Murat TOSUN mtosun@hurriyet.com.tr
Oluşturulma Tarihi: Aralık 06, 2006 00:00
Formula 1 pistlerinin tartışmasız en önemli isimlerinden biri olan Mika Hakkinen, ezeli rakibi Michael Schumacher’in emekli olmasını fırsat bilerek pistlere geri döndü. McLaren Mercedes ile İspanya’da testlere çıkması, Fin pilotun Formula 1’e geri dönüşü olarak yorumlandı.
Kariyerinde iki şampiyonluk bulunan Mika Hakkinen, 2001 yılının sonunda veda ettiği Formula 1 pistlerinde 20 yarış birinciliği, 26 pole pozisyon elde etmişti. Hakkinen, Schumacher’in 2000 yılından itibaren Ferrari ile Formula 1’e ağırlığını koymasının ardından, yeni doğan oğlunu gerekçe göstererek pistlere veda etmişti. Şimdi bütün dünya Schumi’nin emekli olmasının hemen ardından Hakkinen’in meydana boş bulduğu için Formula 1’e geri döndüğünü konuşuyor.
Formula 1 Dünya Şampiyonası’nda efsanelerin sayısı oldukça fazla. Ancak bunların arasında bazıları var ki isimleri her zaman hafızalardaki tazeliğini hiç kaybetmeden koruyor. Yarışlarda yaptıkları hareketler, pist dışında sergiledikleri karakter ve elde ettikleri başarılar bu tip pilotları unutulmazlar arasına sokuyor. Bu isimlerin yer aldığı listenin en üst sıralarında yer alan isimlerden birisi elbette Fin pilot Mika Hakkinen. Özellikle Formula 1’in en önemli pilotu olan ve rekorların adamı olarak anılan Michael Schumacher ile verdiği şampiyonluk mücadelesinde hafızalara yer eden Mika Hakkinen, 1998 ve 1999 yıllarının şampiyonu.
McLaren Mercedes ile yarıştığı dönemlerde ona takılan "buz adam" lakabını 2001 yılından sonra Kimi Raikkonen’e devreden Mika Hakkinen o tarihten itibaren Formula 1 pistlerinde yok. Ailesini ve yeni doğan çocuğunu göstererek Formula 1 yarışlarına veda eden Mika Hakkinen son iki sezondur DTM yarışlarında start alıyordu.
BİRAZ PASLANMIŞ
Mika Hakkinen hayranları Formula 1’in başlayan 2007 testlerinde oldukça şaşırtan bir haberle karşılaştı. Fin pilot McLaren Mercedes Takımı ile İspanya Barselona’da başlayan test sürüşlerine katıldı. Eski takımının 2006 sezonunda hiç birincilik elde edememesinin ardından takımın gelişimi için antrenmanlara katıldığı belirtilen Mika Hakkinen böylelikle uzun bir aranın ardından hayranlarının karşısına çıkmış oldu. Bu testi yapmanın ise Mika Hakkinen’den gelen bir talep olduğu takım yönetiminin de buna olumlu bakması sonucunda böyle bir olayın gerçekleştiği belirtildi.
Ancak 2001 yılının sonundan itibaren Formula 1’den uzak kalan Mika Hakkinen’in deyim yerindeyse biraz paslanmış olduğu gözlerden kaçmadı. Barselona’da yapılan antrenmanlarda Ferrari Takımı’nın test pilotu Luca Badoer 1 dakika 16.317 saniyelik zamanı ile en hızlı pilot olurken, Mika Hakkinen ise en kötü zamana imza atarak (1.19.340) liderin 3.023 saniye gerisinde kalmaktan kurtulamadı. Performansını her geçen tur biraz daha geliştiren Mika Hakkinen’in yeni sezonda ne yapacağı ise belirsizliğini koruyor. Bilindiği gibi McLaren Mercedes Takımı adına bu sezon Fernando Alonso ve Formula 1’deki ilk siyahi pilot olacağı belirtilen Lewis Hamilton start alacak. Ancak Mika Hakkinen’in de en azından testlere katılarak takımına yardım edeceği gelen
haberler arasında. Eğer Hakkinen takımın üçüncü pilotu olarak lanse edilirse buna da hiç şaşırmamak gerekiyor.
Çaylaklar göz doldurdu en iyisi Kovalainen oldu
İspanya’daki testlerde dikkat çeken bir diğer gelişme ise Renault Takımı’nda Fernando Alonso’dan koltuğu devralan Heikki Kovalainen’in sergilediği performans oldu. Kovalainen 119 tur attığı pistte 1 dakika 16.609 saniyelik zamanı ile ikinci iyi zamana imza atmayı başardı. BMW Sauber pilotu Robert Kubica ise üçüncü iyi zamana imza atan isim olarak ön plana çıktı. McLaren Mercedes Takımı’nın GP2’den transferi olan Lewis Hamilton ise Formula 1 aracına çabuk adapte olacağını ispatlayarak dördüncü iyi zamana imza attı. Bunun yanında yarışta kaza yaparak iki ayağını birden kaybeden Alex Zanardi’de Formula 1 testlerine katıldı. Beş yıl önce geçirdiği kazanın ardından Formula 1’den uzak kalan Alex Zanardi, WTCC yarışlarında boy gösteriyor. Formula 1 antrenmanlarına BMW-Sauber C24-B ile çıkan Zanardi eski performansından bir şey kaybetmediğini de göstermiş oldu.
Zafer yine Bacıoğlu’nun olduGeçmiş dönemlerde biz motorsporları gazetecileri bu başlığı sık sık atardık. Çünkü ralli parkurlarının iddialı isimlerinden biri olan Ali Bacıoğlu elde ettiği birinciliklerle bizlere bu başlığı attırırdı. Şimdi bu nereden çıktı, Ali Bacıoğlu artık yarışmıyor diyecek olursanız onun bu bayrağı oğluna devrettiğini size bir kez daha hatırlatmak isteriz. Tıpkı babası gibi ralli parkurlarında boy gösteren Selim Bacıoğlu için Castrol İstanbul Ralli Şampiyonası dönüm noktalarından birisi oldu. Geçtiğimiz hafta düzenlenen ilk yarışı rakiplerini geride bırakarak ilk sırada tamamlayan Selim Bacıoğlu, Castrol İstanbul Ralli Şampiyonası’nın ikinci yarışını da ilk sırada tamamlamayı başardı.
SIRA FİNAL YARIŞINDA
Şampiyonanın ikinci yarışı, 10.5 kilometre uzunluğundaki Cumhuriyet özel etabının üç kez geçilmesi ile tamamlandı. İstanbul Otomobil Sporları Kulübü (İSOK) tarafından organize edilen şampiyonanın ikinci yarışı, Cumhuriyet Ralli Sprint’in geride bırakılması ile birlikte tamamlanmış oldu. Şampiyonanın ilk yarışı olan Riva Ralli Sprint’i kazanan Selim Bacıoğlu bu yarışta da galip gelerek yerini sağlamlaştırdı. Subaru Impreza ile mücadele eden Bacıoğlu’nun ardında ikinci sırada Fiat Punto Kit Car ile yarışan Dağhan Ünlüdoğan yer aldı. Ford Rally Sport’un genç pilotu Emre Yurdakul ise Fiesta Cup aracı ile üçüncü oldu. 2006 yılında şampiyona formatında yapılan değişiklik sonrasında, ilk iki yarışı ralli sprint olarak düzenlenen Castrol İstanbul Ralli Şampiyonası’nın üçüncü ayağı 10 Aralık 2006 tarihinde gerçekleştirilecek. Üçüncü yarışın startı da öncekiler gibi Beykoz’dan verilecek.
Off-Roadcular Şile’de zorlandı
İstanbul Off-Road Kulübü, 2526 Kasım tarihleri arasında Türkiye Goodyear Off-Road Şampiyonası’nın yedinci ve son ayağını düzenledi. Şampiyonanın son ayağı 2 günlük bir yarış olarak İstanbul Şile’de gerçekleştirdi. N1 ve N2 kategorilerinde toplam 25 aracın start aldığı yarış 235 km’lik uzunluğu ve etapların zorluk derecesi ile sezona damgasını vurdu. Güneşli bir havada başlayan yarışın ilk etabında aniden bastıran sis yarışçılara zorlu anlar yaşattı. Mekanik problemler yaşamaya başlayan ekipler günün son etabı olan gece yarışı ile birlikte toplam 4 etap koşarak ilk günü bitirdiler. İkinci gün N1 ve N2 kategorilerinde 6 araç eksik olarak başlayan yarışta 6 etap koşuldu. Yarış sonunda N1’de Ertan Eşim-Özcan Yakup, N2’de ise Hüseyin Akbulut-Benan Engin birinciliği elde etti. Sezon sonunda ise Ertan Eşim N1’de ve Zeki Volkan Gönülalan N2’de şampiyon olan pilotlar oldu.
Dünya Ralli Şampiyonası İngiltere’de sona erdi
Dünya Ralli Şampiyonası’nın son ayağı İngiltere’de düzenlendi. Gerçi sıra bu yarışa gelmeden önce şampiyonlar belli olmuştu. Buna göre İngiltere Rallisi’nden önceki üç yarışta kolunu kırdığı için start alamayan Sebastien Loeb sezonu şampiyon olarak tamamladı. Loeb böylelikle ralli parkurlarında kısa bir geçmişe sahip olmasına rağmen bütün rekorları tarihe gömmesinin yanında arka arkaya üçüncü şampiyonluğunu elde etti. Pilotlar Şampiyonası’nda Sebastien Loeb mutlu sona ulaşırken, Markalar Şampiyonası’nda ise onun yokluğunu çok iyi değerlendiren Ford Takımı zafere adını yazdırdı. Ford Takımı’nı bu şampiyonluğa taşıyan isimler ise Focus WRC ile yarışan Marcus Gronholm ve Mikko Hirvonen oldu. Sezonun son yarışında da Marcus Gronholm zafere uzanırken, böylelikle 2006 yılını Loeb’ün 1 puan arkasında ikinci sırada tamamlamış oldu. Bu durumda Gronholm aradaki bir puanı nasıl dert etmesin demek mümkün değil.