Sevgili Cumhuriyet Yoksa ‘‘sayın’’ mı demeliydim?

Cumhuriyet'cim, cüretimi mazur gör. Ayak topuklarım bitiÅŸik, kollarım vücuduma yapışık, kıpırdamadan durduÄŸum törenlerin acısını çıkarıyorum. Vallahi sana bir kastım yok. Zaten sen hancısın, biz yolcu... Ä°dare et artık ÅŸu fani dostlarını.Sevgili Cumhuriyet,Yoksa ‘‘sayın’’ mı demeliydim?Çünkü sana dair ilk öğrendiÄŸim ÅŸey ‘‘ciddiyet’’ olmuÅŸtur.Ä°lkokul çaÄŸlarıydı... Yok yok daha sonra... O yaÅŸtaki çocuÄŸun Cumhuriyet'i idrak edemeyeceÄŸi düşünüldüğünden 23 Nisan'larla idare etmek durumunda kaldık bir süre.29 Ekim'ler ortaokulda girdi hayatımıza. DediÄŸim gibi, en ciddi haliyle... MarÅŸlar, kahramanlık ÅŸiirleri, uygun adım yürüyüşler...Bizim kuÅŸak görmedi öyle cumhuriyet baloları falan... Hani şık beylerle şık hanımların vals yaptığı... Ä°lk hevesmiÅŸ demek o danslı eÄŸlenceler.Zaman zaman coÅŸmuyor da deÄŸiliz ama...50. yılda mesela...Åžerefine marÅŸ bile yaptık. Gerçi bir satırını hatırlayan varsa ben kendi imkánlarımla uygun bir yere büstünü koyduracağım kendisinin...* * *Bu yıl 80 yaşındasın.Yine ataÄŸa kalktık. Artık nedenini bilmiyorum, ‘‘Hálá yaşıyor’’ ÅŸaÅŸkınlığından olabilir.Bir ara ‘‘İkincisini kuralım’’ diyenler oldu. ‘‘Birincinin suyu mu çıktı?’’ diye itiraz etti çoÄŸunluk. ‘‘Evet suyu çıktı’’ dedi ötekiler. Neyse, asabını bozmayayım ÅŸimdi.Ben bilmem zaten. GeldiÄŸimde kurulmuÅŸ buldum seni. BaÅŸka cumhuriyetlerde de yaÅŸamak kısmet olmadı. DiyeceÄŸim yokluÄŸun nasıldır, cumhuriyetin iyisi kötüsü nasıl olur, bilmiyorum.Zaten farkındaysan ‘‘Cumhuriyet’’ deyince aklıma bayramdan baÅŸka bir ÅŸey de gelmiyor.Ha, bir de Cumhuriyet Gazetesi... Türkiye'nin en renksiz, en resimsiz, en mankensiz, en ilavesiz gazetesi.Bak ‘‘ciddiyet’’ dediÄŸimde inanmadın belki bana... Seni ciddiyetle özdeÅŸleÅŸtirmesek kalkar bir magazin dergisine takardık adını.Gerçi Balıkpazarı'nda bir meyhaneye de takmışlığımız var. Nasıl oldu bilmiyorum. HoÅŸ gör. O kadarcık sapıtma da olur artık.Fakat derin düşünürsen iÅŸin içinde yine bir ‘‘ciddiyet’’ meselesi var. Belki de ‘‘Atatürk içki severdi’’ dedikodusunu ciddiye aldı meyhanenin isim babası. E, direkt Atatürk'ün ismini verse olmayacak... Onca bulvar, meydan, köprü, kütüphane, okul, kültür merkezi, vs.'nin yanında...* * *Aslında 80. yıl ÅŸerefine senin ilkelerinden falan söz etmek isterdim. Ama bir Allah'ın kulunun okumayacağını bildiÄŸimden hiç kalkışmadım.Kanaatimce sen bile doymuÅŸsundur artık ‘‘Vatan, Millet, Sakarya’’ muhabbetine. Bize çoktan ‘‘kus geldi.’’ Bak sen bu tabirleri bilmezsin. Atatürk'ün seni emanet ettiÄŸi gençlerin dili bu.Kötü, biliyorum. Ama oturaklı lakin söylene söylene içi boÅŸalmış laflardan iyidir yine de. Samimiyet var hiç olmazsa.Cumhuriyet'cim,Cüretimi mazur gör. Ayak topuklarım bitiÅŸik, kollarım vücuduma yapışık, kıpırdamadan durduÄŸum törenlerin acısını çıkarıyorum. Vallahi sana bir kastım yok.Zaten sen hancısın, biz yolcu... Ä°dare et artık ÅŸu fani dostlarını.Hadi payidar kal!Â