Güncelleme Tarihi:
Ülkemizde pek az kimse, sorumluluğunun bilincinde.. En üst görevden, en altına kadar bu böyle.. Van'da maç oynanıyor, son dakikadaki penaltı kararıyla ortalık karışıyor. Şenol Güneş yumruklanıyor ve Antalyaspor, statta saatlerce mahsur kalıyor.
Bu görüntülerden üzüntü duymamak mümkün değil. Ama, bir tek Van'da da olmuş değil.. Bunlar, yıllardır Türkiye'nin birçok yerinde gerçekleşen, bazılarını bizzat yaşadığımız olaylar..
Olayın doğusu, batısı yok.. Bundan bir ezilmişlik edebiyatı çıkarmanın anlamı da yok.. Ben de doğuluyum ve bununla iftihar ederim. Yaptığım bir hatanın faturasını ucuz ödemek için, yöremi küçük düşürecek hiçbir savunmanın içine girmem.
Şimdi gelelim, sorumluluk meselesine.. Penaltı kararı haklı ama, varsayalım ki hakemin lütfuyla puan aldınız. Sizin günahınız ne? Ben orada, can pazarında, devletimi ararım. Bir vali yardımcısı, karşımda önce devleti, sonra görev aldığı kulübünü temsil eder. Bir emniyet müdürü de keza.. Onlara güvenmeyecek de, canımı kimlere emanet edeceğim? TV ekranlarında söylenen, gazetelerde yazılanlar, yüzümü kızarttı. Vali yardımcısı ve Vanspor asbaşkanı Hasan Kayhan Antalyasporlulara demiş ki, ‘‘Maça çıkın, penaltıyı dışarı atın.. Yoksa, halkın galeyana gelmesine engel olamam!’’ Yani, pes doğrusu..
YÜZLEŞEREK TEKZİP
Şimdi, o vali yardımcısı böyle birşey söylememişse, bunu herkesin önünde Antalyasporlularla yüzleşerek tekzip etmelidir. Etmediği takdirde, onu o görevde bırakacak kişiler, bundan sonra sorumluluğu da üzerlerine almış demektir..
Bir kez daha yineliyorum.. Van'daki olaylar, sadece bu yöreye maledilmemeli.. İstanbul gibi Türkiye'nin en gözde ilinde biz, Apartman Mustafa'ların hakemleri yumrukla indirdiğini de, İnönü Stadındaki bir müsabakadan sonra arabaların yakıldığını da gördük. Kayseri-Sivas maçındaki, hepimizi yasa boğan inanılmaz tablonun acısını içimizden hala atamadık.. Konya ve Kırıkkale olaylarını unutmadık.. Bu işlerin çözümü eğitimle olur. Seyircimizi eğitelim, bilinçlendirelim. Aramızda, provokatörleri barındırmayalım. Ortalığı karıştıran, dinamite kibrit çakan, sadece cebini düşünerek bizleri istismar eden, bu işi ekmek kapısı yapmış bazı insanlara yüz vermeyelim. Şöhret olmak için kışkırtıcı beyanlarda bulunan sözde yöneticilere, sayfa ve ekranlarda prim tanımayalım.
Ama, lütfen.. Sorumluluğunu bilen devlet görevlilerine de acilen ihtiyacımız var.. Çünkü, her takım Antalyaspor gibi şanslı olamaz ve Başbakanın korumalığında maç oynayamaz!