Sörfun misyoneri

TÜRKİYE’de ’sörf’ denilince akla gelen ilk isimlerden biri olan ekranların güzel yüzü Çağla Kubat, ’hayatının anlamı’ olarak nitelendirdiği bu sporda gözünü dünya şampiyonluğuna dikti. Datça’da yapılan 2007 Türkiye Windsurf Şampiyonası’nın ilk ayağında zirveyi ele geçiren Kubat, "Hayatımı tamamen sörfe göre düzenliyorum. Her sene yaz başında işi gücü bırakıp, geleceğimi hiç düşünmeden Alaçatı’ya sörf yapmaya gidiyorum. Televizyonda çok güzel projelerde çalıştım. Ama bunlara bir yerde nokta koyup, bu işe hep zaman ayırmayı biliyorum" dedi.

Korkak yarışıyordum

Şu ana dek sörfte daha büyük başarılar kazanmasını engelleyen en büyük eksiğinin kendine yeterince güvenememesi olduğunu dile getiren ünlü sunucu, "Geçen sene çok daha korkak yarışıyordum. Bu sene onu da büyük ölçüde aştım. Çünkü yabancılar ile yarışmaya daha alışkınım artık. Sörf benim için hiçbir zaman bir hobi olmadı. En baştan beri dünya ve olimpiyat şampiyonlukları hedefim vardı. Bu yıl İspanya ve Fransa’da yarışacağım. Dünya Şampiyonası’nda da iddialıyım" diye konuştu.

Bir de biz anlasak

Medyatik bir isim olarak, adının sörf sporuyla anılmasından memnun olduğunu da dile getiren Kubat, sözlerini şöyle noktaladı: "Medyada görünmem açısından sörfün bana katkısı olduğu gibi ben de bu sporun tanıtımına katkı sağlıyorum. Türkiye rüzgar sörfü için çok elverişli bir yer. Bunu yurt dışındaki sporcular da anladılar ve her önemli şampiyonanın bir ayağını Türkiye’ye veriyorlar. Ancak burada insanlar hala bunların farkında değil. Bu yıl televizyonda başta sörf olmak üzere alternatif sporları tanıtan bir program yapmayı çok istiyorum."

Barbi olmadan asla

Çağla Kubat, her sörf yarışına götürdüğü köpeği Barbi’nin kendisinin uğuru olduğunu ve bu nedenle onu yanından ayırmadığını söylüyor.

Ozan ERMİŞ