Ali Naci KÜÇÜK
Oluşturulma Tarihi: Ekim 24, 2010 00:00
“Kadıköy’e bir puan için bile değil kazanmak için gideceğiz.”
ÇALKANTILI bir hafta geçiren ve
Fenerbahçe derbisi öncesi hoca değişikliğine giden
Galatasaray, Kadıköy yolculuğu öncesi sıkıntılı. Sakatı çok, peşpeşe gelen yenilgiler neticesinde moral de yok. Sarı kırmızılı renklere gönül verenler de derbiden umutsuz. İstatistiklere bakınca tablo hiç de iç açıcı değil. Galatasaray, Kadıköy’de 10 yıldır kazanamıyor. Ancak biri var ki, bu rüzgarı tersine çevireceğine inanıyor. Galatasaray’ın çiçeği burnunda teknik direktörü Hagi, Kadıköy’deki derbiyi kazanacaklarından emin...
Rumen hoca önceki günkü ilk idmanın ardından yorucu geçen saatlerin stresini üzerinden atmak için Florya’dan ayrılıyor. Gideceği adres belli. Polat Renaissance Oteli’nin içindeki en sevdiği mekan olan Marmara
Balık Restaurantı’nın yolunu tutuyor.
Saatler 21.30’u gösteriyor. Hagi, kondisyoner Giovanni ve tercümanı Olgun Cafer ile birlikte masada. Yanında da Galatasaraylı olan iki Türk dostu var. Keyifli geçen yemekte söz dönüp dolaşıp, Fenerbahçe derbisine geliyor. Hagi’nin iki dostu, Galatasaraylılar gibi ortak bir düşünceyi Rumen hocayla paylaşıyor.
Kaybetmeyi sevmem- Hiç ümidimiz yok. Kadıköy’deki 1-0 ya da 2-0’lık yenilgiye bile razıyız.
Hagi şaşkına dönüyor. Bu sözlerden rahatsız oluyor ve hemen cevap veriyor:
- Siz beni tanımamışsınız. Kaybetmekten ne kadar nefret ettiğimi beni tanıyan iyi bilir. Bu ihtimali hiç düşünmüyorum bile. Kadıköy’e bir puan için bile değil kazanmak için gideceğiz. Böyle düşünmek hiçbir Galatasaraylıya yakışmıyor.
Rumen hocanın bu çıkışı ve iddialı sözlerinin ardından masada derbi muhabbeti kapanıyor.