Oluşturulma Tarihi: Ocak 08, 2010 12:37
UEFA’nın birinci yardımcı başkanı Şenes Erzik, Radyospor’da Özgür Sancar’la Haber Özel Programı’nda milli takımdan, Fatih Terim’e, Fenerbahçe ve Trabzonspor’un stat tepkesinden Avrupa Ligi’ne, Gurbetçilerin yabancı milli takımları tercih etmesinden Avrupa’da lobimizin eksik olduğu eleştirilerine kadar pek çok konuda çarpıcı açıklamalar yaptı.
İşte Şenes Erzik’in açıklamaları:
UEFA’DAKİ DOSTLARIM MİLLİ TAKIMIMIZ İÇİN ÜZÜLDÜ
Milli takımımızın dünya kupasına katılamaması nedeniyle UEFA’daki dostlarımız üzüldü.
İki dünya kupasına katılamadık, ama bu konuda istikrarı sağlayabilmek adına inanıyorum ki yöneticilerin eğitimi ön plana çıkacak ve profesyonel yöneticiler ön plana çıkacak.
Tabii teknik adamların eğitimi de çok önemli… Eğitim adına yapılacak her hamle istikrarı sağlayacaktır.
BİZİM YÖNETİMİMİZDE VE ULUSOY YÖNETİMİNDE İSTİKRAR SAĞLANDI
Ben 8 küsur yıl Federasyon başkanlığı yaptım. O dönemde arkadaşlarımla birlikte özkaynaktan başlayarak, hiç olmayan başarıları elde etmek misyonunu üstlendik. 1992 yılında 18 yaş altı Genç Milli Takımımız Avrupa Şampiyonu oldu. 1993 yılında yenilenen 18 Yaş altı Genç Milli takımı Avrupa 2. oldu. Ondan sonraki seni 16 yaş takımımız Avrupa Şampiyonu oldu. Portekiz ve İspanya’yla o dönem en iyi genç milli takımlar birinciliğini paylaştık. Sonraki süreçte Akdeniz Oyunları ve Avrupa Şampiyonluğumuz, bu başarıyı elde eden kuşağın 2002
Dünya Kupası’ndaki başarısı istikrarın göstergesidir.
Bizim ve sonraki Haluk Ulusoy yönetiminde hem kurumsal hem de saha sonuçları açısından istikrar vardı. Eğitim çok iyiydi.
MESUT ÖZİL’İN ALMANYA’YI TERCİH ETMESİ BENİ RAHATSIZ ETMEDİ
Ama son senelerde çok değişimler oldu. Örneğin Almanlar uyandı, bizim oradaki oyuncularımızı alıp, kendi milli takımlarında oynatıyorlar. Bu futbolumuz adına bir özeleştiri olmalı.
Mesut Özil’in “Ben Alman Milli Takımı”nı tercih ediyorum demesi beni rahatsız etmiyor. Neden etmiyor? Demek ki biz Mesut’u yetişme döneminde ilgi gösterememişiz.
Örneğin ben Hamit’i daha yetişme dönemkinde Schalke’de buldum. Düşüncelerini aldım. O dönemki milli takım teknik direktörü Şenol Güneş’e bu durumu anlattım. Sonra da milli takıma alındı.
Yatırım yapan, yatırımın karşılığını almak için her türlü çabayı gösteriyor. Hollanda’da İsviçre’de de durum böyle. Gurbetçi futbolcularımız kendilerine oralarda daha fazla yatırım yapıldığını görerek, yaşadığı ülkenin milli takımında oynamak istiyor.
SÜPER LİG NEDEN AVRUPA LİGLERİNDE SON SIRALARDA?
Ben bir ligin kalitesiyle ilgili değerlendirme yaparken aradığımı bulup/bulamadığıma bakarım. Fair-play ve saygının olduğunu görmem gerekir. Hızlı oynanan bir futbol görmem gerekiyor. Yavaş ve geriye dönük futbolu sevmiyorum. Bunları gördüğüm zaman seyretmiyorum. Dolayısıyla Süper Lig’in Avrupa’da seyredilmesi ya da önemli ligler arasına girmesi sorusuna bu açılardan cevap verebilirim.
MİLLİ TAKIM TEKNİK DİREKTÖRLÜĞÜ KONUSUNDA BAĞNAZ DEĞİLİM
Milli takım teknik direktörlüğü konusuna bağnaz bakmıyorum. Göreve geldiğimde Tınaz Tırpan vardı. Belli bir süre sonra kendisiyle medeni ölçüler içerisinde ayrıldık. Sonrasında Derwall’i başdanışman yaptık. Sonra da Seep Piortek’i getirdik. 4 yıllık sözleşme yaptık ve bir şart koştuk. Hem Ümit Takımlarının başında olmak üzere hem de kendisine yardımcı olması için Fatih Terim’i getirdik. Bu birlikteliğin sonucun aldık. Fatih Terim, bu sayede Türk futbolunun son senelerine damgasını vurdu.
Milli takım teknik direktörü yalnız yabancı olsun, yalnız yerli olsun tartışmasını akılcı bulmuyorum.
TRAPATTONİ ÇOK DİNAMİK BİR TEKNİK ADAM
Trapattoni’nin son başarıları ortada; yaşı ilerlemiş olmasına karşın çok dinamik bir adam.
Yerli teknik direktörlerimizi de beğeniyorum. Ama ilk adımları atarken daima önemli bir desteğe ihtiyaç var.
FATİH TERİM’İN AVRUPA’DA ÇALIŞMASINI SAĞLAMALIYIZ
Fatih Terim’in ayrılma kararına saygı duyuyorum. Fatih Terim’in kimsenin aklına ihtiyacı yok. Verdiği kararı bin defa düşünmüştür. Fatih Terim’in bundan sonra gideceği yer bellidir.
Yurtdışını tercih etmeli. İlk Pro-Lisans diplomasını Fatih hocaya vermekten gurur duydum.
Fatih Terim’in uluslar arası düzeyde ülkemizi temsil etmesi gerekiyor.
Hep birlikte onun dışarı gitmesini temin etmesini sağlamamız gerekir.
GALATASARAY VE FENERBAHÇE’Yİ ÇOK BAŞARILI BULUYORUM
Galatasaray ve Fenerbahçe’yi kutluyorum. Avrupa Ligi’nde gruplarını lider tamamladılar. Bu büyük bir başarıdır. Bunu küçük görmemek gerekir. Geçen sezonlarda oynanan maçlar deneme maçlarıydı. Beşli grup olmaz. Biz UEFA’da bundan rahatsızdık. Formülünü bulduk 4’e indirdik. Dolayısıyla bu maçlar daha kıran kırana maçlardı. İki takımımız da çok başarılı oldular. Dikkatli hesaplar yaparsa, dikkatli transferler yaparsa iki takımımızın kadrosu da yeterli. Ben umutluyum, neden olmasın diyorum.
EURO 2016 İÇİN STATLARI FEDERSAYON TEK BAŞINA BELİRLEMEDİ
Federasyon, 2016 Avrupa Şampiyonası için stat ve şehirleri sadece kendi inisiyatifiyle belirlemedi. UEFA, aday ülkelerin şehirleri ve statları üzerinde ince eleyip, sık dokuyor.
Yalnız futbol sahasıyla iş bitmiyor; oteller, statların konumu kentlere ulaşım. 10 bin beş bin kişiyi ağırlayacak konaklama tesisleri bütün bunlar çok önemli.
Bu konudaki kararı federasyon vermiyor. UEFA’nın anlaşmalı olduğu şirket bunları inceliyor. Rantabiletisini tespit ediyor. Kriterlere göre tek tek değerlendirip, UEFA yönetim kurulunun önüne getiriyor. Ayrıca ülkeler ne kadar çok şehir belirlerlerse, şehirler seçilmediği zaman olabilecek itirazlar cevap vermek daha zor oluyor.
ŞÜKRÜ SARAÇOĞLU’NA UEFA FİNALİNİ ALDIRMAK ÇOK ZOR BİR İŞTİ
Şükrü Saraçoğlu’nda UEFA finalinin oynanması hem de dünya kupasının ardından çok kolay bir iş değildi. İşin içinde olduğum için söylüyorum. Çok zor oldu, bunu kabul ettirmemiz. Bu konuda daha da fazla konuşmak istemiyorum.
AVRUPA’DA LOBİMİZ YOK ELEŞTİRİLERİNE BAKMIYORUM YAPTIKLARIM ORTADA
Avrupa’da yeterli lobimiz olmadığı yönünde eleştiri yapanlara neden eleştirdiklerini sormak gerekiyor. Kimseye kendimi ispatlamak zorunda değilim. Savunma yapma lüzumu hissetmiyorum. Benim yaptıklarım ortada. Sadece kamuoyunun taktirine bırakıyorum.