Güncelleme Tarihi:
Bir portre: Halk Ozanı Muharrem Yazıcıoğlu
Ülkeme sevdalıyım
ELİNDE sazı, ak saçları ve güler yüzü ile bir gün çıktı geldi büroya. Bir süredir 'Şiir dünyası'nı ilgiyle izlediğini, yerel bir radyoda söyleşiye giderken de uğrayıverdiğini söyledi usulca.
‘‘Ben güzelliğin her türlüsüne sevdalıyım. Atatürk'e, tabiata, demokrasiye, okumaya, çalışmaya, güzel insanlara, ülkeme sevdalıyım. Bu sevdalarım ölene kadar da bitmez’’ diyor, sekinci kitabının adı da 'Sevdalıyım' olan halk ozanı Muharrem Yazıcıoğlu.
Uyandık
İlk kitabı 'Uyandık', 1974 yılında yayınlandı. O günden bugüne sekiz kitap sığdırdı yaşamına. 1988 yılında Antalya'ya yerleşti. İşçi emeklisi. ANSAN ve Türkiye Tabiatı Koruma Derneği üyesi.
Yazıcıoğlu, 12 yaşında Aşık Veysel ile tanışır ve ondan sonra saz çalmaya başlar. Sazı elinden düşmez bir daha. 37 aydının yakıldığı Sivas olaylarında, yanmaktan son anda kurtulur. Sürekli kendini yenileyerek yaşayıp gidiyor, içi buruk ama umutlu.
Bir gün, bir güzel dilber görür ve şöyle seslenir:
Şairden sitem
'Gözlerin hançerdir içime işler
Sıra inci gibi dizilmiş dişler
Kipriğin altında barınır kuşlar
Gördükçe hayatım uzuyor dilber'
Bir de sitemi var halk ozanı Yazıcıoğlu'nun:
‘‘Yıllardan beri süregelen, gerek geçmişteki ustaların gerekse hayatta olan gerçek aşıkların, ozanların eserlerini değiştirip, sahibini söylemeden kendisine mal eden veya anonimdir diyen duygusuz, emeksiz aşıkları, sanatçıları ve spikerleri, halk ozanları adına şiddetle ayıplıyorum, kınıyorum.
Ozan’dan bir şiir
Kızıyorum Akdeniz
Düşündükçe derinleşir yaralar
Üzülerek yazıyoruz Akdeniz
Beton oldu Antalya'da yöreler
Kirleterek geziyor Akdeniz.
Güneş vurmuş pırıl
pırıl kaynaşır
Güzel gelin gibi güler oynaşır
Kıyıları bozuk düzen paylaşır
Haksızlığa kızıyoruz Akdeniz.
Doğa güzelliği kara dönüştü
Konyaaltında beton yığın oluştu
Ülkelerden gelen bize gülüştü
Gün geçtikçe ölüyoruz Akdeniz.
Nerde kaldı seni seven aşıklar
Karanlık çoğaldı yansın ışıklar
Bir gün senin için eğilir başlar
Şimdi bakıp gülüyoruz Akdeniz.
YAZICIOĞLU Akdenize hayranım
Seni seyredince olur bayramım
Gelecek adına yok
kayıranım hep duygusuz
kalıyoruz Akdeniz.
Faksımıza düşenler
Sardunya eller
Sardunya eller
Uzanmış güneşe
Pembeli, beyazlı, allı bir fistan
Ak taşlara dokunan deniz kokusu
Hep özlediğim yerde misiniz?
Kuytu bir aralıkta
Serin bir zaman
Ötesinde sıcak, sımsıcak
Düşlerimde sallanmada bensiz
Hala, çocukluğumdaki salıncak.
Bürümcül çarşaflarda
Geceler,
Bir o yana bir bu yana döner
Mermer avluda derin bir kuyu
İçime her gece yıldızlar düşer...
Sardunya eller neredesiniz?
Pembeli, beyazlı, allı bir fistan
Ak taşlara dokunan deniz kokusu
Hep özlediğim yerde misiniz?
Şule TÜREL
Bir türlü unutamıyorum
Otuz yıl oldu atamıyorum
seni içimden
Kafamı ve iliklerimi sarmışsın sen
Yoktun günüm seni anmadan
O, sen ki damarlarımdaki kan
Dilin, müziğin, namın ve şanın
Ve anavatanı büyük usta
Şair Nazım'ın
Hiç bir evladın unutamaz seni
Ne yahudisi ne de ermenisi
Ne kadar uzaklarda olsam bile
Çok güzel anlaşırım seninle
Biliyorum büyük üzüntü içindesin
Dersin bana oğlum ne
zaman döneceksin
Kararı verdim geleceğim yanına
Eminim şefkatle basarsın
beni bağrına
Anavatan, Türkiyem
benim, memleket
Seni çok seviyor oğlun Mehmet.
Mehmet UYSAL
(Renton- Washington)
Aşk şiirleri
Anı
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil bu anılacak şey değil
Apansız geliyor aklıma
Nerdeyse gün doğacaktı
Herkes gibi kalkacaktınız
Belki daha uykunuz da vardı
Geceniz geliyor aklıma
Sevdiğim çiçek adları gibi
Sevdiğim sokak adları gibi
Bütün sevdiklerimin adları gibi
Adınız geliyor aklıma
Rahat döşeklerin utanması bundan
Öpüşürken o dalgınlık bundan
Tel örgülerin deliğinde buluşan
Parmaklarınız geliyor aklıma
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm
Kahramanlıklar okudum tarihte
Çağımıza yakışan vakur, sade
Davranışınız geliyor aklıma
Bir çift güvercin havalansa
Yanık yanık koksa karanfil
Değil, unutulur şey değil
Çaresiz geliyor aklıma.
Melih Cevdet ANDAY
Anladım
Bulutları düşünüyorum kuşları
ve aşkıtarihleri var da
onların hatta anıları
Vatanları olmadı hiçbir
zaman ki onların
Ayışığına karıştılar
yeryüzünden göçerek
Ve bıraktılar metal bir
uygarlığı geride
Anladım ayaklarımın altındaki
dünya değil
Çocuk sevinçleri ipinden
koparılmış uçurtmalar
Bulutu ve suyu izliyor soluk
bir sonsuzluk
Anladım yüreğimdeki rüzgarla
sürükleniyorum
Üşüdüğümü unutuyorum
yalnızlığımı da
Yasaksa artık bu ülkeden çıkmamız
Vatansız olduğumuzu bilelim diyedir
Mayınlayarak ömrümüzün
kalan kısmını
Anladım vatansızlıktır bir şaire yakışan
Ahmet TELLİ
Antalya'ya armağan
YILLARDIR halk müziği üzerine yaptığı araştırma, derleme ve besteleriyle tanınan Erdal İyiöz, çalışmalarını bir kitapta topladı. Kitapta Teke yöresine ait türkü ve oyun havaları sözleri ve notaları yer alıyor.
Erdal İyiöz, şöyle diyor: ‘‘Antalya, gerçekten nefesi gül, yasemen ve portakal çiçeği kokan bir dünya kentidir. Doğal, tarihi ve turistik güzelliklerinin yanı sıra, Antalya, bir kültür merkezidir.