Sol gösterip sağ vuran bücür
Güncelleme Tarihi:
Hazırlayan: Kenan Başaran
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 09, 2010 00:00
Onu yakından tanıyanlar, kanat bindirmeleri için ‘delice’ diyor. Büyük bir potansiyel olan Stoch, yarınlar düşünülerek alındı...
MİROSLAV Stoch 2008’de Chelsea’nin mabedi Stamford Bridge’de sadece 5 kez oturdu. Genç bir futbolcu için yabana atılır bir tablo değildi. Onun asıl hedefi 2010-2011 futbol sezonunda Chelsea’de düzenli olarak forma giymekti. Ancak, geçen sezon kiralık gittiği Hollanda’da Twente’yi tarihindeki ilk şampiyonluğa taşıyan başrol oyuncularından biri olduğu ve Dünya Kupası’nda da sahne aldığı halde, hedeflediği sezonda Stamford Bridge’de değil, Saracoğlu’nda sahaya çıkacak. Ama tesadüfe bakın ki Fenerbahçe’nin bu yıl giyeceği formalardan biri de Chelsea mavisi.. Ve Stoch Fenerbahçe’deki ilk resmi maçında mavi forma giyip Young Boys’un filelerini de havalandırdı. Hem de tipik gollerinin ilk örneğini verdi: Sol gösterip sağ vurdu!
Elia’yı unutturan isimsiz kahraman
Dünya Kupası’nda biz de Hollandalılarla birlikte, o atağa geçtiğinde ayağa kalkmaya hazırdık ama Elia, bizi pek yormadı. İşte Stoch, “adamı ayağa kaldırır” denilen Elia’nın boşluğunu doldurmak üzere Twente’ye gitti. Adsız namsız Miro, şöhreti paçalarından akan Elia’nın yerini doldurabilecek miydi? Twente şampiyonsa, fazlasıyla doldurdu demekki.. Ve fakat, “uçan Hollandalılar”ın liginde bol gol atıldığı için Ömer Üründül (!) başta olmak üzere, bu arenayı pek kimse ciddiye almaz!
Suarez’i de beğenmemişlerdi
Hollanda liginin gol kralı Urugaylı Suarez de Dünya Kupası boyunca kendini bir türlü beğendiremedi “milli yorumcularımız”a; leblebi gibi gol attığı halde. Stoch için de bu minvalde top çevirilecektir. Hollanda ligi en azından gol vuruşu, asist yapma, kanat bindirmeleri gibi konularda şahane bir kurs yeri! İyi melekeler kazandırıyor. Beri yanda Fenerbahçe’nin havasının suyunun Kezman ve Güiza gibi üstün melekeli topçuları bile nasıl bozduğunu da gördük...
Premier Lig en iyisi ama...
Hollanda Birinci Ligi’ne burun kıvıranlara Miroslav Stoch’un cevabı ise şöyle:
“Premier Lig, benim için dünyanın en iyi ligi. Ancak, Hollanda’da bütün takımlar ilerlemek için çalışıyor. İngiltere’de Stoke ve Hull gibi küçük takımlar, büyüklere karşı sadece defans yapmaya çalışır. Hollanda’da ise küçük takımlar büyükleri yenmeye çalışır. Temel fark bu.”
Stoch’a naçizane bir uyarı yapalım: Saracoğlu’nda Hollada Ligi’nin küçük takımlarının benzerlerinden ziyade, İngiliz liginin küçük takımlarını daha çok göreceksin. Yine Fırat Topal’ın, kanat bindirmelerini “delice” olarak tanımladığı Stoch, yaşından ve yeteneğinden ötürü büyük bir potansiyel. Fenerbahçe açısından, sadece bugüne değil yarına da yapılmış transfer...
F.Bahçe'nin Ribery’si
MİROSLAV Stoch, Chelsea’nin kendisini Fenerbahçe’ye gönderme kararına saygı duyduğunu söylerken ekliyor:
“Bir büyük kulüpten bir başka büyük kulübe geldim. Memnunum.”
Menajeri Milan Lednicky de bir destek pası atıyor:
“Fenerbahçe’nin Stoch’un kariyeri için ileri bir adım olacağına inanıyorum.”
Fenerbahçe, geçen sezon girdiği şampiyonluk yarışını kaybettiğinde Türkiye’de 5. şampiyon çıktı. Stoch da geçen sezon tarihin yazıldığı bir öykünün kahramanlarındandı. O da Hollanda’nın yeni büyüğünü ilan eden topçulardandı. Twente’yi ilk şampiyonluğuna ulaştıran en önemli iki isimden biriydi, Bryan Ruiz ile birlikte. Hollanda futbolunu yakından izleyen ve Uçan Hollandalı (Flying Dutchman) isimli güzel de bir blog kuran spor yazarı Fırat Topal, bir Galatasaraylı olarak bu transferi kıskandığını itiraf ederken, “Stoch transferi, Galatasaray’ın Ribery transferini andırıyor. Fenerbahçe müthiş bir iş yaptı” notunu düşüyor. Stoch, Ribery gibi kendini geliştirebilirse Fenerbahçe, ticari açıdan da iyi bir işe imza atmış demektir.
Baba nasihatiyle ofansa geçti
FUTBOLA defans oyuncusu olarak adımını atan Stoch, bir gün babasının kendisine “ileri” talimatını vermesiyle açık pozisyonunda oynamaya başlar. Geçen sezon harikalar yarattığı Twente’de sağ kanatta başlar ama neyseki bir süre sonra sol kanada geçer. Sol kanattan gelirken sağıyla şutlar çıkartır. Her iki ayağını da iyi kullanır ve kanat değiştirebilir. Stoch, Dünya Kupası’nda oynamanın hayali olduğunu söylemişti.
Başarının sırrı: İngilizce konuşmak
STOCH, Chelsea’deki hocası Mourinho’yu kısa ve öz tanımlıyor: “O bir alim, bir bilge.”
Twente’deki başarısında takım arkadaşlarıyla İngilizce anlaşabilmesinin etkisi büyük: “Hollandaca çok zor bir dil. Herkes benimle İngilizce konuşuyordu. Bu çok önemliydi.”
Samandıra’da İngiliz dili ve edebiyatının ne durumda olduğunu bilmiyorum!
KARİYERİ
SEZON TAKIM Lig/Avrupa
2005-06 FC Nitra 3
2006-09 Chelsea 5
2009-10 FC Twente 32 (10) 11 (2)
Slovakya Milli Takımı 16 (1)
Not: Parantez içindeki rakamlar attığı golleri gösterir.
ÖZELLiKLERi
İYİ: Tekniği iyi ve çabuk. Sorumluluk alır. İstikrarlı ve ısrarcı. Etkili şutlar çıkartır.
KÖTÜ: Arkasına sağlam bir kademe ister.
Dünya Kupası’nda beklentileri karşılayamadı. Fiziğine ilişkin kuşkular var.
KİMLİK KARTI
Adı: Miroslav Stoch Doğum tarihi: 19 Ekim 1989 Doğum yeri: Nitra, Slovakya
Boy: 1.68 metre Kilo: 64 Pozisyonu: Sol açık Kontrat süresi: 4 yıl Bonservis bedeli: 5.5 milyon Euro Ücreti: 6 milyon Euro Toplam maliyeti: 11.5 milyon Euro Lakabı: Mino
YARIN: INSUA
Elia’yı unutturan isimsiz kahraman
Dünya Kupası’nda biz de Hollandalılarla birlikte, o atağa geçtiğinde ayağa kalkmaya hazırdık ama Elia, bizi pek yormadı. İşte Stoch, “adamı ayağa kaldırır” denilen Elia’nın boşluğunu doldurmak üzere Twente’ye gitti. Adsız namsız Miro, şöhreti paçalarından akan Elia’nın yerini doldurabilecek miydi? Twente şampiyonsa, fazlasıyla doldurdu demekki.. Ve fakat, “uçan Hollandalılar”ın liginde bol gol atıldığı için Ömer Üründül (!) başta olmak üzere, bu arenayı pek kimse ciddiye almaz!
Suarez’i de beğenmemişlerdi
Hollanda liginin gol kralı Urugaylı Suarez de Dünya Kupası boyunca kendini bir türlü beğendiremedi “milli yorumcularımız”a; leblebi gibi gol attığı halde. Stoch için de bu minvalde top çevirilecektir. Hollanda ligi en azından gol vuruşu, asist yapma, kanat bindirmeleri gibi konularda şahane bir kurs yeri! İyi melekeler kazandırıyor. Beri yanda Fenerbahçe’nin havasının suyunun Kezman ve Güiza gibi üstün melekeli topçuları bile nasıl bozduğunu da gördük...
Premier Lig en iyisi ama...
Hollanda Birinci Ligi’ne burun kıvıranlara Miroslav Stoch’un cevabı ise şöyle:
“Premier Lig, benim için dünyanın en iyi ligi. Ancak, Hollanda’da bütün takımlar ilerlemek için çalışıyor. İngiltere’de Stoke ve Hull gibi küçük takımlar, büyüklere karşı sadece defans yapmaya çalışır. Hollanda’da ise küçük takımlar büyükleri yenmeye çalışır. Temel fark bu.”
Stoch’a naçizane bir uyarı yapalım: Saracoğlu’nda Hollada Ligi’nin küçük takımlarının benzerlerinden ziyade, İngiliz liginin küçük takımlarını daha çok göreceksin. Yine Fırat Topal’ın, kanat bindirmelerini “delice” olarak tanımladığı Stoch, yaşından ve yeteneğinden ötürü büyük bir potansiyel. Fenerbahçe açısından, sadece bugüne değil yarına da yapılmış transfer...
F.Bahçe'nin Ribery’si
MİROSLAV Stoch, Chelsea’nin kendisini Fenerbahçe’ye gönderme kararına saygı duyduğunu söylerken ekliyor:
“Bir büyük kulüpten bir başka büyük kulübe geldim. Memnunum.”
Menajeri Milan Lednicky de bir destek pası atıyor:
“Fenerbahçe’nin Stoch’un kariyeri için ileri bir adım olacağına inanıyorum.”
Fenerbahçe, geçen sezon girdiği şampiyonluk yarışını kaybettiğinde Türkiye’de 5. şampiyon çıktı. Stoch da geçen sezon tarihin yazıldığı bir öykünün kahramanlarındandı. O da Hollanda’nın yeni büyüğünü ilan eden topçulardandı. Twente’yi ilk şampiyonluğuna ulaştıran en önemli iki isimden biriydi, Bryan Ruiz ile birlikte. Hollanda futbolunu yakından izleyen ve Uçan Hollandalı (Flying Dutchman) isimli güzel de bir blog kuran spor yazarı Fırat Topal, bir Galatasaraylı olarak bu transferi kıskandığını itiraf ederken, “Stoch transferi, Galatasaray’ın Ribery transferini andırıyor. Fenerbahçe müthiş bir iş yaptı” notunu düşüyor. Stoch, Ribery gibi kendini geliştirebilirse Fenerbahçe, ticari açıdan da iyi bir işe imza atmış demektir.
Baba nasihatiyle ofansa geçti
FUTBOLA defans oyuncusu olarak adımını atan Stoch, bir gün babasının kendisine “ileri” talimatını vermesiyle açık pozisyonunda oynamaya başlar. Geçen sezon harikalar yarattığı Twente’de sağ kanatta başlar ama neyseki bir süre sonra sol kanada geçer. Sol kanattan gelirken sağıyla şutlar çıkartır. Her iki ayağını da iyi kullanır ve kanat değiştirebilir. Stoch, Dünya Kupası’nda oynamanın hayali olduğunu söylemişti.
Başarının sırrı: İngilizce konuşmak
STOCH, Chelsea’deki hocası Mourinho’yu kısa ve öz tanımlıyor: “O bir alim, bir bilge.”
Twente’deki başarısında takım arkadaşlarıyla İngilizce anlaşabilmesinin etkisi büyük: “Hollandaca çok zor bir dil. Herkes benimle İngilizce konuşuyordu. Bu çok önemliydi.”
Samandıra’da İngiliz dili ve edebiyatının ne durumda olduğunu bilmiyorum!
KARİYERİ
SEZON TAKIM Lig/Avrupa
2005-06 FC Nitra 3
2006-09 Chelsea 5
2009-10 FC Twente 32 (10) 11 (2)
Slovakya Milli Takımı 16 (1)
Not: Parantez içindeki rakamlar attığı golleri gösterir.
ÖZELLiKLERi
İYİ: Tekniği iyi ve çabuk. Sorumluluk alır. İstikrarlı ve ısrarcı. Etkili şutlar çıkartır.
KÖTÜ: Arkasına sağlam bir kademe ister.
Dünya Kupası’nda beklentileri karşılayamadı. Fiziğine ilişkin kuşkular var.
KİMLİK KARTI
Adı: Miroslav Stoch Doğum tarihi: 19 Ekim 1989 Doğum yeri: Nitra, Slovakya
Boy: 1.68 metre Kilo: 64 Pozisyonu: Sol açık Kontrat süresi: 4 yıl Bonservis bedeli: 5.5 milyon Euro Ücreti: 6 milyon Euro Toplam maliyeti: 11.5 milyon Euro Lakabı: Mino
YARIN: INSUA