Güncelleme Tarihi:
Sahnelerin seksi assolisti Sibel Can'la Hakan Ural'ın bundan 11 yıl önce başlayan aşk evliliği tek celselik bir davayla sona erdi. Hakan Ural, şantaj kaseti skandalıyla sarsıntı geçiren bu evliliğin çöküşünü ve bu aşkla ilgili tüm bilinmeyenleri HÜRRİYET'e anlattı.
- Hakan Bey, Sibel Can'la evliliğiniz neden bitti?
‘‘Çok erken yaşta evlendim ve Sibel'i çok sevdim. Sibel de beni çok sevdi. Birbirimizle severek evlendik. Çok genç yaşımıza rağmen böyle bir camiada hem sanatımızı yaparak, hem de o çocukluğumuzun verdiği bir takım hatalardan arınarak elimizden geldiğince mutlu bir yaşam sürmeye gayret ettik. Taraflı tarafsız herkesin de sempatisini kazanan bir evlilikti bu.. Ve sevgi üzerine kuruluydu.’’
ALLAH BABA YARDIM ETTİ
Bir çok kişinin kıskandığı bir evliliği yürütmek konusunda ‘‘Allah Baba yardım etti’’ yorumunu yapan Hakan Ural, şöyle devam etti:
‘‘Tabii ki Sibel'in de benim de hatalarımız oldu ilk dönemler. Hatalarımızı görerek daha aza indirmeye çalıştık. Özellikle Engin Can olduktan sonra hayata bakış açım tamamen değişti. Çünkü o saatten sonra bencil olamıyorsun. Kendini düşünmenin yanı sıra Allah'ın sana verdiği bir can var. O saatten sonra, önce o sonra sen oluyorsun. Hep ben bu yönde yaşamaya gaypret ettim. Bu arada Sibel'in kadın oluşundan, yetenekli oluşundan, fiziğinin güzel oluşundan dolayı bir çıkış başladı. Yukarıda Allah var, bizim de bunda emeğimiz oldu. Bununla beraber Sibel çok iyi bir insan fakat çok cahil, ben bu piyasayı babamdan dolayı çok iyi bildiğim için -bir de erkek olduğumuz için- bazı konularda dikkatli olmasını söyledim. Daha doğrusu izah ettim. Yani bunu böyle yapacaksın değil de, bunu böyle yapasan daha iyi olur gibisinden. Ama Sibel'in son zamanlarda popülaritesinin aşırı derecede yükselmesi, hem madden hem de manen çok büyük yerlere gelmesi, bizim evliliğimizin son birbuçuk, iki yılına çok negatif yansıdı. Ve bundan Sibel hiç rahatsızlık duymadı, aksine eviyle olan bağını kopardı.’’
SİBEL'İ ÇOK UYARDIM
Hakan Ural, bu piyasadan ekmek yiyen biri olarak her an göz önünde olmak gereğini anladığını ama bunun kendi yapısına ters düştüğünü söyledi. Ural, ‘‘Ben de iyi projelerde olmak istiyorum. Ama iyi projelerde olabilmek için sadece iyi olmak yetmiyor. Ben dedim ki ‘Önce ailem, çocuklarım. Varsa artan zamanımda profesyonelce işimi yaparım'. Sibel ise kötülüğünden değil ama ‘Önce işim, önce ben, hatta tatamiyle ben. Varsa kalan zamanım çocuklarım ve ailem' dedi. Benim çocuklarım niye annesini göremesin canım? Böyle bir mantık var mı? Afedersin, belli bir zamandan sonra paranın pulun içine edeyim. Yani hiç mühim değil’’ dedi.
Çok genç yaşta iyi bir ekonomik güce ulaştıklarını anlatan Hakan Ural, belli bir zamandan sonra hırsın öne geçtiğini ve tek taraflı bir fedakarlık konumuna gelindiğini söyledi. Ural, ‘‘Ben de Sibel'i çok sevdiğim için Sibel'i uyardım. Bunun ötesinde ne yapabilirim ki? Bir, iki, üç neticede bugüne gelindiğinde ben çok sevdiğim eşimden ayrılma kararı aldım. Ama neden ayrılma kararı aldım? Bundan sonra ben bu işi götürmeye kalkarsam iş seviyesizleşecekti. Sibel'i defalarca uyardım. Yani ben Hakan Ural olarak bugüne kadar hiçbir şekilde kırmadığım basın mensubu dostlarımı veya hiç samimi dahi olmadığım basın mensuplarını kırmak zorunda kaldım... Şimdi bakıyorum son bir yılda kırmadığım basın mensubu kalmamış’’ açıklamasını yaptı.
BANA 10 LİRASI GEÇMEDİ
‘‘Benim de promosyona ihtiyacım var. Ben niye gündemde olmayayım? Ama her zaman Sibel'in bu yaşantısı yüzünden ben hep ikinci planda kaldım. Ben de bu işten para kazanmama rağmen önce ailem dedim’’ diyen Ural, aile birliğine önem verdiği için, bu piyasadaki insanlarla antipatik olmayı bile göze aldığını belirtti. Hakan Ural, ancak kamuoyunda oluşan son imajın kendisini çok fazla rahatsız ettiğini vurguladı. Ural, ‘‘Sibel'in yaptığı hatalar öyle bir göze batar oldu ki, sanki ben formaliteden bu kızla duruyormuşum gibi görülmeye başlandı. İnsanlar, ‘Nasıl bir kocadır ki ya da nasıl bir karı-koca ilişkisidir ki bir kadın kalkıp hamamda fotoğraf çektirir?' diye düşündü. İki çocuk annesi bir kadın ve bu adam nasıl bir adamdır ki, buna karışmaz, birşey demez, engelleyemez?’’ sözleriyle düşüncelerini dile getirdi.
Hayatı boyunca Sibel Can'ın 10 lirasına tenezzül etmediğinin altını çizen Hakan Ural, ‘‘Hayatının sadece ve sadece en kötü anlarında yanında olmuşum, en iyi zamanlarında hiçbir zaman yokum. Bakın, ödül almıştır ben yokumdur, kaseti satmıştır ben yokumdur, en iyi dönemlerinde özellikle ben yokumdur. Hiçbir zaman şahsiyetimden ödün vermemişimdir. Zaten veriyor olmuş olsam, Sibel'in kalabalık ortamlarda bana bakış açısı farklı olurdu’’ dedi. Ural, Sibel Can'ı karşısına çekerek ‘‘Bak kızım, biz sana birşey yapma diyorsak, Türkiye'de Sibel Can'dan menfaati olmayan bir tek insan var. Ben sen bana diyebilir misin benim sana 10 liram geçti. Hayır diyemiyorsun peki ben senin 12 yıllık hayat arkadaşınım çocuklarının babasıyım. Ben sana bir şeyi niye yapma derim. Öyle ya kızım bu fotoğrafı çektirme, böyle konuşma, böyle giyme niye derim sana zararlı bulduğum için derim. Bu zarar bize yansıdğı için derim. İkinci derecede sana yansıdığı için derim. Yani senin Miami'de evinin olması, bilmem kaç tane yüzüğünün olması, bu 70 milyon insanın sabahın altısında yola çıkarak 300 kişinin bir otobüse binip, 1,5 saat yol gittikten sonra işine gidip, akşam aynı vaziyette evine dönen, 60 milyon lira için çalışan, bir dilim ekmeği 10 kişi paylaşan insanların sana sempatik bakmasını sağlamaz. Sen paratoner mi olmak istiyorsun, tepki mi çekmek istiyorsun? Aklın yolu bir ulan, iki tane çocuğumuz var. Gencecik, fıstık gibi insanlarız. İnsanlar bizi seviyor, sayıyor, kimseye zararımız yok... Babam gibi bir duayen var başımızda. Aslan gibi adam, ne zaman başımız sıkışsa, ne zaman çaresiz kalsak hemen yanımızda sonuna kadar akıl veriyor’’ dediğini ama dinletemediğini söyledi.