların bol muhabbetine, bol faule tanık ettiğimiz bir 45 dakika izledik. Açıkçası hakem ne maça başlayabildi ne de maçı başlattı. Bunun haricinde ilk yarıya ait yazılabilecek ne vardı. Açıkçası nefes nefese kalan, oksijene ihtiyaç duyan ne futbolcu ne de hakem vardı sahada. Muslera ve Livakovic ilk yarıyı çıkmayabilirlerdi. Sahadaki ve kenardaki herkes tarafından boğumlanan, düğümler atılan bu maçın 2760 saniyesi heba oldu.
ARDA KARDEŞLER DÜDÜK RESiTALi SERGiLENDi
Hakemin yönetim taktiğine futbolcu ve teknik heyet de katılınca; Arda Kardeşler düdük resitali verdi. Bir derbide hatta ligde 45 faul ile rekor kırıldı. Sadece tek isabetli şut atıldı.. 43 dakika topun oyunda kaldığı 45 faulün çalındığı derbi... Bu derbi derbi miydi? Her aktörün olumsuz anlamda rol aldığı sezon boyunca iki takımın istatistiklerine baktığımızda beklentilerin kat ve kat altında kalan bir maç seyrettik.
ARDA KARDEŞLER'İN KARARLARI
Ne yapay zeka, ne MHK, ne TFF ne de performansı... Ziyadesiyle Faruk Koca’nın yumruğunun belirlediği F.Bahçe-G. Saray maçına atanan FIFA hakemi Arda Kardeşler’in kariyerindeki 2. derbisiydi. Son derbide başarılı VAR odasındaki hakemlerin görev yerleri değiştirilerek bu maça verildi. Mustafa İlker Çoşkun ilk defa bir derbide VAR olarak görev aldı, AVAR Özgür Yankaya’ydı. Arda Kardeşler’in 45 faulle düdük çaldığı maçta doğal olarak faul ve kart standartlarında kısmen hataları oldu.
2. SARI ALMASI GEREKENLER VARDI
Oyunun bu kadar durması ve bu kadar faulde sahadaki herkesin rolü vardı. O kadar çok düdüğünü üfledi ki neredeyse ‘Kardeşler’de iyi bir nefes varmış’ dedirtti. Sanırım maç öncesinde Arda da maçı yönetim taktiğini ve kurgusunu kafasında bu şekilde tasarladı. Ve teknik heyet ve futbolcular da buna yardımcı oldu. Bol muhabbetli, bol faullü bir derbi izledik. Gösterdiklerinin dışında verebileceği birkaç sarı kart daha vardı. 2. sarıdan atılması gerekenler de vardı.
DJİKU MASUM GÖZÜKMÜYOR
22. dakikada ceza sahası içindeki pozisyonda yayıncı kuruluşun görüntülerine göre verilen açılardan izlediğimizde Djiku’nun İcardi’ye yaptığı bir eylem gözüküyor. Fakat net olarak açılar aydınlatmıyor bizi. Bu açılara göre Icardi‘nin Djiku’yu önce bir çekmesi ve akabinde Djiku’nun İcardi’nin yüz-kafa kısmına kolunu savurarak vurduğu gözüküyor. Eğer İcardi çekiyorsa F. Bahçe lehine faul ve şiddetli hareket için Djiku’ya kırmızı kart verilmeli. Eğer İcardi çekmiyorsa penaltı ve Djiku’ya kırmızı olmalı. Mevcut kamera açılarına göre tabii..