Siyah ve beyaz

Ft.Wayne'de yapılan All-Star maçının ilk siyah oyuncusu Barksdale'ydi. O zamana kadar siyahların ve beyazların aynı bardaktan veya ÅŸiÅŸeden su içmeleri görülmüş bir ÅŸey deÄŸildi. Barksdale ile Carpenter'ın aynı ÅŸiÅŸeden su içtiÄŸi o günden beri NBA basketbolunun rengi çok deÄŸiÅŸti.Ä°LK siyah oyuncunun NBA All-Star oyunlarında yer almasının üzerinden 50 yıl geçti. Yarım asır önce Ft.Wayne'de yapılan All-Star maçındaki ilk ve tek siyah oyuncu Don Barksdale 11 dakika oynamış ve 1 sayı atabilmiÅŸti. O maçı hatırlayanlar Barksdale'nin attığı sayıdan çok, yaÅŸanan su ÅŸiÅŸesi olayını önemsiyorlar. Barksdale oyundayken alınan bir mola sırasında küçük bir su ÅŸiÅŸesi elden ele dolaşıyordu. Barksdale'nin yanındaki oyuncu sudan bir iki yudum içip, ÅŸiÅŸeyi ona verdi. O zamana kadar siyahların ve beyazların aynı bardaktan veya ÅŸiÅŸeden su içmeleri görülmüş bir ÅŸey deÄŸildi. Bu yüzden ÅŸiÅŸe Barksdale'nin elindeyken tribünlerden çıt çıkmıyordu. Herkes Barksdale'nin ÅŸiÅŸeden su içmeden, onu yanındaki oyuncuya vereceÄŸini beklerken, o ÅŸiÅŸeden bir yudum su içmek cesaretini gösterdi. Ve ÅŸiÅŸeyi yanındaki beyaz oyuncu Carpenter'a verdi. Asıl jest Carpenter'den geldi. O da hiçbir ÅŸey olmamış gibi suyu içip, ÅŸiÅŸeyi havaya kaldırdı. Bu iki oyuncu tarihe geçtiler. ABD'de, siyah-beyaz probleminin çözümünde çok önemli katkıda bulundukları, günümüzde konuyu ele alan her kitapta yer alıyor.Geçen 50 yılda NBA basketbolunun rengi çok deÄŸiÅŸti. Atlanta'daki son All-Star maçında hava atışı yapılırken sahada siyah olmayan tek bir oyuncu vardı; Çinli Yao Ming. Yao'nun da Shaquille O'Neal'in yerine Çinlilerin e-mailleri ile seçildiÄŸini herkes biliyor. Ä°ki takımın toplam 24 kiÅŸisi içinde ise tek Amerikalı beyaz oyuncu Indiana'lı Brad Miller. O da coach Isiah Thomas'ın kendi takımından seçimi. Geriye kalan beyaz oyuncuların tümü Avrupalı veya Kanadalı.Aynı durum, çaylaklar ve gençler maçı için de geçerli. Orada da biri Brezilyalı, 5'i Avrupalı, 6 yabancı beyaz oyuncu var. Bugünlerde bir çok otorite, Amerika basketbolunun özellikle beyaz oyuncularına ne oluyor, konusunu inceliyorlar. Siyah oyuncuların giderek öne çıkışının en önemli nedeni ekonomik. Artık NBA basketbolunda su ÅŸiÅŸesi paylaşılmıyor. Paylaşılan güç, milyonlarca dolarlık kontratlar.Beyazlara ne oluyor? Siyah gençler için hayatta baÅŸarıya giden en kestirme yol, topu çembere sokmaktan geçiyor. Siyah ırkın beyazlara göre daha çabuk oldukları ve daha çok zıpladıkları artık tartışılmıyor. ‘‘Beyaz adam zıplayamaz’’ manÅŸeti bu sporla uÄŸraÅŸan herkesin bilinci altına kazılı durumda. Siyahların üstün fizik güçleri giderek basketbolu da deÄŸiÅŸtiriyor. Eskiden ‘‘Turnike atmak’’ diye bir anlayış vardı. Siyah, beyaz, kim olursa olsun, topu potaya çarptırıp, iki sayı atmak baÅŸarı için yeterliydi. Günümüzde turnike atmak resmi, yerini topu gök gürültüsünü hatırlatır ÅŸiddette, çembere dunk etmeye bıraktı. Eski model turnike atana neredeyse artık ‘‘Vah zavallı’’ deniyor. Amerika'da çoÄŸunlukla siyah gençlerin çalıştığı sahalarda potaların ortak bir özelliÄŸi var; çemberlerin çoÄŸu eÄŸik, hatta kırık. Beyazların çalıştığı sahalarda ise çemberler sapasaÄŸlam. Kırık, ezik çemberler, smaçların, dunkların sonucu.Siyah oyuncular kırık çemberleriyle övünüyorlar. Siyahların korkunç atletik üstünlüğünün beyaz anne ve babaları da etkilediÄŸi tartışılmaz. Siyahların santradan atılan pası, koÅŸarken havada yakalayıp, potayı kırarcasına dunk etmelerini ve sonra da çembere tutunup, haykırmalarının çoÄŸu beyaz anneyi korkuttuÄŸuna inanılıyor. Ve bu ürkmüş annelerin çocuklarına ‘‘OÄŸlum bunlarla uÄŸraşılmaz, gel biz seni yüzücü yapalım’’ dedikleri söyleniyor.Beyazların da siyahlardan daha iyi pas verme ve ÅŸut atma yetenekleri var. Pasın öne çıkması için ise takım oyunu ÅŸart. Ama basketbol giderek birebir oyun ve smaç vurma yönünde ilerliyor.Modası geçmiÅŸ inançAmerika'da gençler için basketbol öğrenecekleri tek yer okullar. Avrupa'daki gibi kulüp organizasyonu orada geçerli deÄŸil. Avrupalı genç 13-14 yaşında neredeyse profesyonel olup, hayatını basketbola adamak ÅŸansını sahip. Amerika'da ise basketbola ayrılan saat, 15-20 saatle sınırlı, önceliÄŸi okula vermek zorundasınız. Ãœstelik kolej koçlarının yazları genç oyuncularla çalışmaları da yasak. Yaz aylarında gençlerin koçluÄŸunu, civarda oturan basketbol meraklıları yapıyor. Ãœstelik Amerikalı beyaz çocuklar hala, ‘‘Basketbol Amerikan sporudur. Dünyanın en iyi oyuncuları Amerikalılardır’’ gibi modası geçmiÅŸ inançlarla yetiÅŸmekteler. Bu da onların iÅŸin zorluÄŸunu görmelerini engelliyor.Siyah yorumcular, Avrupalı basketbolcuların üstünlüğünü kabul etmiyorlar. Onlara göre, Avrupalı oyunculara NBA pazarını büyütmek ve basketbolu siyahların sporu olmaktan kurtarmak için öncelik tanınıyor. Onlar hala, basketbolun ticari yönü düşünülmese, önümüzdeki yıllarda sahalarda danscı kızlardan baÅŸka beyaz bulunmaz görüşündeler. Ama olaylar böyle geliÅŸmiyor.Avrupalı oyuncuların çoÄŸunlukta olduÄŸu Dallas ve Sacramento takımları bugün ligin en üst sırasındalar. Alman oyuncu Dirk Nowitzki için NBA'in en iyi oyuncusu olup olmadığı tartışması, hergün artıyor. Eskiden 3 sayı atabilen uzun Avrupalıların NBA'de yer almaları doÄŸal karşılanırdı. Åžutör Avrupalı uzunlara bu yıl point guardlar da eklendi. Koca San Antonio Spurs'un oyun kurucusu 21 yaşındaki Toni Parker. Bunlara geçen hafta Fransız Rigadeu'nun katılmasına inanmak zor. Sezon ortasında Dallas'ı ÅŸampiyon yapmak için Avrupa'dan ilk transfer Rigadeu olayı, Avrupa'da basketbol büyüdükçe dünyanın ne kadar küçüldüğünün kanıtı.Dönüşümüz muhteÅŸem olacakG.Saray basketbol camiası olarak idealimizin Abdi Ä°pekçi'nin tribünlerini tıklım tıklım doldurmak olduÄŸunu artık herkes biliyor. Ama takımımız genç. Bazen seyircinin sesi yetmiyor. Bu yüzden seyirci ile bütünleÅŸmek ve seyircinin elini sırtımızda hissetmek, güven kazanmak için geçici olarak Ahmet Cömert'teyiz. Yakın gelecekte, baÅŸta Erman hoca ve takımımızın, binlerce genç seyircimizle omuz omuza Abdi Ä°pekçi'ye dönüşün muhteÅŸem olacağına inanıyoruz. Bu ihtiÅŸamlı resimde sahaya ÅŸiÅŸe atmanın yeri yok. Durumu görüşmek üzere seyirci temsilcilerimizi Florya'ya bekliyoruz.Â