Güncelleme Tarihi:
Deprem olur, onu uyandırırım diye sabah 5'e kadar uyumuyorum
Tarık Akan ve Acun Günay çifti, tam 13 yıldır, el ele diz dize, hayranlık verici bir sevgiyi büyütüyorlar. Günümüzün modasına uyup asla ‘‘medyatik’’ olmadan, mütevazı, güzellik dolu bir sevgiyi. Çift, arkadaşımız Yener Süsoy’un ısrarlarını kıramadı ve özel yaşamlarını Hürriyet'e anlattı...
Acun Günay Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin genç sanatçılarından biridir. 17 yaşında dizkapağından sakatlanıp Ankara'da ilk ameliyatını geçirdi. Daha sonra dört kez daha ameliyat masasına yattı. Yaşı genç olduğu için protez diz de takılamıyor. Sözün kısası o ki bundan böyle Acun'un bale yapması söz konusu değil. Tarık Akan'ın 13 yıldır hayatını paylaştığı sempatik minyon genç kadın, işte bu Acun Günay'dır.
Acun-Tarık çifti, Yeşilköy'de geniş bir apartman dairesinde kirada otururlar. Yaşamlarında olduğu gibi evlerinde de şatafat, gösteriş yoktur. Acun, bugüne kadar hiçbir yerde görülmemiştir, hiçbir yerde konuşmamıştır. Büyük salonda açık renk koltuk takımı, yemek masası ve duvarlarda tablolar vardır. Bu tabloların en değerlisi Abidin Dino'nun Paris'te Tarık'a armağan ettiği eseridir. Kendini Bakırköy'de sahibi olduğu Özel Taş Koleji'ne adayan Tarık Akan'la önce okulunda buluştuk, sonra Yeşilköy'deki evine gittik. Hemen belirteyim ki, sevgili Tarık kendisine cimri diyenleri utandırdı, bize hem buz gibi kola, hem kahve, hem de çay ısmarladı.
İMZA ŞART DEĞİL
Acun'la Tarık'ın huyları huylarına ne kadar denkse, boyları ve kiloları birbirlerine o kadar terstir. Acun'un boyu 1.65 m, Tarık'ın ki ise 1.92 m... Acun 47 kg, Tarık ise 90 kg. Acun sanki kafamdan geçenleri okudu; ‘‘Bu konuya hiç kafanı yorma, biz öyle güzel dans ediyoruz ki şaşar kalırsın’’ dedi. Benim kafamı esas yoran, resmi imza taşımayan bu beraberlik için Acun'a bulacağım sıfattı.
- Tarık'la 13 yıl önce ‘‘Yağmur Kaçakları’’ filminde tanıştık. Filmdeki dans sahnesinde ben de dansçılar arasındaydım. Sonra birlikte yemeğe çıktık, bugünlere geldik. ‘‘Tarık Akan'ın balerin sevgilisi’’ diye yazılmak hoşuma gitmiyor. Acun Günay diye yazsalar tamam. Koskoca 13 yıl geçti, sevgili dönemi geride kaldı, ben artık onun eşiyim.
Tarık salondaki büyük ikili koltuğa uzanır gibi oturmuş, yuvarlak gözlüklerinin altından muzip bakışlarla bizi dinliyordu ki birden söze karıştı.
- Yener'ciğim evlilik benim başımdan bir kere geçti. İnsanlar evlenmeden de çok rahat ve mutlu olabiliyor.
Şart değil bir çift imza.
Kendi aramızda da böyle bir konuyu bugüne kadar hiç konuşmadık. Ayrıca ben sorumluluğunu bilen bir insanım. Karşımdaki insanın bana hayatından neler verdiğini biliyorum. Evliliğin altında her iki tarafın da birbirini garanti altına almak gibi bir meselesi yatar. Bizde zaten bu garanti vardır.
BENİ TAŞIYAN KADIN
Türk sinemasının büyük ustasının kalbindeki yeri çok derin şirin, minyon Acun'un.
- Acun pamuk gibi yumuşacıktır. Bu yumuşaklık bana müthiş rahatlık ve huzur veriyor. Bana hiçbir konuda rahatsızlık veren yanı yok. Bunca yıldır Acun'la tek kavgamız olmadı. Onunla her bakımdan uyuşuyoruz, her an o mutluluğu yaşıyoruz. Bizim dedikodumuz, dejenerasyonumuz hiç yoktur. İki normal insan olarak yaşıyoruz. Sadece onu bugüne kadar yaptığım filmlerin setine çağırmadım. Çünkü orada benim kafamda inandığım bir dünya var. O anda gerçek dünyayla karşılaşmak beni rahatsız ediyor. Ben dul bir erkeğim, bunun için Acun'un üstündeki yükler çok fazla. Her kadın beni taşıyamaz. Üç çocuğumun da Acun'la olan ilişkileri olağanüstüdür, onu çok severler. Acun benim hayatımın en büyük şansı, en büyük aşkıdır. Onu çok seviyorum.
TARIK BALEDEN DE ÜSTÜN
Tarık Akan'ın hanım hayranları, ne yazık ki acı gerçek böyle. Bildiğiniz üzere Acun ‘‘dünya’’ demek. Peki, ya Acun için Tarık ne demek?
- Tarık'ı o kadar çok seviyorum ki, anlatamam Yener. 6 yaşından beri bale yapıyorum, 14 yaşından bu yana Devlet Opera ve Balesi'ndeyim. Bale kendisine başka aşkı ortak etmez, sadece onu seveceksin. Ben ‘‘Tarık’’ dedim. 17 Ağustos depreminden beri sabahları 05'e kadar uyumuyorum, deprem olursa Tarık'ı uyandırayım, bir şey olmasın diye. Zaten çok sevilmezse Tarık çok çekilir bir adam da değildir hani.
Mutfak yasak
Tarık Akan'ın mutfağa girmesi, eşi Acun tarafından kesinlikle yasaklanmış. O gün arkadaşımız Yener Süsoy'un aracılığıyla aldığı özel izinle mutfağa girdi ve üçlü, imece usuluyle zeytinyağlı bamya yaptı. Bu arada soğan doğranırken küçük şakalar da olmadı değil.
Reklamda oynayabilirim Tarık Akan, daha düne kadar reklam filmlerinde rol almaya karşıydı. Ama şimdilerde reklam filmlerine sıcak baktığını söylüyor. Bu konuda Acun'un da kendisini ikna ettiğini söyleyen ünlü sanatçı, ‘‘Bana uygun, beni ezmeyecek, yıpratmayacak bir reklam filminde oynayacağım’’ diyor.