Şova az kaldı

Güncelleme Tarihi:

Şova az kaldı
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2007 00:00

Porto Rikolu oyuncu, Ergin Ataman’ın transferinde büyük rolü olduğunu belirtirken, "Gittiğim her takımı yukarılara taşıdım. Şampiyonluk için Beşiktaş’tayım" dedi.

POTADA yeni sezon öncesi atağa kalkan Beşiktaş Cola Turka, flaş transferleriyle şimdiden ses getirdi. Ergin Ataman’ın takımın başına geçmesinin ardından, Onur Aydın, Sinan Güler, Mehmet Yağmur, Hırvat Sandro Nicevic, Amerikalı Jacob Jaacks, Preston Shumpert ve Porto Rikolu Christian Dalmau ile Rick Jason Apodaca’yı da renklerine katıp kadrosunu güçlendiren siyah beyazlılar, çifte şampiyonluk parolasıyla kolları sıvadı.

İtalya’nın Scaffati forması altında geçen sezon sayı kralı olan, aynı zamanda savunmasıyla da ünlü Rick Jason Apodaca, Beşiktaş formasını sırtına geçirdikten sonra ilk kez HÜRRİYET’e konuşurken, sorularımızı da içtenlikle yanıtladı.

Ataman ikna etti

- Birçok cazip teklife rağmen niçin Beşiktaş’ı tercih ettin?

Yeni bir ülkede yeni bir sayfa açmak istedim. Bunu yaparken de İtalya tecrübesini beğendiğim ve tanıdığım Ergin Ataman ile çalışmayı tercih ettim. Oynadığım takımları hep yukarılara taşıdım. Beşiktaş’ta da bunu gerçekleştirmek istiyorum.

- Transferinde etkin rol oynayan kimdi?

Ergin Ataman’
dan başka isim yoktu. Beşiktaş’ın teklifini menajerimden çok kendim dikkate aldım. Ataman ile konuşmam ve onun yaklaşımı beni etkiledi. Planlarının bir parçası olduğuna beni inandırdı.

- Nasıl bir oyuncu kimliğine sahipsin?

Savaşçı, defansçı, skorer ve kazanmaya aşık. Forma giydiğim takımlarda skor yükünü taşıyor olmam, benim skorer kimliğimle varolduğumu göstermez. Çünkü basketbolun içindeki asist, top çalma gibi özelliklerimi de kullanarak takımla birlikte oynamak ve oynatmayı seven bir yapım var.

- Yeni bir ülkeye uyum sağlamak zor olacak mı?

Türkiye, hayatımda gördüğüm ve kendime yakın bulduğum ülkelerden biri. İstanbul’u da çok sevdim. Türk insanını, kendi insanımıza yakın buldum. Burada kendimi evimde hissettim. Psikolojik uyumum kısa sürede gerçekleşti.

- Türk basketbolunu ne kadar tanıyorsun?

Yıllarca milli takımınızı takip ettim. Oyuncuların çoğunu çok iyi tanıyorum. Euroleague’de de her sezon iki takımınız var. Türkiye’de, Efes Pilsen ve Fenerbahçe Ülker’in hakimiyeti bulunuyor. Şampiyonluk pastasını paylaşan takımlar onlar. Ben, Beşiktaş’a o pastadan yemek için geldim. Liginizin kalitesini de biliyorum. Şampiyonluk için Beşiktaş’tayım.

212 mutluluğu

- Dövme hayranlığınız biliniyor.
Vücudunuzdaki dövmeler neyi ifade ediyor?

Biri forma numaram, diğeri basketbol figürü. Yani sahip olduğum her şeyi basketboldan kazandığımın sembolü. Bir başkası, ikiz kulelere çarpma olayını canlı görmüştüm. O motifi çizdirdim. Diğer birinde de bir yıldız ve çevresinde diğer yıldızlar var. Merkezdeki yıldız beni, diğer yıldızlar ise ailemi kontrol ettiğimi anlatıyor. Ayrıca beni kazadan koruyan bir melek ile sonsuza kadar yaşayacak adımın bir soyağacı var. 212 rakamı ise Newyork’un şehir kodunu temsil ediyor. İstanbul’un da aynı telefon kodunu taşıdığını öğrenince çok sevindim.

- F.Bahçeli Solomon ve Efesli Nicolas ile bir dönem ezeli rakiptiniz. Şimdi bir kez daha karşılaşacaksınız. Bu sizi heyecanlandırıyor mu?

Öncelikle, onlar için buradayım. Biz küçük yaşlarda birlikte oynarken, kazanan hep ben olurdum. Onlara karşı kazanmayı çok iyi biliyorum. Yine aynısı olacak.

- Dalmau’nun da Beşiktaş’a transferinde payının olduğu söyleniyor. Doğru mu?

Birlikte oynamamız çok önemli. Onun Euroleague ve ULEB tecrübesi benden fazla. Biz iki Porto Rikolu eski arkadaş, şimdi Türkiye’de Beşiktaş’a mutluluklar yaşatmaya geldik.

- Beşiktaş seyircisi, tribünle oynayan sporcuları çok sever. Bu sende baskı yaratır mı?

Seyirciyle oynamak işimi zorlaştırmaz. Zaten sorumluluk almayı seven bir oyuncuyum. Seyirci oyuncuya, oyuncu da seyirciye saygı duymalı. Beşiktaş seyircisinin ateşli olması, bize de itici güç sağlayacaktır. Bu bende baskı yaratmaz. Beşiktaş seyircisi beni çok sevecek. Uzun bir sezon geçireceğiz. Zaman zaman zor dönemlerimiz olacak. Kötü günlerimiz, iyi günlerimiz de olacak. Bazen çok yukarıda, bazen aşağıda olabiliriz. Ama biz oyuncular, yönetim ve taraftarımız kenetlenmeliyiz. Sonu en yukarısı olacak. Buraya gelmeden önce bana Beşiktaş seyircisini çok övdüler. O muhteşem seyirciyi merak ediyorum. El Amin’e hayranlıklarını duydum. Şova az kaldı. Beşiktaş seyircisinin gönlünde taht kurmayı planlıyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!