Son dakika haberi | Galatasaray'da kimsenin aklı sahada değil

“Florya’da futbolcular ücretlerini alıp alamayacaklarını tartışırken, teknik ekip saha içine odaklanmaktan çok saha dışı dinamiklerle uğraşıyor. Kim ne tweet atmış, kim ne eleştiri getirmiş, temel kaygı buna dönmüş teknik ekipte.”

1- Hangi başkana, hocaya sorsanız “Genç futbolcu, altyapı” falan diyor ama bu sezon Süper Lig’de profesyonel yapılan 84 futbolcudan sadece 2’si forma şansı bulmuş. Birileri bizi kandırıyor mu?

2-  Lider Alanyaspor’un hocası Çağdaş Atan, “Ofansif oyundan hiç vazgeçmeyeceğiz. Şampiyonluk neden olmasın” dedi. Atan’ın bu çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?

3- G.Saray 3 maçta 8 puan kaybetti. Ücret indirimi polemiği sonrası Feghouli, Alanya maçında yedek oturdu, Belhanda tek devre oynadı. Bu gidişat düzelir mi?

4- Fenerbahçe yine kolay kazanamadı ama 5 hafta sonunda namağlup ve 11 puanla ikinci sırada. Sizce Erol Bulut bu iyi kadroyu hedefe taşıyabilir mi?

5- HAKEM tartışmalarının tekrar alevlendiği bir hafta yaşadık. Özellikle VAR’ın kullanımını nasıl buluyorsunuz? Sizce de bir standart eksikliği var mı?

6- UEFA Şampiyonlar Ligi’nde yeni sezon başladı. Nasıl bir sezon bekliyorsunuz? Sizin favoriniz hangi takım? Son şampiyon Bayern yine mutlu sona ulaşabilir mi?

MEHMET ASLAN

HAKEMLER HEMEN PANİK OLUYOR

1- Türkiye'de hakemler hemen panik olup çok kolay sarı kart çıkarıyor. Normal faul yapıyorsun, rakip ayağı kırılmış
gibi kıvranıyor. Bazıları Hollywood aktörlerinden daha iyi rol yapıyor. Her hafta başka hikaye yazılıyor. Süper Lig, adeta bir drama filmi gibi. Her hafta bir başkan çıkıp, yorum yapıyor. Bir sonraki hafta ise yaşananlar unutuluyor, yeniden bir hikaye yazılıyor.” Bu sözler bana değil, Lukas Podolski’ye ait. Ve yeterince açıklayıcı olduğunu sanıyorum.

ALANYA, F.BAHÇE VE BAŞAKŞEHiR

2- Alanya’nın G.Saray ile oynadığı maça baktığımda içimden ‘Helal olsun sana Çağdaş Atan’ demek geldi. Maça iyi hazırlanmış, çalışmış ve tüm dikkatini sahaya yöneltmiş bir takım ve bir hoca vardı. Atan’ın bu cesur çıkışı bana sezon sonu itibarıyla şampiyonluk kovalayacak üç takım olduğunu gösteriyor; Alanya, Başakşehir ve Fenerbahçe. Biliyorum lig hakkında konuşmak için henüz erken ama bu hafta itibari ile benim şampiyonluk adayım bu üç takım.

G.SARAY BU ŞARTLARDA BAŞARILI OLAMAZ

3- Fatih Terim bu gidişatı elbette tersine çevirebilir ama temel sorun şu; Florya’da oyuncular ücretlerini alıp alamayacaklarını tartışırken, teknik ekip saha içine odaklanmaktan çok saha dışı dinamiklerle uğraşıyor. Kim ne tweet atmış, kim ne eleştiri getirmiş, temel kaygı buna dönüştü teknik ekipte. Son Alanya maçına bakın... Dersine çalışmış bir takım ile, kafası başka bir yerde bir takımın karşılaşmasıydı bu. Ve kafası başka yerde olan takım da Galatasaray’dı. Teknik ekip ve futbolcuları saha içine yoğunlaşmadığı müddetçe başarılı olma şansı sıfır.

FENERBAHÇE BU SEZON HER ŞEYiYLE ÇOK FARKLI

4- Fenerbahçe bu sene farklı. Bu fark sadece transferlerle ilgili değil. Sınırları çizilmiş, herkesin bir sorumluluk sınırları içinde kaldığı farklı bir takım var. Dolayısıyla Erol Bulut sadece takıma ve saha içine odaklanabiliyor. Fatih Terim gibi yönetimden üstü kapalı gelecek eleştirilere ya da Sergen Yalçın gibi transfer edilen ya da edilemeyen oyunculara kafası takılmış değil. Elinde de çok iyi bir kadro var. Bu, başarının garantisi değil ama önemli bir adımı.

HAKEMLER KORKUYOR

5- VAR ile karar veren bir İngiltere Premier Ligi’ne bakıyorum, bir de Süper Lig’e... Arada gerçekten dağlar kadar fark var. Türkiye’de hakemler; kulüp başkanlarından da yöneticilerden de taraftardan da, kısacası herkesten korkuyor. Dolayısıyla futbolu güzelleştiren karar almak yerine kendilerini kurtaran karar vermeyi tercih ediyorlar. Türkiye’de futbolun da hakemliğin de özeti budur.

DEVLER LiGi’NDE SONUÇ DEĞiŞMEZ

6- Şampiyonlar Ligi’nde benim favorim yine Bayern Münih. Yani futbol 22 kişiyle oynanan ve sonuçta hep Almanların kazandığı bir spor! Bu sezon da sanıyorum öyle olacak ve şampiyon değişmeyecek.

UĞUR MELEKE

ÇÖZÜM BASİT AMA UYGULANMIYOR

1- Türk futbolundaki birçok problem gibi bunun da çok basit bir çözümü var. Ama uygulanmıyor ısrarla. Genç futbolcu oynatmak, risk almak demek. Bir teknik adamın risk alması için öncelikle kendini güvende hissetmesi gerek. Teknik direktörün kendini güvende hissetmesi için de bir statü değişikliği gerekiyor: Nasıl ki bir hoca bir sezonda maksimum 2 kulüpte çalışabiliyorsa, bir kulüp de bir sezonda azami 2 teknik direktörle imza atabilecek. Hepsi bu. İkinci teknik direktörü de görevden ayrılmak zorunda kalırsa bir altyapı antrenörüyle yola devam etmek zorunda kalacak. Bakın o zaman teknik adamlar bu kadar kolay bir şekilde kovuluyor mu? Altyapı oyuncuları şans bulabiliyor mu?

ALANYA'YI İZLEMEK KEYiF VERiYOR

2- Alanyalılar beş maçta 90 şut attı. Dört büyüklerle kıyaslamak gerekirse Fenerbahçe’nin 71, Galatasaray’ın 63, Trabzon’un 47, Beşiktaş’ın 46 şutu var. Yani sadece puan tablosunda değil oyun tablosunda da zirvedeler. Çok sevdiğim bir tarafları da topu havaya kaldırmamaları. Ligin hava topu istatistiğinde son sıralardalar. Yerden ve akıcı oynuyorlar. Galatasaray’a karşı 11’e 11 olan bölümde de böyle oynuyorlardı. Ben Alanya’yı izlemekten keyif alıyorum doğrusu.

FATiH TERiM ÖN TARAFA DiNAMiZM GETiRMELi

3- Feghouli ve Belhanda’nın maaş polemiğinin dışında değerlendirmek isterim bu konuyu. Çünkü bu iki futbolcu da dahil hiç kimse o sözleşmelere silah zoruyla imza atmadı. İndirimi kabul edip etmemek de hür iradeleriyle ilgili. Ancak
bu ikiliyi sahadaki performanslarıyla değerlendirdiğimde zaten kulübede oturmaları değil oturmamalarıydı sıra dışı olan. Galatasaray’ın ön tarafı çok hareketsiz ve yorgun. Terim’in oyuncu tercihleriyle oraya bir dinamizm getirmesi şart.

F.BAHÇE iKiNCi YARI OYUNUNU DEĞiŞTiRDi

4- Göztepe karşısında iki perdeli bir maç izledik. İlk 45 dakikadaki F.Bahçe tamamen Caner ve Nazım’a bağımlı görünüyor ve sürekli orta yapıyordu. Gollerin de kaynağı ortalar oldu zaten. Ancak ikinci devrede hücum varyasyonlarını artıran, çok yönlü oynamaya başlayan bir Fenerbahçe gördük. 45’le 75 arası oynanan oyuna bakarsak iyi sinyaller verdi.

‘VAR’ GLOBALDE FARKLI TÜRKiYE’DE FARKLI MI?

5- Bu konuda büyük bir hayal kırıklığı yaşıyorum. Geçen hafta Bein Sports yayınına katılan Uilenberg, çok güzel örneklerle VAR’da global çizgiden çıkılmayacağı mesajı vermişti. Ancak maalesef sonrasında sızan bilgiler, hakemlere eğitimlerde başka bir VAR çıtası konulduğu yönünde. Eğer VAR globalde farklı, Türkiye’de farklı uygulanacaksa bu büyük bir skandal. Ciddi de bir kaosa neden olacaktır. Kural kitabı ve protokol bir tane. Buna uyulmayacaksa kamuoyuna açıkça ilan edilsin, bilelim.

iNGiLiZ TAKIMLARI TEKRAR KUPAYI ZORLAYABiLiR

6- Devler Ligi kurulduğundan beri sadece bir takım şampiyonluk unvanını koruyabildi. Onun dışında şampiyon hep farklılaştı, güç dengelerinin değişim hızı inanılmaz. 2019 Liverpool’unu yere göğe koyamıyorduk, 2020’de Atletico’ya boyun eğdi. Şimdi de 2020 Bayern’ini yere göğe koyamıyoruz ama iki maçlı eliminasyon sisteminde farklar küçük. Ben bu yıl İngiliz takımlarının tekrar kupayı zorlayacağını, ayrıca Fransız futbolundaki gelişimin de ürün vereceğini düşünüyorum.

GÜNTEKİN ONAY

ÖNCE KARAR VERECEKSİNİZ

1- Yarışırken genç oyuncu kullanmak kolay değil. Hele Rennes’deki Camavinga gibi süper yetenekler yoksa elinizde, nasıl oynatacaksınız? Bu bir plan-organizasyon ve felsefe işi. Altınordu gibi bir akademi bile yetiştiriyor ama yarışamıyor. Önce karar vereceksiniz. Yetiştirici mi? Yarışmacı mı? Genç oyunculara şans vermek kulüp politikası olmalı ve buna uygun yetiştirici-geliştirici bir teknik direktör ile çalışmak gerekiyor. Alttan gelen oyuncuyu Süper Lig’e hazırlayacak bir oluşumumuz ne yazık ki yok. Portekiz, Hollanda, Almanya ve İspanya’da kulüplerin profesyonel alt liglerde oynayan genç takımları var. Bu şekilde oyuncu yukarıya hazır geliyor.

DOĞAÇLAMA DEĞiL SiSTEMLi

2- Alanya kaliteli bir kadro kurdu ve saha içinde birlikte hareket edebilen son derece organize bir grup var. Doğaçlama değil, belli bir plan dahilinde oynuyorlar. Kaleci Marafona ile oyunu geriden başlatan sistemli bir takım. İlk haftaki Futbol Konseyi’nde Sivasspor’u yendikleri maçtan sonra en çok beğendiğim takım olduğunu vurgulamıştım. Aynı çizgide devam ediyorlar.

SORUNLAR VAR AMA TERiM ÇÖZEBiLiR

3- Görünen o ki Galatasaray’ın saha dışındaki sorunları saha içine de yansıyor. İndirim kabul etmeyen Feghouli ve Belhanda, iki şampiyonluk kazandılar ve takımın önemli oyuncuları. Muslera’nın da eksikliği hissediliyor. Uruguaylı kaleci olsa, Alanyasporlu Babacar’ın attığı o frikik golünü yemezdi. Takımın genel anlamda bir atletizm problemi var. Fizik gücü yüksek, pas yapan ve önde baskı yapan takımlara karşı zorlanıyorlar. Ama Fatih Terim bu sorunları çözebilecek tecrübede.

iDEAL 11’i HENÜZ KURAMADI

4- Fenerbahçe’de taşlar henüz yerine oturmadı. Bu doğal. Luiz Gustavo-Jose Sosa-Ozan Tufan orta sahası çok kaliteli. Ancak onun dışındaki parçalar henüz çok iyi işlemiyor. Erol Bulut zamanla ideal 11’ini form ve performans durumlarına göre bulacaktır. Oynanan futbol henüz tatmin etmese de 18 yeni oyuncunun katıldığı bir takımda yenilgisiz 5 maç, 11 puan asla kötü değil. Sezon uzun inişler çıkışlar olacaktır. Önemli olan dengeyi ve istikrarı bulmak. Erol Hoca oynayanlar ile oynamayanlar arasındaki dengeyi kurarsa bu işi başarabilir.

MHK ‘VAR’ KONUSUNDA BU SENE DAHA TUTARLI

5- Merkez Hakem Kurulu, VAR’da bu sezon biraz daha tutarlı görünüyor. Tabii ki yüzde 100 bir standart tutturulamadı ama belli seviyeye gelindiği gerçek. Futbol kamuoyu ne yazık ki VAR Protokolü’nü ve yeni kuralları tam olarak çözebilmiş değil. Bu da VAR konusunda yaşanan sorunun önemli bir parçası.

BAYERN MÜNiH VE PSG YiNE FAVORi

6- Geçtiğimiz sezonun iki finalisti Bayern Münih ve Paris Saint Germain yine iki büyük favori. Ancak bu seviyelerde özellikle pandemi devam ettiği sürece sürprizler de olacaktır. Şampiyonlar Ligi’nde grup aşaması bitikten sonraki eşleşmelerin ardından değerlendirme yapmak daha sağlıklı olacaktır.

"Sanal Oyunlar" ilk defa ve sadece Misli.com'da! Hemen oyna...