Şimdi Reha konuşuluyor

Güncelleme Tarihi:

Şimdi Reha konuşuluyor
Oluşturulma Tarihi: Haziran 21, 1999 00:00

Boş ve loş bir odada, boş bir yatağın yanına diz çökerek ‘‘Hazana uydun, beni niye vurdun aşkım, aşk çiçeğim’’ diye sesleniyor her gece ekranlarda Reha. Bu genç şarkıcı için ‘‘Fantezi müziğin klasikleşmiş çizgisini silen, dinamik ve hırslı bir yetenek’’ deniyor. Önce neyi değiştirdiğini sordum Reha'ya.
Haberin Devamı

‘‘Yener ağabey, benim yaptığım müzik fantezi değil, pop'a daha yakın. Ama ne ben, ne Ercan Saatçi, ne de Ufuk Yıldırım aldığımız eğitimden dolayı bunun pop müzik olduğuna inanmıyoruz. Arabesk de değil, Türk Müziği de değil, Batı Müziği hiç değil, hepsinin karışımı. Bu türe bizde fantezi diyorlar. Pop sanatçıları kendi müziklerinde ud, keman, kanun kullanıyorlar sonra da arabesk ya da fantezi müziği küçümsüyorlar. Bundan çok rahatsızlık duyuyorum. Bence müziğin adı olmaz, ayırım hiç olmaz. Albümde sözler belli, müzisyenin çaldığı nota belli, Ufuk'un bastığı akor belli. Ne ‘Ah yandım, öldüm, annem öldü, çukura düştüm' sözleri var, ne de ‘Ah güzelim ceketini çıkar, pantolonunu çıkar, bilmem nereni göreyim' gibi şeyler var.’’

Reha 1971 İstanbul doğumlu. Babası Cerrahpaşa Hastanesinin merhum laborantlarından. Annesi Mahmure hanım ise merhum Egemen Bostancı'nın sekreterlerinden.

‘‘7 yaşımdayken annem beni İstanbul Radyosu Çocuk Korosu'na kaydettirdi. 11 yaşında İTÜ Türk Müziği Devlet Konservatuvarı kanun bölümüne girip 8 yıl okudum. Bu arada annemle babam ayrıldı, ağabeyim de askere gidince maddi sıkıntıya girdik. Bir kış günü param olmadığı için Nişantaşı'ndan Karaköy'e kadar kösele ayakkabıyla yürümüştüm. 15 yaşımda gece klüplerinde çalışmaya başladım. Gece 03.00'te işten geliyordum, sabah 07.00'de okula gidiyordum.

Bunun yanısıra 20 yaşında askere gittiğim güne kadar her Allahın günü altı saat kanun çalıştım. İskenderun ve Gölcük'te yaptığım vatani görevim süresince kanun konserleri verdim. Askerlik dönüşü Selami Şahin'e, Devran Çağlar'a, Nalan Altınörs'e kanun çaldım. Yener ağabey, ben müziği, notayı, akoru çok iyi biliyorum, Batı ve Türk müziğini çok iyi biliyorum, kanunu çok iyi çalıyorum, bunları açıkça ilan ediyorum. Bütün bunlardan dolayı konservatuvardan arkadaşlarım olan Ercan ile Ufuk bana albüm yapmayı teklif ettiler, onlara güvenerek bu işe girdim. Albümde yer alan parçalardan ikisi bana ait. İddalı olarak yola çıktık, çok güzel bir albüm yarattık ve gördüğümüz büyük ilgi de haklı olduğumuzu gösterdi. Yaptığı işte, çizgisinde Ercan Saatçi'yi örnek alıyorum. Herkese öylesine imkan sağlıyor ki.’’



Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!