Güncelleme Tarihi:
Emrah Öner yazıyor |
Halbuki bütün bu istatistiki bilgiler, öngörüler, planlar-programlar normal bir insan grubu için yapılır ve uygun olur.
Yahu Fenerbahçe normal bir takım mı ki bu sayılar-rakamlar uysun?
Normal bir organizma mı ki tahminler tutsun?
Fenerbahçe tümör gibi birşey. Operasyon yapıyorsun metastaz yapıyor, hiçbir şey yapmıyorsun küçülüyor, iyiye gidiyor zannediyorsun bir bakmışsın kocaman olmuş, ilaç alıyorsun tepki yok. Son anda doktor değiştiriyorsun, zaten adam mefta.
Mesela Galatasaray öyle değil.
Feldkamp’ı gönderirler, yerine beden hocası gelir şampiyon olur.
Bülent Korkmaz, Bordeaux maçının devre arası girer, Galatasaray tur atlar.
Bak buraya yazıyorum, seneye Skibbe danışman olarak gelir, 3 kupayı da alırlar.
Bu işler Fenerbahçe’de olsa, size yemin ediyorum, Dow Jones o gün kapanır.
Uğur Dündar, Kılıçdaroğlu’nu Hadise’yi bırakır, bunu ilk haber yapar.
Vay sen nasıl 5 maç kala antrenör değiştirirsin, vay sen 2. Arsenal maçını niye beklemiyorsun, vay sen tecrübesiz Rıdvan’ı, Aykut’u, Oğuz’u nasıl getirirsin, vay Fenerbahçe nereye koşuyor, why high one why...
Aynı parallellikte Türk Milli Takımı da normal değil.
Bak iddia ediyorum, orada İspanya’yı yenecek bu takım. Ama sonra Sri Lanka maçında zorlanacaktır.
Lige dönelim ve bir potpori yapalım;
Fenerbahçe ligin ilk 5 takımı ile 5 maç yapmış. Toplam 15 puan üzerinden, 10 puan almış. (5 büyüklerin arasında en iyi oran, %66)
Trabzon 5 maç yapmış, toplam puan 4 (%26), Beşiktaş’ın 3. (%20)
Yani bu demek değil ki, Fenerbahçe aslında beceremeyeceği bir yola giriyor. Hatta aksine en sevdiği döneme giriyor. Büyük takımlar, 6 puanlık maçlar vs.
Fakat, Fenerbahçe Ligin 11.-15. leri ile, 7 maç yapmış, toplam 21 puandan, 13 puan almış. (%61)
Sivas 5 maç yapmış, toplam puan 15. (%100)
Yine başka bir örnek, Trabzon ligin son 3 takımı ile 4 kere oynamış, 12 puan üzerinden 12 puan. (%100). Fenerbahçe’nin oranı %75.
İşte bu tablo da Fenerbahçe’nin nasıl maç seçtiğini ve bundan sonra neden seçmemesi gerektiğini gösteriyor. Çünkü ligde az 6 puanlık maçların yanı sıra bir çok 3 puanlık maç da var. Tabi bunu Aragones’e kim İspanyolca’ya çevirecek, önemli olan o.
Fenerbahçe’nin Sivas ile Çarşamba günü bir de kupa maçı var. Fenerbahçe’nin en son kupayı aldığı 1982 senesi Mersin İdman Yurdu finalinde henüz 1 aylık olan Uğur Boral “agu bugu gugu” yani “Kimse Fenerbahçe ile alaycı konuşamaz, konuşursa böyle olur” demiş midir veya veya patiklerini yere fırlatmış mıdır veya devamlı kendi dururken takımı eleştirmiş midir veya 2 sene sonra doğacak olan Emreciksin sanki yıllardır Fenerbahçe’de gibi hakemin saatine bakıp kaçıncı dakikada bitirdiğini kontrol eder miydi bilmiyorum, fakat şunu biliyorum, bu seneki kupa maçı, senede 1 maç iyi oynadın diye artistik hiç bir hareketi, demeci kabul etmez. Elinde avucunda belki de tek fırsatın 25 senedir alamadığın şu kupa fırsatı, ona da Lig maçındaki gibi asılman, bu kupayı artık getirmen gerekir.
No lam, no cim.