Güncelleme Tarihi:
2008 yılında dönemin Almanya Milli Takım Teknik Direktörü Joachim Löw tarafından milli takıma seçilen ve burada takım kaptanlığına kadar yükselen Taşçı, kariyerinden Türkiye’den gelen transfer tekliflerine, milli takım tercihinden ülkemiz futboluna kadar önemli açıklamalarda bulundu.
“BUNDESLİGA GİBİ GÜÇLÜ BİR LİGDE ŞAMPİYON OLMAK HERKESİN HAYALİDİR”
SORU: Fernando Meira, Sami Khedira, Mario Gomez, Timo Hildebrand’ın bulunduğu efsane Stuttgart kadrosunda görev alıp 2006-2007 sezonunda Bundesliga şampiyonluğu yaşadın. Henüz genç yaşta edindiğin bu önemli tecrübeyle ilgili neler söylemek istersin?
O zamanlar çok büyük bir başarıydı. Profesyonel kadrodaki ilk senemdi ve 19 yaşındaydım. O dönem ben dahil Sami Khedira, Andreas Beck, Mario Gomez gibi isimler vardı ve genç bir kadroya sahiptik. Sezon başında herkes bizim takımı kümeye düşer gibi görüyordu. Şampiyon olunca herkes için büyük sürpriz oldu. Çok başarılı bir sezondu. Genç oyuncuların yanında Meira, Meksikalı Pavel Pardo gibi tecrübeli oyuncular da vardı ve güzel bir takım oluşturmuştuk. İlk senemdi, Bundesliga gibi güçlü bir ligde şampiyon olmak herkesin hayalidir. Kariyerim tabi ki muazzam bir şekilde başladı.
SORU: Bundesliga’daki ikinci şampiyonluğunu yaşadığın Bayern Münih’te oynarken, Hertha Berlin maçından sonra seninle ilgili Pep Guardiola, “Bu maçta bana, ona karşı ne kadar adil davranmadığımı gösterdi. Müthiş oynadı. Zor dönemde takıma büyük katkı sundu” demişti. Guardiola’nın yaşadığı pişmanlık ile ilgili ne düşünüyorsun? 3 maç forma giydiğin Münih’teki kariyerin daha farklı olabilir miydi?
O zamanlar Spartak Moskova’da oynuyordum ve Bayern Münih’e sezon ortasında gelmiştim. Rusya Ligi’ni takip edenler bilir. Rusya’da sezon ortasında hava şartlarından dolayı 3 ay gibi bir süre futbol oynanmıyor ve uzun bir ara veriliyor. Bu durum Avrupa’nın başka ülkelerinde yok. Ben o arada transfer olduğum için hazır bi şekilde gelmedim. Bayern Münih‘de takım arkadaşlarım fit durumdaydı ve ara vermeden antrenman yapıyorlardı. Hatta ikinci yarı maçları başlamıştı. Kondisyon eksikliğini kapatabilmem için biraz zamana ihtiyacım vardı. Hocanın oynattığı bir kadro ve stoperler vardı. Kadroyu çok bozmak istemiyordu. Hertha Berlin maçında şans gelip oynayınca maçtan sonra Guardiola iyi oynadığımı söylemişti ve bu beni sevindirdi tabii ki. Guardiola, antrenmanlarda oyuncularıyla çok konuşan birisiydi. Geldiğimde kendisiyle uzun bir konuşmamız olmuştu. Rusya’da uzun bir tatilin içindeyken Bayern Münih gibi bir kulübe gelmek kolay değil. Çok kısa sürede oluşan bir transferdi.
SORU: Teknik Direktör Joachim Löw tarafından 2010 Dünya Kupası kadrosuna davet edilmiş, defansın Per Mertesacker ile sana emanet edileceği konuşulmuştu. O dönem sadece Uruguay’la oynanan 3.lük maçında 3 dakika forma şansı bulmuştun. Löw’den Dünya Kupası’ndaki beklentilerin nelerdi?
Dünya Kupasına giden yolda eleme maçlarının yüzde 80-90’ını ilk 11’de oynamıştım. Benim de beklentim o zamanlar Dünya Kupasında ilk 11’de oynamaktı. Dünya Kupasından biraz önce hazırlık maçında Münih’te Arjantin’e karşı 90 dakika oynamıştım. Bu maçdan sonra dünya kupasında ilk 11’de olacağımı kesin bekliyordum. Orta sahadan kaptan Michael Ballack’ın sakatlanması kadronun değişmesine neden oldu.
Ballack sakatlanınca kupaya gelemedi. Onun gibi bir tecrübeli oyuncu orta sahadan çıkınca oraya Sami Khedira monte edildi. Stoperden de beni çıkarıp oraya yaşca daha tecrübeli bir oyuncu koydu. Bu nedenle dünya kupasında çok süre alamadım.
“MARİO GOMEZ BEŞİKTAŞ’A GELİP, BAŞARILI OYNAYINCA MİLLİ TAKIMA GERİ DÖNDÜ”
SORU: Löw'ün seninle yaptığı görüşmede, ''Seni Euro 2016'da Almanya kadrosuna almak isterim. Podolski ve Mario Gomez, Türkiye'ye giderek performanslarını yükselttiler. Sen de bu yolu deneyebilirsin” dediği iddia edilmişti. Mario Gomez ve Andreas Beck gibi isimleri kadrosuna katan Beşiktaş’a o dönem gitseydin her şey daha farklı olabilir miydi?
O süreçte uzun bir süre milli takımda yoktum. 2016 yılında Bayern Münih’e gittim. Mario Gomez, Beşiktaş’a gelip, çok başarılı oynayıp, yolu açıldı ve milli takıma geri döndü. Türkiye’ye gelseydim benim için nasıl olurdu? Bunu öngörmek zor tabii ki. Ben o zaman EURO 2016 kadrosuna katılmak için Spartak Moskova’dan Avrupa’nın güçlü liglerinden birisine dönmek istemiştim. Italya’nın güçlü bir takımından ve Bundesliga’dan bir teklif vardı. Son anda Bayern Münih’in teklifi geldi ve oraya gittim. Burada iyi bir performans sergileyerek Avrupa Şampiyonasına da katılma niyetim vardı tabii ki.
SORU: Spartak Moskova’da forma giydiğin dönem Beşiktaş ve Trabzonspor’la imza aşamasına geldiğine dair haberler çıkmış, daha sonra verdiğin röportajda Slaven Bilic’le görüştüğünü doğrulamıştın. O dönemki gelen transfer teklifleriyle ilgili neler söylemek istersin?
Türkiye‘den aslında nerdeyse her dönem transfer tekliflere geliyordu. Stuttgart’ta oynarken Türkiye’ye transfer olmam zordu. İstenilen bonservis ücreti çok yüksekti. Spartak Moskova’da oynarken Türkiye’ye gelme ihtimalim vardı ama kulübüm bırakmak istemeyince transfer gerçekleşmedi. Spartak Moskova‘yla kontratım bitince Başakşehir’e transfer oldum.
“GÖNÜL İSTER Kİ AVRUPA’DA YAŞAYAN TÜRK FUTBOLCULAR, TÜRKİYE MİLLİ TAKIMI İÇİN OYNASIN”
SORU: Ülkemizde verdiğin bir röportajda milli takım tercihinle ilgili soruya, “Türkiye Milli Takımı’nda tabii ki oynamak isterdim. Diyaloğa geçilmişti benimle ama daha öncesinde Almanya Milli Takımı’yla irtibat kurulmuştu” diye cevap vermiştin. Gurbetçi oyuncularımızın ve genç yeteneklerin ülkemize kazandırılması konusundaki gecikme nereden kaynaklanıyor?
Gönül ister ki Avrupa’da yaşayan bütün Türk futbolcular Türkiye Milli Takımı için oynasın. Avrupa’da oynayan Türk oyuncularda büyük bir potansiyel var. Orada çok iyi bir eğitim alıp A Milli Takım’da oynayabilecek oyuncular var. Bu futbolcuları kaçırmamak ve kaybetmemek lazım. Ben o zamanlar birkaç Türk takım arkadaşımla beraber Almanya’nın en güçlü altyapısına sahip olan Stuttgart’ta oynuyordum. U19 ve U17’de Almanya şampiyonu olmuştuk. Bunları başarırken de takımın kaptanı bir Türk olarak bendim. Altyapıda, genç milli takımlarında hiçbir zaman milli takımdan teklif ya da davet gelmemişti bana. O zamanki genç milli takım kadrolarındaki isimleri görünce şaşırıyorduk çünkü kalite olarak daha düşük takımların oyuncuları davet ediliyordu. O yüzden altyapıda, en üst seviyede oynayan bu oyuncuları altyapıdan itibaren takip edip aileleriyle konuşup milli takıma çağırmak lazım. Unutulmaması lazım olan yurt dışında doğmuş ve orda yaşayan bu çocuklar oranın futbol eğitimini alıyor ve doğal olarak iyi bi gelişim gösterirseler yaşadıkları ülkede bu çocukları kendi milli takımlarına kazandırmak istiyor.
“ABDULLAH AVCI’NIN GEÇEN SENEKİ BAŞARISI ÖYLE 1 SENELİK BAŞARI DEĞİL”
SORU: Trabzonspor, Abdullah Avcı yönetiminde geçtiğimiz sezon Süper Lig’de şampiyonluğa ulaştı. Başakşehir’de 6 ay birlikte çalıştığın Avcı’nın yönetimiyle ilgili düşüncelerin nelerdir?
Abdullah Avcı ve ekibini kutlamak lazım. Çok iyi bir sezon geçirdiler. Trabzonspor, hak ederek başarılı bir oyunla şampiyon oldular. Abdullah hocayla yarım sezon beraber çalıştık. Kendisi iyi, detaylara önem veren ve modern antrenman teknikleri uygulayan bir hoca. Bu tarz antrenman metotlarıyla oyuncularının gelişimini sağlayan bir hoca. Bence Süper Lig’de bu sezon da Trabzonspor‘un şampiyonluk şansı hala yüksek. Geçen sene iyi kadroları vardı. Kadrolarını iyi takviyelerle daha da güçlendirdiler. Onun için ben Abdullah hocanın Trabzonspor ile geçen seneki başarısının öyle 1 sezonluk başarı olduğunu zannetmiyorum. Şampiyonluk yarışında hem bu sezon, hem önümüzdeki seneler Trabzonspor söz sahibi olacakdır.
SORU: Almanya Milli Takımı’nda beraber görev yaptığın Mesut Özil, 2021 yılının devre arasında büyük umutlarla Fenerbahçe’ye transfer oldu. Beklentilerin altında kalan yıldız isim, Başakşehir’in yolunu tuttu. Sizce Mesut Özil neden bekleneni veremedi?
Mesut Özil, Fenerbahçe’ye geldiğinde uzun bir süre Arsenal’de oynamamıştı. Ve bu maç eksiğini kapatması doğal olarak zaman aldı. Fenerbahçe için iyi maçlar çıkardığı da oldu ve önemli goller de attı. Mesut, iyi bir kamp dönemi geçirip, fit olduğu zaman her takıma yardımcı olabilecek ve seviye atlatabilecek bir oyuncu. Onun için Mesut, Fenerbahçe’den ayrılınca şaşırmıştım. Şu an Başakşehir’de ve orada bir sakatlık geçirdi. Biraz süre vermek lazım. Dünya kupası esnasında büyük bir ara var. Fit duruma gelip sezonun ikinci yarısında iyi oyunlar sergileyeceğini düşünüyorum.
SORU: Borussia Dortmund’da gösterdiği performansla adından söz ettiren, şu an Antalyaspor’da teknik direktör olarak yoluna devam eden ve başarılı sonuçlarla dikkat çeken Nuri Şahin için “gelecek vadeden yeni nesil teknik adam” şeklinde yorumlar yapılıyor. Sizin de yakından tanıdığınız Nuri Şahin’in potansiyeli ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?
Nuri Şahin’in, futbolcu olarak bi anda antrenörlüğe geçmesi beni şaşırtmıştı. Kulübün bu teklifini hemen kabul etmesi onun ileriye dönük teknik direktör olma düşüncelerini gösteriyor zaten. Antalyaspor’da geçen sene müthiş bir seri yakalamışlardı. Bu sezon iyi başlayamadılar ama toparladılar. İnşallah Nuri Şahin Antalyaspora uzun seneler teknik direktör olarak hizmet eder. Çok başarılı olacağına inanıyorum. Futbol kariyerinde çok iyi teknik direktörlerle çalışmış, büyük kulüblerde oynamış birisi, kazandığı tecrübeleri teknik direktörlük yolunda kendisine çok yardımcı olacağına düşünüyorum. Bir zaman sonra da Bundesliga’da teknik direktör olarak görebileceğimizi düşünüyorum.
“OZAN KABAK ŞU AN BUNDESLİGA’NIN EN İYİ BEŞ STOPERİNDEN BİRİSİ”
SORU: Galatasaray’dan Stuttgart’a transfer olan Ozan Kabak, sırasıyla Schalke 04, Liverpool, Norwich gibi takımlarında forma giydikten sonra şimdilerde Hoffenheim formasıyla adından söz ettiriyor. Kabak, takımında kasım ayının oyuncusu seçildi. Genç mevkidaşınızın performansı hakkında neler söylemek istersiniz?
Ozan‘ın ve Hoffenheim‘ın son maçlarını takip ettim. Ozan’ın şöyle bir şanssızlığı oldu. Transfer olduğu takımlar sezon boyunca sıkıntılı durumlar geçiren ve ligden düşmeme savaşı veren takımlarda. Genç yaşta bu kadar çok kulüpte oynaması gelişimi için iyi değil. Bu genç yaşta bir oyuncunun Galatasaray’dan ayrıldıktan sonra dört farklı kulüpte değil de bir kulüpte oynaması lazımdı ki kendini geliştirsin. Şimdi Hoffenheimda oynuyor. Hoffenheim’da seyirci baskısı çok yoktur. Genç bir takıma sahipler ve hocası da ona destek veriyor. Ozan Kabak’ın bu sezonki performansına bakarsanız bence Bundesliga’nın en iyi beş stoperinden birisi. Çok iyi oynuyor ve büyük bir potansiyele sahip. Bu genç yaşına rağmen Liverpool gibi bir kulüpte oynayıp, Bundesliga ve Premier Lig’de maçlara çıktı. Onun için şuan Hoffenheim en doğru kulüp. Burada kendini bi kaç sezon geliştirdikten sonra eminim ki Ozan’ı yine Liverpool seviyesinde bi takımda görebiliriz.
SORU: Milli takımımızda “yerli-yabancı teknik adam” polemiği yıllardır devam ediyor. Geçen sene Şenol Güneş’in yerine Alman teknik adam Stefan Kuntz getirildi. Özellikle Faroe Adaları yenilgisi sonrası tecrübeli teknik adamın geleceği merak konusu oldu. Sizce Kuntz yönetiminde milli takımımızı nasıl bir gelecek bekliyor?
Türkiye’de hem kulüp hem de milli takım bazında birkaç yenilgi sonrası taraftar ve medya hemen değişim görmek istiyor. Başarılı kulüplere ve milli takımlara bakarsak hocalarını en azından birkaç sene değiştirmiyorlar. Çünkü bir hocanın düşüncesi ve oyun felsefesi olur. Onu oturtmak için zamana ihtiyaç oluyor. Birkaç maç istenilmeyen sonuçlarla birlikte hoca hemen gönderilip yeni hoca getiriliyorsa, gelen hocanın farklı oyun anlayışı olur ve oyuncular yeni hocanın yeni oyun düşüncelerine adapte olmaya çalışır ve bu yine zaman alır. Milli takım tabii ki Faroe Adaları‘na kaybedemez. Bu seviyedeki takımlara karşı ne olursa olsun kazanmak lazım. Böyle bir yenilgi sonrası Stefan Kuntz’un baskı altında kalması normal. Bence bu yola devam edilmesi ve Kuntz’a zaman verilmesi lazım. Zaman verildikten sonra daha iyi bir oyun anlayışı olacağına ve başarının geleceğine düşünüyorum.
SORU: Ülkemizde en beğendiğin defans oyuncuları kimler? Merih Demiral, Çağlar Söyüncü, Ozan Kabak, Cenk Özkaçar gibi gençlerimizin Avrupa’nın önemli kulüplerinin defans hattında görev yapmalarını nasıl değerlendiriyorsun?
Bu isimler başarılı oyuncular ve yurtdışında oynamaları beni sevindiriyor. Türkiye’de altyapıda yetişip Süper Lig’de oynamak da bir başarıdır ama ben erken yaşta yurtdışına gidenleri hep takdir etmişimdir. Gelişimleri için çok büyük bir şans bence. Ama yurtdışına gidince de iyi bir lige gitmeleri gerekiyor. Mesela Çağlar Söyüncü önce Freiburg’a gitti, orada başarılı olunca İngiltere’ye geldi. Stoper mevkinde bu oyunculara bakarsak, şu an Türkiye’nin önümüzdeki 5-10 sene içinde en az sorun yaşayacağı pozisyon gibi gözüküyor. O yüzden bu oyuncular umarım yurtdışında kalıp, seviye atlarlar. A Milli Takıma da bu performanslarını yansıtıp başarılı olacaklardır.
SORU: 2014 Dünya Kupası'nda şampiyon olan Almanya, son 2 kupada grup aşamasında elenerek turnuvaya veda eden takım oldu. Hansi Flick yönetimindeki Almanya’nın istenilen başarıyı gösterememesindeki faktör sizce nereden kaynaklanıyor?
Almanya’nın üç maçını da izledim. Buradaki büyük sorun Japonya maçında oldu. Japonya maçında Almanya’nı 70 dakika boyunca 1-0 önde olması mucize gibi bir şey. O şansları değerlendirip çok rahat bir şekilde daha farklı önde olabilirdi Almanya. Çok kısa sürede 2 gol yiyince, Japonya kapandı ve 2-1 yendi. O yenilgi Almanlar için büyük bir sorun haline geldi. İspanya ve Kosta Rika’ya karşı iyi oynadılar. Japonya İspanya’yı yenip, büyük bir sürpriz yaparak gruptan çıktı. Kadro olarak Almanya Milli Takımı, yarı final görecek bir takım gibiydi. Ama maçlarda şanslarını değerlendirmeyince böyle bir sonuç çıktı. Elenmesi herkes için büyük bir sürpriz. Bence bir şekilde toparlanacaklardır. Çünkü genç oyuncuları çok. Jamal Musiala gibi dünya starı olacak potansiyelde genç oyuncuları var. 2024 Avrupa Şampiyonası Almanya’da. O turnuvaya kadar toparlanıp, büyük bir başarı gelme ihtimali var.
SORU: Futbolu bıraktıktan sonra neler yapıyorsunuz? Kariyer olarak sizi tekrardan futbolun içinde görecek miyiz?
2023’ün ilk çeyreğinde Almanya’da teknik direktörlük lisansına başlıyorum. Lisanslarımı alarak yakın bir zamanda inşallah teknik direktör olarak futbol dünyasına geri dönmek istiyorum. Stuttgart’ta 14 sene futbol oynadım. Hayallerimin içinde Stuttgart’ta teknik direktör olmak var.