'Sistem devreye girmeli'

1-) Beşiktaş Başkanı Fikret Orman, VAR sisteminin kullanımıyla ilgili çok ağır eleştirilerde bulundu. Haklılık payı var mı?

Fikret Orman’ın söylediği, sistemle ilgili değil, sisteminin değerlendirilmesi ve kullanılmasıyla ilgili. Şimdi tabii Medel’in pozisyonundan sonra bu tartışmalar daha çok gündeme gelecek. Şöyle bir şey var: Mevcut kuralların yanında, maçın kaderine etki edecek bazı pozisyonlarda da sistem devreye girmeli. Şu anda kullanılmıyor ama imkan varsa ve tereddüt duyuluyorsa ikinci sarı kartlarda da sisteme başvurulmalı. Neticede ikinci sarı kart aslında kırmızı kart. O zaman “Ya birincisi hatalıysa, niye sadece ikincide kullanılıyor” diyeceksin. Her sarı kartta kullanıldığında zaman sıkıntısı yaşanabilir. Ancak kritik kararlarda sistemin devreye sokulması belki değerlendirilebilir. Bunu ikaz edecek olan da ekran başındaki hakemlerdir. Hakem belki kart verirken değerlendiremez, gerektiğinde uyarılabilir.

2-) Beşiktaş, Negredo’yu da gönderdi. Maddi ve manevi şartlar göz önünde tutulunca bu, doğru bir karar mı?

Beşiktaş için Negredo önemli bir futbolcu, bunu Malatya maçında da gördük. Son derece tecrübeli, futbolu bilen, gol atıp ve asist yapabilen bir oyuncu. Bu tip futbolcular birçok takımda ayrılıyor, transfer yapıyor. Bu doğal. Beşiktaş’ta yönetim ve teknik kadro ortak bir karar verdiyse söyleyecek bir şey yok. Bugün kulüplerin içinde bulunduğu maddi durumlar bu tip ayrılıkları kaçınılmaz kılıyor. Teknik açıdan değerlendirildiği zaman Negredo’nun şu anda aynı bölgedeki arkadaşlarından daha etkili bir isim olduğu açık. Ama Beşiktaş’ın elinde Larin, Mustafa Pektemek gibi birinci derecede alternatif olacak futbolcular var. Beşiktaş, onlardan düşündüğünü alamazsa oyun sistemini değiştirebilecek bir oyuncu yapısına sahip. Onu da düşünüyor olabilirler. Maddi açıdan hem gelecek para hem de Negredo’ya ödenen ücret düşünüldüğünde bu Beşiktaş için çok ciddi bir meblağ. Teknik olarak kayıp olabilir ama maddi açıdan ondan gelecek para ile içerideki birçok ödemede kolaylık sağlanacaktır.

3-) Haftaya Fenerbahçe-Beşiktaş derbisi oynanacak. Nasıl bir derbi bekliyorsunuz?
Enterasan bir maç olacaktır... Puan cetveline baktığınız zaman Beşiktaş ilk 5, Fenerbahçe ilk 4 maç itibarıyla düşündüğünü henüz gerçekleştirebilmiş değil. Beşiktaş’ın mevcut durumuna normal diyebiliriz ama F.Bahçe tahminlerin üzerinde puan kaybetti. Bu soruyu Konya-Fenerbahçe maçından önce yanıtlıyorum. Derbinin nasıl bir atmosferde oynanacağını F.Bahçe’nin Konya karşısında aldığı skor da etkiler. Bu bağlamda Konya maçı F.Bahçe için çok önemli arz ediyor. F.Bahçe-Beşiktaş derbileri her zaman çok çekişmeli geçmiştir. Bu maç, kazananın, G.Saray ile arasındaki puan farkını kapatması adına da önemli.

4-) Galatasaray’da geçtiğimiz sezondan beri sıklıkla görülen skor dengesizlikleri sürüyor. Geçen hafta Trabzon’dan 4 yiyen takım bu hafta lider Kasımpaşa’ya 4 attı. Bu iniş çıkışların sebebi nedir?

Dört yiyen bir takım dört de atabilir ancak Galatasaray özelinde baktığımızda sarı kırmızılı takım düşündüğü çizginin biraz gerisinde. Skorlarla değerlendirme yaptığımız için bazen bunları çok ön plana çıkarıyoruz. Kaldı ki Kasımpaşa da harika oynayarak dörtte dört yapmadı. Akıllı oynayarak, fırsatları kullanarak, iyi mücadele ederek lider olan bir takım görünümündeydiler. Evet G.Saray’ın inişleri çıkışları var ama bu sadece G.Saray’a mahsus bir görüntü değil. Geçen sene de iniş çıkışları vardı neticede şampiyon oldular. Beş hafta itibarıyla takımları ve ligi değerlendirmek çok akılcı bir iş olmaz.

5-) Galatasaray, Salı günü Lokomotiv Moskova karşısına çıkıyor. Kasımpaşa maçındaki performansını dikkate alırsak, nasıl bir Galatasaray izleyebiliriz?

Bunu bir önceki soruda da cevaplamaya çalıştım. Galatasaray bu soruları yanıtlarken ligin lideri... Ancak, Kasımpaşa’ya 4 gol atarak galip geldiği maçtaki futbolu Şampiyonlar Ligi için yeterli değil. Bunu Fatih Hoca da görüyordur, futbolcular da hissediyordur. Lokomotiv maçında G.Saray Kasımpaşa performansının çok üstüne çıkmalı. Bu performans, Şampiyonlar Ligi’nde başarıya gidiş yolunda biraz zorluk çıkartır.

6-) Trabzonspor’da Burak Yılmaz ile yönetim arasındaki ipler gerildi, Burak’ın kaptanlığı da elinden alındı. Böyle bir durum futbolcuyu ve takımı nasıl etkiler?

Böyle durumların takımları ve camiaları olumlu etkilemeyeceğini futbolun içinde olan herkes bilir. Doyasıyla bu durumdan her iki tarafın da bir ah evvel kurtulması lazım. Burak Trabzonspor için çok önemli bir futbolcu. Böyle durumlarda futbolcu yüzde 100 haklı olsa dahi ilerleyen süreçte bu yaşanmışlıklar futbolcunun aleyhine dönebiliyor. Burak son derece akıllı kaliteli bir futbolcu. Burak bu raddeye nasıl geldi, kolay anlayabildiğim bir şey değil. Başkan Ahmet Ağaoğlu da ödemelerde gecikmeler olduğundan bahsetti ama Burak’tan böyle bir davranış beklemediğini ekledi. Bunlar zaman zaman her kulüpte yaşanabilecek şeyler. El birliğiyle bunun üstesinden gelmeleri gerek.
------------

Farklı sözleşmeler takım içi dengeleri de etkiler

Türk Lirası ile transfer şart

Mevcut tabloda kulüpler döviz bazında müthiş bir kayıp tablosu içinde. Bugünkü koşullar Türkiye’deki kulüplerin Türk Lirası ile sözleşme yapmasını kaçınılmaz duruma getiriyor.

7-) Döviz bazındaki sözleşmelerin TL’ye çevrilmesi kararı bir futbol adamı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu durum kulüplerin transfer politikasını etkiler mi?

Yüzde 100 etkileyecektir. Genel olarak söylüyorum, şu anda takımlarda yabancı futbolcular döviz üzerinden, bazıları dışında Türk futbolcuların büyük bir kısmı TL üzerinden anlaşma yapıyor. Simdi eğer dövizde bir zıplama olursa TL ile anlaşma yapan futbolcuların bir burukluğu mutlaka olacaktır. Piyasaya göre kayıpları da olacaktır. Bu takım içindeki dengeleri de etkiler. Türk Lirası ile transfer olması son derece doğru. Bugünkü koşullar Türkiye’deki kulüplerin TL ile sözleşme yapmasını kaçınılmaz duruma getiriyor. Bu,beraberinde muhtemelen yabancı oyuncuların seçiminde farklı kriterler getirecektir. Siz 14 yabancı değil 34 yabancı dahi alsanız kulüpler bunun altından kalkamayacaktır. Eğer bu sene dövizde böyle oynamalar olmasaydı bu tartışmalar dahi olmayacaktı. Şimdiyse mümkünse TL üzerinden anlaşma yapmayı kabul eden yabancılar alınacaktır.

Mevcut tabloda, TL’ye vurulduğunda kulüpler döviz bazında müthiş bir kayıp tablosu içinde. Kulüplerin maddi açından sıkıntı içinde oldukları gerçek. Kısaca bir örnek vereyim: Bir yabancı futbolcu 500 bin Euro’ya anlaşma yapmış. Türk futbolcu ise 1 milyon liraya anlaşmış. Süreç devam ederken Türk futbolcunun milyonu 1 milyonda kalmış ama yabancının 500 bin Euro’su –atıyorum- 2 buçuk milyonken 4 milyona çıkmış. Dolayısıyla bu mutlaka ve mutlaka ortadan kaldırılması gereken bir durumdur. Bu tartışılmaz.

8-) Damien Comolli, U21 Ligi kaldırılırsa, 2. Veya 3. Lig’de Fenerbahçe B isminde bir takım kurma alternatifinden bahsetti. Sizce bu doğru bir adım olur mu? U21 kalkarsa sizce nasıl bir yol izlenmeli?

F.Bahçe’de oynayacak adam 3. Lig’de top oynamaz, faydası olmaz. F.Bahçe’de oynayacak oyuncuyu 3. Lig’de test edemezsin. Burada şampiyonluğa oynayacak pilot takım alınabilir, oraya sadece genç oyuncu gönderirsin. U21 safsata bir yaş grubudur. 21 yaşına gelmiş ve halen bu kategoride oynayan birinin futbolcu olma şansı binde 3’tür. 16 yaşına kadar alt yapı ligleri oynatılabilir. 16 yaşından sonra hem 16 hem 17 hem 23 hem 26 hem 36 yaşındaki tüm futbolcuların değerlendirileceği bir B ligi olmalıdır. Peki ne işe yarar bu lig? Uzun süreli sakatlıktan çıkmış ve takımda yeri garanti olmayan, form düşüklüğü yaşayan, o hafta kadroya girmeyen futbolcular B Ligi’nde değerlendirilir. Hem A takımın form grafiği kontrol edilir, hem de 16-18 yaş grubu gençler maç performansı olarak kendini geliştirir. B Ligi, Türkiye’de mücadele eden takımların alt ve üst kadrolarında yer alan futbolcuların bulunduğu, teknik direktörlerin futbolcularını takip edeceği bir ligdir. Süper Lig’in destekleyici ligidir. Olması da lazımdır. Yıllar önce B Ligi’nde oynamış ve oradan A takıma yükselmiş bir futbolcu olarak bunu söylüyorum. B Ligi hazır olmayanı hazırlama ve yetiştirme ligidir. Bu lig bölgesel olabilir, yani Süper Lig ve 1. Lig takımlarının B kadroları karşılaşabilir. Buradan kast ettiğim ayrı bir lig olmaması. 1. Lig’de bir pilot takımın olsa oradaki oyuncu sezon boyu Süper Lig’de forma giyemez. Benim bahsettiğim B Ligi’nde gerektiği takdirde bir futbolcu bir hafta Süper Lig’de bir hafta B Ligi’nde oynayabilir. Futbolcular ve teknik adamlar için fevkalade yararlı bir lig olur.

9) Comolli aynı toplantıda “Transfer döneminde elde etmek istediğimiz her şeyi elde ettik... Bu anlamda kendi performansımdan memnunum diyebilirim” dedi. Bu sözleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Başarılı olduğunu söyleme hakkı her zaman var ama görünen tablo bu sözleri doğrulamıyor. Kendisini teknik açıdan mı yoksa finansal açıdan mı başarılı sayıyor bilemiyoruz. Belki bütçeye uygun transfer yaptıklarını yahut teknik olarak uzun vadeli düşünüldüğünde takımı başarıya taşıyacak kadroyu oluşturduklarını ifade etmek istedi. Ama tablo onu doğrulamıyor. Zaman içinde ne olur onu bilemiyoruz. Biz gördüğümüz üzerinden değerlendiriyoruz. Ancak ne bireysel ne takım olarak ortada bir başarı yok.