Güncelleme Tarihi:
Gülşah Erkaya yazıyor |
Öyle bir adım ki, doğru ve başarılı atıldığı taktirde hem Sivas’ın, hem de onun açtığı yoldan gitmek isteyen diğer kent takımlarının yolunu açacak, aydınlatacak, müthiş bir itici güç verecek.
Anderlecht çok ciddi bir rakip. Henüz doğru dürüst hazırlık maçı bile yapma fırsatı bulamayan Sivas’ımız için, iki önemli eksiği de göz önüne alınırsa, ciddi olmaktan da öte, tehlikeli bir rakip.
Sivas bu maça çıkarken sadece kendi tarihinin en önemli maçlarından birine çıktığının değil, iyi bir çıkış yapmak için hazırlanan, ciddi hedeflerle lige bilenen tüm Anadolu takımlarının da temsilcisi olarak o sahada bulunduğunun bilincinde olmak zorunda.
Lig sıralamasında üç buçuktan dört büyüklerin arasına girmek, hatta onları geçmek isteyen, büyükler hegamonyasını yıkabilmenin hayal olmadığına inanmak isteyen tüm kent takımları için, Sivas’ın Anderlecht serisi bir psikolojik kırılma noktasıdır.
Galatasaray yedeklerin yedekleriyle çıktığı ön eleme turunda hiç kimseye korku yaşatmadı. Tüm futbol camiası “Galatasaray PAF’larla çıksa yine turu geçer” dedi. Oysa aynı camia Sivas için bu kadar umut var konuşmuyor. İstanbul egemenliğindeki futbol kanaat önderleri cuntası bilerek ya da bilmeyerek Sivasspor’a psikolojik zarar veriyor.
Ben en kötüsünü düşünerek, bu tutumun Sivas üzerinden, Anadolu futboluna karşı yürütülen bir psikolojik harekat olduğu varsayımıyla, Sivas ve Anadolu camiasını uyarmak istiyorum. Bu maçla başlayan Sivas’ın Avrupa macerası hepimiz için çok önemli bir süreç.
Ben bir Anadolu kulübünün başkanı olsam... Mesela İbrahim Kızıl ya da İlhan Cavcav’ın yerinde olsam, Belçika’ya koşa koşa gider, bu maçta Mecnun Odyakmaz’ın yanında otururum. Hatta ben İbrahim Kızıl’ın yerinde olsam, Gaziantepspor olarak biraz daha ileri gidip, Belçika’nın kapı komşusu Hollanda’da kamp yapan takımımı alır, Belçika’ya maça götürürüm. Tabi ben olsam...
Çünkü bu seri, Sivasspor’un kendisine belirlediği hedef olan büyükler klasmanına aslında ne kadar yakın ya da uzak olduğunu göstermesi açısından önemli olduğu kadar, Anadolu futbolunun İstanbul’a ne kadar kafa tutabileceğini ya da tutamayacağını göstermesi açısından da önemli bir mihenk taşı. Ben “nasıl başlarsa öyle gider” diyenlerdenim. Bu nedenle bu seride ve devamında bütün kalbimle Sivas’ın yanındayım. Tüm Anadolu’nun da öyle olması gerektiğine inanıyorum.
Haydi Sivas, maç sonrası yazımızı güle oynaya yazdır bize...