Güncelleme Tarihi:
TÜRK futbolunun yaşayan efsanelerinden bir tanesi; Engin İpekoğlu... 1985 senesinde Sakaryaspor’da başladığı profesyonel kariyerine, Beşiktaş, Fenerbahçe ve Çanakkale Dardanel’i sığdırdı İpekoğlu... 2000 senesinde ise, Fenerbahçe forması altında yeşil sahalara veda etti.
Biz de eski milli file bekçisi ile hem eski günleri yad ettik hem de futbolumuzun şu anki durumunu değerlendirdik. Dilerseniz İpekoğlu’yla yaptığımız röportajdan satır başlarını kendi ağzından hep birlikte dinleyelim...
Alex yüzünden gruplaşma oldu
“Duyduğum kadarıyla Alex, oynamadığı zaman Fenerbahçe’de diğer oyuncuları olumsuz şekilde etkiledi. Gruplaşmalara neden oldu”
”Belkİ Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman, Alex’e karşı bir saygısızlık yapmak istemedikleri için gerçekleri dile getirmek istemediler. Benim sağdan soldan duyduğum kadarıyla takım içinde Alex’e karşı çok ciddi bir rahatsızlık vardı. Oynamadığı zaman diğer oyuncuları yönlendirmesi, gruplaşmalar gibi şeyler duydum. Bu arada grup kelimesinden nefret ediyorum. Bize de ‘Sakaryalılar grubu’ diyorlardı. Grup demeyeyim ama yabancı oyuncuları sanki olumsuz şekilde etkiledi. Bir çok değişik şeylerin içine de girdi. Bunları dile getirmek istemiyorum. Ama muhalefet ile iş birliğine girdiği bile söylendi. Doğru yanlış bilmiyorum. Takımın huzurunu ve geleceğini etkileyecek bir takım olaylar olmasa Alex’i kimse göndermezdi. Fenerbahçe’ye zarar verecek bir noktaya geldi ki ilişkiyi kestiler.”
Şike teklifi aldım
Hayatımda bir kez şike teklifi geldi. Sakaryaspor’da oynuyordum. Hiçbir iddiamız yoktu. O kulübün ismini vermeyeyim. Teklifi tabii ki reddetmiştim. Söz konusu öneriyi yapan bir aile dostumdu. Aradan 26-27 yıl geçti ve o kişiyle bir kez bile görüşmedim. Tüm ilişkimi kestim. Allah korusun bir tane hatalı gol yeseydim ihale üzerime kalırdı. Bana teklif edilen para 6 milyon lira gibi bir paraydı. O zaman için inanılmaz bir paraydı.
Mali sıkıntı diz boyu
- Anadolu futbolunda hocalık yapmak, yöneticilik yapmak zor mu?
- Olaya Anadolu ve PTT 1. Lig takımları olarak bakmak gerek. Süper Lig’de çok fazla sıkıntı çekildiğini düşünmüyorum. Başkanların ve yöneticilerin daha profesyonel olmalarından kaynaklanan pozitiflik var. PTT 1. Lig’de mali anlamda sıkıntılar var. TFF, UEFA’nın mali kriterlerini tamamen oturtunca bu sıkıntılar azalacaktır. Bugüne kadar PTT 1. Lig’de çalıştırdığım Sakaryaspor, Kocaelispor, Denizlispor gibi takımlarda mali sıkıntılar vardı.
Tercihim yerli hoca olurdu
- Türk hoca ve yabancı hoca ayrımı yapılıyor. Bir fark var mı? Yabancı teknik adamlara karşı mısınız?
- Ben kulüp başkanı olsam yerli hoca ile çalışırdım. Neden çalışırdım çünkü almış olduğumuz eğitim Avrupa’daki tüm teknik adamların almış olduğu eğitim. UEFA’nın müfredatının aynısını biz de görüyoruz. İletişim anlamında futbolcularla bir sıkıntımız olmaz, ülke futbolunu biliyoruz. Kulüp başkanı olsam kesinlikle yerli hoca ile çalışırdım.
Kocaman asla ‘sinsi’ değil
Engin İpekoğlu, “Kalkıp da insanlara sessiz ve sakin diye sinsi yakıştırması yapmak olmaz. Olamaz da öyle bir şey. Aykut Kocaman, düzgün ve dürüst bir arkadaşımızdır” dedi.
- Aykut Kocaman’ı en iyi tanıyanlardan birisiniz. Kocaman’a çok fazla eleştiri yapılıyor. Bazı yorumcular kendisine ‘sinsi’ yakıştırması bile yaptı. Gerçekten de öyle biri mi?
- Sessiz sakin insanlar için böyle yakıştırmalar yapılır. Aykut Kocaman’ın kişiliğine baktığımız zaman saha kenarında da sessiz sakin bir insan. Gol sevinçlerine de katılmıyor gibi görünüyor. Ama kendi içinde fırtınalar kopar. Yakından tanıdığım için bunu çok net biliyorum. O coşkuyu sahada yumruk şovu yapanlardan çok daha fazla yaşar içinde. Bir de işin şu tarafı var. Ben de teknik adam olarak o coşkuyu yaşamam. Hakem son düdüğü çalmadan o maç kazanılmamıştır. Kalkıp da insanlara sessiz ve sakin diye sinsi yakıştırması yapmak olmaz. Olamaz da öyle bir şey. Düzgün ve dürüst bir arkadaşımızdır.
Fenerbahçe’ye başkan olunmaz!
- Hem Ali Şen ile hem Aziz Yıldırım ile çalıştınız. 2’sini de değerlerndirir misiniz? Nasıl başkanlardı?
- Fenerbahçe başkanlığı çok zor iştir. Bana deseler ki Fenerbahçe başkanı olacaksınız herhalde olmam derdim. Sevk ve idaresi bu kadar zor bir kulüp olamaz. Bugüne kadar gördüğüm başkanlar içinde Aziz Yıldırım’ı da Ali Şen’i de ayrı tutuyorum. Nasıl yönetilmesi gerekiyorsa o şekilde yöneten iki başkan...
Ali Şen’in imkanları kısıtlıydı
- Sizi F.Bahçe’den gönderen Ali Şen için ne düşünüyorsunuz?
- Bu hiç önemli değil. Sonra tekrar F.Bahçe’ye geldim ve futbolu bu kulüpte bıraktım. Oraya yakışan 2 adam vardı. Ali Şen’in kulübe büyük katkısı oldu,. Aziz Yıldırım’ın imkanlarına sahip değildi ama kulübe çok şey kattı. Taraftarın Ali Baba’sı olmak kolay değildir. Aziz Yıldırım’ın çok daha fazla hizmeti oldu.. Tesisleşme, yapılanma ve ekonomik olarak büyük işler yaptı.