Sharapova'yı yaratamazsınız!
Güncelleme Tarihi:
Türkiye Tenis Federasyonu TOHM Direktörü Maccurdy: "Sharapova gibi bir yeteneği yaratamazsınız, sadece keşfedebilirsiniz"."Türkiye, nüfus, fiziki uygunluk, iklim ve yapı açısından oldukça potansiyeli olan bir ülke. Bunun yanında yerleşmiş bir tenis kültürü yok"."Genelde başkanlar değiştiğinde programlar yarıda kalır ama başarı elde etmek istiyorsanız, istikrarlı olmalısınız".
Türkiye Tenis Federasyonu (TTF) Türkiye Olimpiyatlara Hazırlık Merkezleri (TOHM) Direktörü Doug Maccurdy, dünyaca ünlü Rus raket Maria Sharapova'nınki gibi bir yeteneğin ancak doğuştan gelebileceğini söyledi.Uluslararası Tenis Federasyonu (ITF) ve ABD Tenisçiler Birliği'nde uzun yıllar sporcu gelişim direktörlüğü yapan, farklı ülkelerde tenis sistemleri kurup, etkili oyuncular yetiştirmeye yönelik programlar yürüten ABD'li eğitmen, açıklamalarda bulundu.
Antrenör ve oyuncu yetiştirme konusunda danışmanlık, oluşturulacak tenis eğitim merkezlerindeki faaliyetlerin yürütülmesinde planlama ve programlama yapmak için Türkiye'de bulunduğunu anlatan Maccurdy, projenin uzun soluklu olduğunu söyledi.Maccurdy, proje kapsamında Trabzon, Mersin, İzmir, İstanbul ve Ankara'da 4-5 günlük oyuncu gelişim kampları düzenlediklerini belirterek, "Gelecek yıl bunlara yeni eklemeler olabilir. Buradaki oyuncuları genel bir değerlendirmeye alıyor ve çalıştığım diğer ülkelerdeki sporcularla kıyaslıyorum. Bazı fiziksel testler yaparak nerede takviyeye ihtiyacı olduğunu belirliyorum. Antrenör eğitimlerini de aksatmıyoruz" diye konuştu.
"Burada tenis, çoğunlukla pahalı kulüplerde oynanıyor"
"Sharapova olunmaz, doğulur" diyen Maccurdy, "Maria Sharapova gibi bir yeteneği yaratamazsınız, sadece keşfedebilirsiniz. Siz yeteneği doğru metotlarla, sistemli bir şekilde eğitirseniz ortaya Roger Federer gibiler çıkar yani Federer, İsviçre'de doğduğu için şanslı, İsviçre de Federer'e sahip olduğu için" ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin, nüfus, fiziki uygunluk, iklim ve yapı açısından potansiyeli yüksek bir ülke olduğunu vurgulayan ABD'li antrenör, bunun yanında Türkiye'de yerleşmiş bir tenis kültürü bulunmadığını söyledi.Türkiye'de, tenisin "sosyete sporu" olduğuna yönelik algının biraz da olsa gerçeği yansıttığını ifade eden Maccurdy, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Burada tenis, çoğunlukla pahalı kulüplerde oynanıyor. Diğer taraftan artık halka açık çok kort yapılıyor. Bu kortların sayısı arttıkça oyuncu potansiyeli de artacaktır. Türkler, fiziki olarak bu spora uygunlar. Bu konuda Asya'da çok çalıştım. Ortalamaya göre boyları çok kısaydı ama buna rağmen çalıştığım ülkeler arasında en başarılı olanlar Çin ve Güney Kore oldu. On sene önce Çin'e gittiğimde tamamen yanlış bir antrenman sistemi uyguladıklarını gördüm. Bu sistemi değiştirdik ve çok kısa sürede özellikle kadınlarda sıralamalara girmeye başladılar. Güney Kore'de ise 2 yıl önce ulusal bir antrenman merkezi kurduk. Ardından 7 oyuncuları, gençlerde ilk 50 içine girdi ki bu, çok iyi bir rakam."
"Uzun soluklu ve stabil bir çalışma yapmalıyız"
Maccurdy, "Genelde başkanlar değiştiğinde programlar yarıda kalır ama başarı elde etmek istiyorsanız, istikrarlı olmalısınız. Uzun soluklu ve stabil bir çalışma yapmalıyız. Fiziksel olarak yetenekli, üst düzeyde konsantre, motive olmuş sporcularla 7-8 yıl yoğun bir şekilde çalışıp, neler olacağını görün" diye konuştu.
Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından hayata geçirilen TOHM projesi kapsamında TTF tarafından nisan ayında Türkiye'ye davet edilen Maccurdy ile başlatılan uygulamanın yaklaşık 10 sene devam ettirilmesi öngörülüyor. Yılın 6 ayını Türkiye'de geçirecek Maccurdy, sporcu ve antrenör eğitimi ile ilgili faaliyetlere öncülük edecek.