Figen ÇAYLAK/İZMİR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Ocak 26, 2011 12:44
’YEDİ Denizlerin Everesti’ olarak kabul edilen Güney Amerika’nın ucundaki Horn Burnu’nu 14 metrelik Uzaklar II teknesiyle dönmeyi amaçlayan Osman Atasoy’un İzmirli yol arkadaşı Sibel Karasu, kaza geçirdi.
TEKNEDEN FOTOĞRAFLARAna yelken açıkken bumbanın altında kalan Karasu’nun başına halatlar çarptı. İki denizci, teknedeki ilk yardım imkanları, mail ile ulaştıkları denizci arkadaşları ve doktorlar sayesinde tedavi edildi. Karasu kısa sürede toparlandı.
’Uzaklar’ adlı teknesiyle 1992-1997 yılları arasında dünya turu yapan Osman Atasoy, Güney Amerika’nın ucundaki Horn Burnu’nu dönmek için İzmirli denizci arkadaşı Sibel Karasu ile Uzaklar II teknesiyle 22 Ekim 2008’de Marmaris Netsel Marina’dan hareket etti. Cebelitarık, Kanarya Adaları, Brezilya, Arjantin, Horn Burnu, Şili, Peru, Panama Kanalı, Bermuda, Cebelitarık rotasında gerçekleştireceği 19 bin 500 millik seyirden sonra Türkiye’ye dönmeyi planlayan Atasoy ve Karasu, 30 Aralık 2010’da Arjantin’in Puerto Deseado liman kentine ve demirleme yeri olan Deseado nehrine ulaştı.
Burada, havanın düzelmesini beklemeye başlayan Atasoy ve Karasu, teknede eksik olan işlerini tamamlamaya çalıştı. Çift, 9 Ocak’ta 500 mil güneydeki Estados adasına ulaşmak üzere demir aldı. Oldukça sert hava nedeniyle sıkıntı yaşayan çiftten 11 Ocak’ta denizci dostlarına ulaşan mail ise herkesin yüreğini ağzına getirdi. Osman Atasoy attığı mesajda şöyle diyordu:
"Bu mail’i Ersan Erkol’a da yolluyorum. Siteye koyması için. Orada da takip eden doktorlar var. Yardımcı olabilirler. Biraz önce anayelken istemeden kavanşa (yelkenin bir taraftan diğer tarafa alınması) oldu. Bumbanın (teknelerdeki yatay direk) altında Sibel vardı. Başını eğdi ama bumbanın ucundaki halatlardan kurtulamadı. Hızla kafasına çarptılar. Sol alt göz kapağı ve üst göz kapağı derisi açıldı. Açılma şakağına kadar 2 santim devam ediyor. Yarayı dezenfektan ile sildik. Antibiyotikli krem sürdük. Şakağa doğru uzayan yırtığı telli yara bandıyla tutturduk. Göz altına (tutturacak yer olmadığı için) bant yapıştıramadık. Gazlı bezle tampon yaptık. Kanama dindi. Şimdi iyi. Çok soğukkanlı davrandı, paniğe kapılmadı. En yakın liman üç günlük (hava müsade ederse tabii) yolda. Nasıl bir tedavi izleyelim. önerilerini bekliyoruz."
Bu mailin hem kendi sitesinde hem de arkadaşları tarafından diğer denizcilik sitelerinde yayınlanması üzerine, tüm denizciler seferber oldu. Atasoy ve Karasu’nun yapması gerekenler arkadaşı Ersan Erkol aracılığıyla Uzaklar II’ye ulaştırıldı. 12 Ocak’ta gelen mail ise yürüklere su serpti:
"Doktorlardan gelen önerileri Ersan Erkol bize iletti. Hepsi çok yararlı oldu. Sevgili Ömer Karahan ve diğer hekim arkadaşlara teşekkür ederiz. Tıbbi önerileriniz kadar yalnız olmadığımızı hissettirdiğiniz ve moral destek verdiğiniz işin de sağ olun. Sibel istirahat ediyor. Göz kapağının altındaki yarayı (yeterli yer olmadığı için) ucuca getirip dikememiştik. Ancak çarpmanın etkisiyle (birkaç saat sonra) yüzünün o tarafı yumruk yemiş boksör gibi şişti. Bu şişlik yara uçlarını biraraya getirdi. Böylece yaranın daha çabuk kapanacağını umuyoruz. Macellan Boğazı’nın girişine yaklaşıyoruz."
Uzaklar II’den 13, 15 ve 17 Ocak günlerinde gelen maillerde ise Sibel Karasu’nun durumun gayet iyi olduğu belirtildi. Karasu’nun ateşinin olmaması, yarada iltihaplanma, şişkinlik ve kızarıklık gibi belirtilerin de bulunmamasının kendilerini rahatlattığını ifade eden Atasoy, yaranın iyileşme sürecine girdiğini kaydetti. Çift 17 Ocak’ta Estados adasına demirledi.
Yelkencilerin sınavıHorn Burnu, Panama Kanalı’nın 1914 yılında açılmasına kadar, yelkenli tekneler için Atlantik’den Büyük Okyanus’a geçiş için tek alternatifti. Zira Magellan’ın 1520’de keşfettiği, kendi adıyla anılan Boğaz’dan, hem şiddetli fırtınaları, hem de İspanya’nın yasaklaması dolayısıyla her gemi geçemiyordu. 29 Ocak 1616’da, Hollandalı denizciler Willem Cornelisz Schouten ve Jakob Le Maire’in yeni bir arayış sonucu Horn Burnu’nu ilk kez geçmelerinin ardından yelkenli tekneler bu rotayı izlemeye başladılar. Günümüzde, zorlu hava şartları nedeniyle Horn Burnu’nu dönmek dünya denizcileri arasında önemli bir başarı olarak sayılıyor. Osman Atasoy ve Sibel Karasu Horn Burnu’nu dönmeyi başaran denizciler arasına Türklerin de adını yazdırmayı amaçlıyor.