Güncelleme Tarihi:
UEFA Şampiyonlar Ligi C Grubu dördüncü hafta maçında Sporting Lizbon, temsilcimiz Beşiktaş'ı her iki maçta da 4 gol atarak mağlup etti ve gruptan çıkma yolunda önemli bir adım attı.
ŞANS MI ÇALIŞMA ÜRÜNÜ MÜ?
İstanbul'daki ilk maçın ardından konuk ekibin özellikle duran top organizasyonundan bulduğu goller sonrası iki teknik adamın 'şans' ve 'çalışma' eksenli ifadeleri tartışma konusu olmuş, Beşiktaş'ı 4-1 mağlup eden Sporting Lizbon'un teknik direktörü Ruben Amorim, Sergen Yalçın'ın yaptığı 'Yenilen golleri tamamen şanssızlığa bağlıyorum' açıklamasına "Bir şey bir kere oluyorsa şanstır, ikinci kez oluyorsa çalışılmıştır" cevabını vermişti.
İkinci maçta Lizbon'un rahat oyunu ve temsilcimizin etkisiz performansı sonrası bu sözler sosyal medyada bir kez daha gündem oldu.
Portekizli teknik adam dün geceki Beşiktaş maçı sonrası yaptığı açıklamada ise, "Türkiye'de yaşadığımız saha içi zorlukları burada yaşamadık. Topa sahip olma süremiz daha uzundu. Sahadaki herkesin hareketli olması sevindiriciydi. Oyunu daha iyi kontrol ettik. Oyuncu değişikliklerinden sonra ikinci yarıda kalitemizi kaybettik ama galibiyeti sonuna kadar hak ederek farklı kazandık" diye konuştu.
SERGEN YALÇIN BU KEZ TEK SORU ALDI
Beşiktaş Teknik Direktörü Sergen Yalçın, karşılaşmanın ardından Jose Alvalade Stadı'nda tek soru alarak basın toplantısı düzenledi.
"Kaybedilen maçların, oynanan oyunların sorumlusu benim, oyuncular değil." diyen Yalçın şunları kaydetti:
"Bazen istediğiniz şeyler olmuyor. Tabii ki ağır bir mağlubiyet aldık ama oyunun 30 dakikalık bölümünde çok da pozisyon yoktu. Hakem arkadaşın yarattığı bir penaltı ile moralimiz bozuldu ve sonrasında rakip, skor avantajı ve daha motivasyon olarak skoru artırdı. İstediğimiz oyunu sahaya yansıtamadık. Bundan sonra önümüze bakmalıyız. Moral ve motivasyon olarak çok çabuk oyuncuları toparlamak, lige geri dönmek gerekiyor. Hayat devam ediyor. Önümüzdeki müsabakalara hazırlanmak zorundayız."
UĞUR MELEKE: AMORİM 36 YAŞINDA AMA YENİ MOURİNHO OLARAK KODLANIYOR
Yazarlarımızdan Uğur Meleke de ilk maç sonrası Amorim'in dersine iyi çalıştığını, 36 yaşındaki teknik adamın özellikle Başakşehir - Beşiktaş maçından önemli notlar çıkardığını ifade etmişti.
İşte o yazı:
Amorim 36 yaşında ama şimdiden yeni Mourinho olarak kodlanıyor. Braga’yla 13 maça çıkıp kupa kazandı, Sporting’i ilk sezonunda şampiyon yaptı. Biraz şanssız oldukları Ajax maçını çıkarırsanız bu sezon da kaldıkları yerden devam ediyorlar aslında. İki oyun versiyonları var: İç sahada, kendilerinden zayıf rakiplere karşı oyunu domine ediyorlar. Ancak güçlü bir deplasmana geliyorlarsa geçiş hücumlarında da ustalar. Bu sezon ligde Braga-Porto, Devler Ligi’nde de Dortmund maçında topa daha az sahip olup makyevalist bir top oynamışlardı. Beşiktaş’a karşı da maçın büyük bölümünde benzer bir tuzak kurdular maalesef.
Beşiktaş’ın sezon başından beri korner karşılamada tercihi alan savunması idi. Elbette alan savunması da saygıdeğer bir yol, ancak bu yöntemi uygulamak için uzun süreli birlikte oynayan bir oyuncu grubunuz olmalı. Golleri alanlar değil, adamlar atıyor...
Başakşehir de hafta sonunda Beşiktaş’a karşı benzer bir arızayı değerlendirmiş, 54’te Stefano Okaka bomboş bir kafa vurmuştu.
İmkânınız varsa o pozisyonu tekrar izleyin, Epureanu ve Chadli de demarke vaziyetteydiler o kornerde. Hatta Başakşehir benzer bir uygulamayı 77’deki kornerde de yapmıştı.
AYNI ZAAFTAN 3 GOL ÇIKARDI
Aradan 4 gün geçti, muhtemelen o maçı izleyen ve bu konuya özel olarak çalışan Ruben Amorim, Beşiktaş’ın bu zaafından bir değil, iki değil, tam üç gol çıkardı. Üç golde de kaptan stoper Coates’e bu kadar rahat kafa vurdurulması gerçekten acı. Sanırım bir kez daha şu hususun altını çizmek gerek: Futbol saha dışında kurgulanan, saha içinde uygulanan bir oyun. Sporting de iyi çalışmış bu kurguya.