Güncelleme Tarihi:
Swissotel'de bir basın toplantısı düzenleyen Terim, basın mensuplarının kendisine yönelttiği soruları cevaplandırırken, özellikle sakatlıkları bulunan oyunculara değinerek, “Serhat Akın sol arka adalesindeki sakatlığı nedeniyle, Semih Şentürk ise dün akşamki derbi maçta dizine aldığı darbe sonrası sakatlanarak kadrodan çıkarıldılar. Yerlerine kimseyi almayı düşünmüyoruz. Ayrıca Hakan Balta'nın tedavisi sürüyor. Şu an için başka bir sakatımız yok” dedi
(A) Milli Takım'ın, Avrupa Şampiyonası finalleri öncesi hazırlık programına değinen Fatih Terim, İsveç karşılaşmasının ardından, 26 Mart'ta Belarus ile bir maç yapmanın planlandığını dile getirirken şunları anlattı:
“Turkcell Süper Lig'in sona erdiği 11 Mayıs'tan itibaren, finallere hazırlanma yolunda bize zaman bırakan bir ortamı yarattık. Bu tarihten sonra, en az 3 maç daha düşünüyoruz. Bunlar muhtemelen 20, 25 ve 29 Mayıs tarihlerinde olacak. Turnuvada oynayacağımız gibi, 4 gün arayla oynamak istediğimiz için tarihleri böyle koyduk, alışkanlık olsun diye. Olası 4. maçı ise 1 Haziran'da yapabiliriz. Çünkü 5 gün önce maçlarımızı oynayacağımız ülkede olmak zorundayız. En geç 1 gün evvel de maç oynayacağımız şehirde olmak mecburiyetindeyiz.
Talimatlar böyle. Eğer 4 maç olursa da bu ancak 1 Haziran'a denk gelebilir. Mayıs ayındaki 3 maçımızda, rakiplerimiz büyük ihtimalle Slovakya, Uruguay ve Finlandiya olacak gibi gözüküyor. Kampımız, 18 Mayıs'tan itibaren Almanya'nın Bielefeld kentinde olacak ve maçlarımızı orada oynayacağız. Milli takım kadromuzu ise 11 Mayıs'tan önce basın toplantısıyla açıklayacağız. 20 oyuncu artı 3 kaleci olarak açıklayacağız, ancak daha fazla oyuncuyla da gidebiliriz, çünkü nihai kadroyu vermek için 28 Mayıs'a kadar vaktimiz var. O zamana kadar herhangi bir sakatlık veya hastalık olursa, oyuncuları değiştirme şansımız olsun diye böyle bir yola gidebiliriz.”
“ÖZEL TATİL HAZIRLIYORUZ”
Fatih Terim, Turkcell Süpar Lig'de sezonun bitmesinin ardından, milli takım kadrosuna çağrılacak oyuncuların ailelerinin de dahil olacağı bir tatil planladıkların açıkladı.
Terim, futbolculara önce 11-18 Mayıs tarihleri arasında izin vermeyi planladıklarını, ancak daha sonra farklı bir organizasyon yapmayı düşündüklerini dile getirerek, “Oyuncular ve aileleriyle bu izni birlikte geçirmeyi düşünüyoruz. Bu ortam içinde sponsorlarımızla beraber olmak istiyoruz, artı basın mensuplarımızın da isteklerini orada rahat rahat karşılayabileceğimizi düşünüyoruz. Madem ki hep beraber finallere gidiyoruz, hep beraber bir eylem yapalım diyoruz. Biz de ileride kritik günlerimizde sakin kalmak istediğimizde, bu anlayışı isteyebilelim diye... Sponsorlarımızla görüştükten sonra bu durum netleşecek. Sonuç olarak programımız böyle. Her gün için müthiş bir bilgi akışı olacak. Herhangi bir aksama olmadan o konuyu halledeceğiz” ifadelerini kullandı.
“YÖNETİMİNDE DE ÖNEMLİ OLAN İSTİKRAR”
Fatih Terim, Futbol Federasyonu'nun genel kurula gitmesi için son dönemde yaşanan gelişmeleri nasıl yorumladığının sorulması üzerine, şunları söyledi:
“Genel olarak kalıcı başarılar isteyen bir ülkeyiz. Öyle olması da gerek, ama maalesef bu istikrarın pek sağlanmadığını görüyoruz futbolda. Başarılara da ancak istikrar ortamında ulaşılabilir. Yaklaşık 30 aya varan görev sürem içerisinde 3. yönetimden söz ediyoruz. Futbolun özerkleştiği 1991 yılından bu yana kaç genel kurul yapıldığını hatırlayan var mı? Sayısız genel kurula muhatap olduk. İstikrarlı bir ortamın başarı getireceğine inanan bir insan olarak benim söylemim böyle. İşimizin gereği Avrupa ve dünya ile yarışıyoruz, ancak batının bu konudaki standardına hiç uyduğumuz söylenemez. Ya görmemezlikten geliyoruz, ya da reddediyoruz bu standardı. Onları geçmeyi de her zaman istiyoruz. Demek ki artık belli gerçeklerle yüzleşmemiz lazım. Belli doğruları görmemiz lazım. Belli istikrarı da yaratmamız lazım. Yoksa başka türlü bu standardı yakalayamayız. Başarının, zamanla ve istikrarla geldiğine inanan biriyim. Sürekli değişen yönetimler ve kadrolar, en önemlisi de sürekli değişen hedeflerle eksik adım atmış oluruz. Dolayısıyla benim bakış açım istikrar adına bu. Kişilere bağlı olmayan, sistemlerin hakim olduğu bakış acısının açılımı bence böyle.”
"CAS'IN KARARI BİZİ ETKİLEMEZ"
Sporcuların, sözleşmelerinin son yılında, yıllık aldıkları ücret karşılığı takımdan ayrılabilme hakkı kazanması yönündeki Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi (CAS) kararının, transfer döneminde milli takımı nasıl etkileyeceği şeklindeki bir soru üzerine Terim, bu durumun kendilerini çok ilgilendirmediğini söyledi.
Terim, “11-18 Mayıs tarihleri arasında oyuncularımızın transferle ilgili düşünceleri kalmayacak. Çok şeffaf bir şekilde, kafaları rahat bir şekilde Avrupa Şampiyonası'na gidecekler” dedi.
Çok fazla oyuncunun milli takım kadrosuna girmek istediğinin hatırlatılması üzerine de Terim, “Bizim işimiz zorlaşsın, önemli değil. Yeter ki milli takıma hizmet isteği artsın. Biz seçmekte sıkıntı yaşamaya razıyız” diye konuştu.
“KİMSEYİ ZORLA MİLLİ TAKIM'A GETİRECEK HALİMİZ YOK”
Fatih Terim, Avrupa'da forma giyen gurbetçi oyuncuların milli takımlara kazandırılması yolundaki çalışmalar ile Galatasaray'da giderek performansları yükselen ve Almanya Ümit Milli Takımı kadrosunda yer alan Serkan Çalık ve Barış Özbek'in durumlarının sorulması üzerine, kimseye zorla bu formayı giydiremeyeceklerini söyledi.
Terim, şöyle devam etti:
“Avrupa'da oynayan çocuklarımız için çeşitli defalar karşılıklı görüştük, ama bazı prosedürleri tekrar açıklamakta yarar görüyorum. Özellikle bizim Almanya ile Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynadığımız maçın ardından alınan bir kararla, bu ülkedeki oyuncularımız Türk Milli Takımı'nı seçerse, yabancı statüsüne girip, oradaki tüm haklarından vazgeçmek zorunda kalacaklarından, bir takım sıkıntılar çekiyoruz. Bir de aileleri orada yaşadığı için, bu kararı vermek çok kolay olmuyor. Türk Milli Takımı ekipleri, çeşitli kategorilerde milli takımlar için bu gurbetçi arkadaşlarımıza ulaşmışlardır. Seçme hakkı onlarda olduğuna göre, yerinizde olsam önce gidip bu oyunculara sorarım, 'Size teklif geldi mi' diye. Bunu soranı görmedim. Tabii ki onlar da bizim evladımız, ancak bazılarının günü geçmiştir, artık oynayamazlar. Bunu kurallar söylüyor. 21 yaşını doldurmadan seçimlerini yapmadıkları için bazılarının zamanı geçmiştir, ikaz edilmelerine rağmen. Açık söylüyorum, ama isim vermeden. Siz de ulaşıp tek tek sorun. Bakalım onlar ne cevap verecek. Haklı buluyorum bazı şeyleri. Yaşam savaşı kolay değil. Bu konuya saygı duyuyorum ve isim belirtmek istemiyorum. Kimseye zorla bir şey yaptıracak halimiz yok. Bu güzel ve özel formayı kimseye zorla verecek halimiz yok. Herkesin gururla giymesi gerektiğine inanıyoruz. Bazen ben de okuyorum röportajları. Bazılarına hayretle biz de bakıyoruz. Azami derecede faydalanmaya devam edeceğiz onlardan. Yakın gelecekte bazı paylaşımlarımız olabilir.”
“FİNALLERDE MİLLİ TAKIM İÇİN TEK KRİTER VAR”
Avrupa Şampiyonası finallerinde mücadele edecek kadronun bir iskeleti olduğunu söyleyen Terim, yaşanan sakatlıklar nedeniyle eleme maçlarında daha fazla oyuncu değişimine gidilmek zorunda kalındığını dile getirirken, “Şimdi finallere gidiyoruz. Tamamı 23 günde oynanacak. Eleme maçlarını 1,5 senede oynamıştık. Genç ve ileriye dönük oyuncuları kullanma şansımız vardı, ama finallerde tek kriter vardır, o da bu organizasyonu kaldırabilecek kalitede olmak. Finallerde kriter teke düşer. Bu tecrübeye sahip olabilmeliler” şeklinde konuştu.
Hazırlık maçında karşılaşacakları İsveç'in güçlü bir rakip olduğunu anlatan Terim, “Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'nın gedikli bir takımı. Bir çok lejyonerleri var. Neredeyse sahaya iki ayrı 11 çıkaracak kadar kaliteli oyuncuları mevcut. İstikrarlı bir takım. Çok güzel bir hazırlık maçı olacak. Biz de son yıllarda ilk defa rahat bir maça çıkacağız. Ümit ediyorum ki bir şeyler alabileceğimiz ve bazı yeni oyuncularımızı da görebileceğimiz bir ortam olur. Rahatlamış, vazifesini yapmış bir milli takımın, çok daha iyi oyun çıkarabileceğine inanıyorum” dedi.
“TECRÜBELİ BİR TAKIMIZ”
(A) Milli Futbol Takımı'nın çeşitli organizasyonlarda yer almayı başarmış tecrübeli bir ekip olduğunu söyleyen Fatih Terim, “Türk Milli Takımı'nın oyun felsefesi çok önemli. Oyun anlayışı içinde, maçı kendi kontrolü altına alma, oyundan kendisinin ve seyredenlerin de zevk alması var. Hırslı değil azimli, kavgacı değil mücadeleci bir oyun tarzı var. Zaten oyun sahası içerisinde tutkulu, heyecanlı, istekli bir oyuncu gurubunun olması önemli. Turk Milli Takımı'nın taktiksel anlayışı genişleyerek devam edecektir. Ben ve ekibim, oyun anlayışımızdan herhangi bir ödün vermeden, detaylarda boğulmayı da göz önüne alarak ataktan ve kazanmaktan yanayız. Hiçbirimiz kaybetmek istemeyiz, ama kaybedersek de öyle kaybedelim. Oyun stratejileri içinde savunma yapmak zorunda kalabilirsiniz, ama genel manada futbol anlayışımız kazanmak adına böyle. Geliştirebiliriz, ama değiştirmeyiz” şeklinde konuştu.
Sakatlığı nedeniyle uzun süredir Beşiktaş'ta forma giyemeyen Gökhan Zan'a da değinen tecrübeli teknik adam, bu oyuncunun, grup maçlarının önemli bir bölümünde yer aldığını hatırlatarak, “Sakatlığı icabı uzak kalabilir, ancak son maçında oynamış olması bizim için iyi bir şey. Bazı oyuncuların bizimle beraber olmaya ihtiyacı var. Uluslararası alanda Gökhan Zan'a tercihimizi koymuşuz, kulübünde iyi devam ettiği sürece... Alternatifi veya beraber oynayacağı bir çok arkadaşımız da burada. Bazı oyuncularımızı kazanma adına hareket ediyoruz. Gökhan Zan bize çok emeği geçen oyuncularımızdan biri” ifadesini kullandı.
“KALECİLERİME GÜVENİYORUM”
Fatih Terim, finallerde (A) Milli Takım'ın kalesini koruyacak oyunculara güvendiğini aktarırken, kalecilerine çok güvendiğini ve her vesileyle de bunu ifade ettiğini belirtti.
Rahat bir şekilde finalleri kaldıracak kalecileri olduğunu yineleyen Terim, “Bana göre Volkan Demirel çok iyi oynuyor. Fenerbahçe ile Avrupa kupasında ve son Norveç maçında da en iyiler arasındaydı. Rüştü'nün dönmesine de çok seviniyorum. Serkan da yediği bazı hatalı gollere rağmen son ayların formda kalecilerinden biri. Başka kalecilerimiz de var. Finallerde öne çıkacaklardır. Bu durumdan çok mutluyum ve onlara inanıyorum” dedi.
2008 Avrupa Futbol Şampiyonası'nın favorisinin sorulması üzerine Terim, “Her hoca, 'Biz de varız' der, ama klasik olarak Fransa, İtalya gibi takımların hep önde olduklarını görüyoruz. 16 takımın da gönlünde bu yatıyor. Çok da favori söylemenin doğru olduğunu düşünmüyorum” diyerek sözlerini tamamladı.