Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2000 00:00
Süleyman ALASYAMESLEKTAŞLARIMLA kafa, göz yararak televizyon ekranlarında girdiğim bilimsel tartışmalarda, dağarcığımdaki bilgilerin çoğunun patenti ona aittir. Bir
spor hekimi olmanın sorumluluğuyla, dünyada ne olduysa mutlaka haberi olur. Bana, ‘‘Kardeşim sen de her şeyi biliyorsun’’ diye atılan çamurların çoğu ondan öğrendiklerim yüzündendir. Kim mi ? Söylemem.Beni yılda iki kez koşu bantına çıkarıp, eforlu kardiyomu çeker. 20 dakika yüzde 70 tempoyla koşturup tansiyonuma bakar. Haftada on kilometre koşarım. Hep onun verdiği ölçülerdeki, nabız, tansiyon ve yorgunluk seviyelerinde. Eşimin, çocuklarımın sağlık sorunlarını telefonda bile tam isabet tanıyla yönlendirir. Yurdışına çıkarken, ailem ve benim için, vitamin ve doğal ilaçlar önerir. Selenyumdan, Omega3'e kadar kitaplar okutur. Vasiyetimdir bana bir şey olursa önce ona
haber verilecek. Kim mi ? Söylemem.ÖNCE ONURŞehit kızıdır... Kahraman bir Türk pilotunun geride bıraktığı bayrağı başarıyla taşıyıp, devlet parasız yatılı, Fen Lisesi, Tıp Fakültesi'ni hep dereceyle bitirir. İzmirspor'un başarılı basketbolcuları arasındadır. Futbol Adamları Derneği'nin de tek kadın üyesi. Çalıştığı birimin en aktif doktorudur. Örneğin, sporcuların adale formasyonunu ölçen Cybex cihazını kullanmayı bir tek o bilir. (Diğerleri sonradan öğrendi). Sonra bir bürokratın tacizine isyan edip, ‘‘Herkesin bildiği, müfettiş raporlarına geçmiş bir suçun ört bas edildiği yerde durmam’’ deyip, basar istifayı. Kim mi ? Söylemem.Futbol ve Bilim kongresine katılan İngiliz Profesörün konferansını anında çevirerek salonda herkesi şaşırttığı günü unutmuyorum. 1995 yılında Atina'daki Avrupa Basketbol Şampiyonası'nda, Türk Milli Takımı’nın namusunu kurtarır. Çok bilmiş yöneticiler yine kafileye doktor almazlar. Doping kontrolü istendiğinde ise Yunanlı gazeteci arkadaşının kimliğiyle, salona inerek, Türk Milli Takımı’nın doktoru rolünü oynayıp, rezaleti önler. (Tanık: Yalçın Granit). Kim mi ? Söylemem.OLİMPİYAT ÇABASI Olimpiyat düzenleme paranoyasına en gerçekçi yaklaşımı o getirir... Organizasyon konusunda uluslararası ünü olan Yunanlı Mimar Georges Constantapulos'un öğrencisi olur. ‘‘Olimpiyat nasıl yapılır’’ konulu seminerin Türkiye'de yapılması için çırpınır ama örümcek tutmuş beyinleri aşamaz... Kim mi söylemem !Geçen gün telefonda, ‘‘Alasya, İspanyolca kursuna başladım, İngilizce ve Yunanca'nın yanısıra bu dili de konuşmalıyım’’ dedi. ‘‘İspanyolca da nereden çıktı ?’’ diye sorduğumda, ‘‘Dünya spor organizasyonlarında İspanyolca da önem kazandı. Diğer ülkelerden davet alıyorum, kendi ülkemdekilere dert anlatamıyorum’’ dedi. Sporla ucundan kenarından ilgiliyseniz, bir kaç meslektaşım gibi benim için de dost, kardeş, arkadaş, kaynana, anne karışımı bu insanı tanımış olmanız gerekir. İleriki yaşlarında belki bir Marlo Morgan gibi olur ama bu ülkede, asla. Kim mi söylemem !
button