Oluşturulma Tarihi: Ekim 22, 2005 02:04
Famagusta maçı sonrası teknik kadronun istifasını keşke kabul etseydik. Bu takım sezon başında iyi çalışmamış. Mücadele gücü yoksunluğu, mecalsizlik, bıkkınlık ve sık sık sakatlanmalar bunun göstergesi..
Birbiri ardına depremler yaşayan insanın sıkıntısı vardı yüzünde.. Aslında onun yaşadıkları da deprem sayılırdı.. Ardarda gelen talihsizliklerin ardından Trabzonspor, tarihinde ilk kez peşpeşe yenilgilerle kötü bir rekora imza atmıştı. Oysa
Atay Aktuğ’un iki yıllık yönetiminde sıkıntılar da vardı, ama iki lig ikinciliği, bir Türkiye Kupası,
"Gönüllerin Şampiyonu" unvanı yakıştırılan keyifli takımın mutluluğu da.. Muhalifler, ardı ardına yaşanan sıkıntılarla birlikte kongre bayrağı açtı. İşte birkaç ay öncesi alkışlanırken, şimdi sıkıntı yaşayan Başkan
Atay Aktuğ'un güncel konularla ilgili değerlendirmeleri:
Anorthosis maçından sonra hata yaptık.. O dönemde teknik kadronun görevi bırakma talebini keşke kabul etseydik. Belki de her şey çok farklı olurdu. O şoku daha önce atlatabilir, bu sıkıntıları yaşamazdık.. Bundan böyle her şeyi, teknik kadroya bırakmayacağız.. Artık bir sistem takımı, sistem kulübü olacağız. Herkes, yapması gerekeni yapacak. Sadece takım değil, kulübün yönetimiyle ilgili sistemi de kastediyorum.
Gökdeniz, Szmykowiak ve Fatih’in durumları çok şey etkiledi. Eksik olan oyuncular, bu takımın ofansif anlamda % 70'ine karşılık geliyor. Diğer oyuncularımız da önemli ve gerekli elbette. Ancak Trabzonspor, % 40 kapasiteyle top oynuyor. Sakatlar iyileşsin, % 70, hatta % 100'e çıktığı anda sorun kalmayacak, her şey düzelecek. Çünkü saha sonuçları düzelirse, her şey düzelir. Önemli olan futbol takımının ‘takım’ olabilmesi..
Trabzon’da işin düzelmesi için, 1.5 hatta 2 aylık bir süreç gerekiyor. Ne yönetimin ne de Halilhodziç'in dokunduğu an herşeyi değiştirecek değneği yok. Gerçek anlamda toparlanma, devre arasında olacak. Çünkü takım, disiplinli bir çalışmayla ciddi bir güçlenmeye gereksinim duyuyor. Mücadele gücünden yoksun bir takım haline geldik biz. Mecali yok, koşamıyor, yılgın, sık sık sakatlanıyor.. Çok ilginç bu.. Düşünüyorum, bunda yönetimin hatasını bulamıyorum. Türkiye’nin en iyi takımının en önemli dört oyuncusunu dışarı alırsanız ne olur. İyi takım, sıradanlaşır. Biz de sıradan takım olduk son dönemde..
Hiç
transfer yapmasak bile bu takımın şampiyonluğa oynaması gerekir.. Petkoviç ile Tolga dışında eksik yok.
Geçen sezon başında bu oyuncular birçok maçta oynamadı, ama biz zirveye oynadık. Trabzonspor'un sorunu, takımın lige, Şampiyonlar Ligi'ne fizyolojik ve psikolojik olarak iyi hazırlanmamış olmasıdır. Aslında bugün yaşadığımız, bu sezonun sorunu bence bu.. Son dönemdeki ceza ve sakatlıklar ise tuzu biberi oldu. Herkes iyi bilsin ki koltuğa yapışmadık. Yaşananlardan herkes gibi ben de ızdırap çekiyorum, kalbim kan ağlıyor. Çünkü ben, birçok insandan çok daha fazla Trabzonsporluyum..
Gökdeniz bu ülkenin en önemli oyuncularından birisidir. Bizim için olduğu kadar, Türkiye için de geçerli bu.. Eğer böyle olmasaydı, sözkonusu olayın soruşturması sürerken hakkında tedbir kararı koyulur, iki milli maça götürülüp oynatılmazdı. Kendisine 'konuş cezanda indirim yapacağız' diyen Hasan Doğan’ın Gökdeniz hakkında şimdi 'çete başı' demesi çok yanlış, çok çirkin.. Eğer ortada çete varsa, işin Cumhuriyet Savcılığı’na verilmesi gerekir. Yani yapılan iş bu kadar büyükse, cezayı PFDK değil, öncelikle mahkeme vermeliydi, ama öyle olmadı. Mesela F.Bahçe- İstanbulspor dosyası federasyona geldi, ama onlar savcılığa sevketti. Sorduk ‘Savcılık, takipsizlik kararı verdi’ dediler. Federasyon da buna uymuş.. Peki neden Gökdeniz’e de aynısı yapılmadı? Siyaseti bulaştırmamTRABZONSPOR'a hiç siyaset bulaştırmadım, bulaştırılmasına da izin vermedim.Beni siyaset yapmakla suçlamaya çalışanlar bilsin ki, eskiden mensubu olduğum partiyle 3-4 yıldır hiçbir ilgim, bağım kalmadı. Trabzonspor’u seven, yararı olacak tüm siyasetçilerle hangi partiden olursa olsun iyi ilişkiler içindeyiz. Herkesle de görüşürüz, ama bu kulüpte siyaset yapılmaz, siyaset konuşulmaz. Sorunun bizde olduğunu, zarar verdiğimizi düşündüğümüz anda gideriz. İnanın hiç durmaz gideriz. Ama iddialı biçimde söylüyoruz ki, sorun takımda ve bunu çözmek zorundayız. Herkes aklını başına toplamalı. Birkaç yıl önce rekabet adına çok yanlış şeyler oldu Trabzon’da..
Sorun futbol takımıTRABZONSPOR’un en sıkıntılı dönemi, bölünmüş, parçalanmış dönemidir. Geçen iki sezonda olabildiğince birlik beraberlik içinde geçti. Sonuç ortada.. Trabzonspor için direnmek, savaşmak zorundayız. Sorunun çözümü, bu yönetimin gitmesi, bir başka yönetimin gelmesiyle ilgili de değil.. Yönetimin gitmesiyle hiçbir şey hallomaz.. Yönetim değişirse, yeni gelenler bir-iki ayda ne yapacak? Devre arasında kongre yapsanız ne değişir? Amaç, üzüm
yemek değil, bağcıyı dövmek. Eğer Trabzonspor’un tüm sorunları hallolacaksa, gideriz. Ama biliyoruz ki sorun, futbol takımı kaynaklı. Takımın başına çok kariyerli, değerli bir hoca getirdik. Bu sorun da hallolacak.’
Meriç ENERCAN