Şeker hastasına arada sırada tatlı serbest

Güncelleme Tarihi:

Şeker hastasına arada sırada tatlı serbest
Oluşturulma Tarihi: Ocak 19, 2002 00:54

Yeni diyet rehberi, şeker hastalığının önlenmesi ve daha iyi sağaltılabilmesi yanında, bütün dünyada sayıları yüzmilyonları geçen hastaların yaşamını kolaylaştırmayı da amaçlıyor.

Yıllardır bir çok şeker hastalığı uzmanı, hastalarına, kandaki şeker düzeyini denetim altında tutmak koşuluyla şekerli yiyecekleri tüketebileceklerini söylüyordu, ama şeker hastalarının yoğunlaşmış karbonhidrat içeren besinleri hiçbir koşulda yememesi gerektiği inancı yine de yaygındı.

Önemli olan miktar

Yeni diyet rehberi, makarna, patates, kek ya da kurabiye gibi karbonhidratlar arasında bir ayrım yapmıyor, ama herkesin meyve ve sebze gibi besleyici gıdalara yönelmesi gerektiğini vurguluyor. Alınacak toplam nişasta ve şeker miktarı, ensülin ya da başka ilaçlar ve jimnastikle dengelendiği ve toplam günlük kalori miktarı aşılmadığı sürece, arada bir tatlı yenilmesine de izin veriyor.

Amerikan Ulusal Sağlık Enstitüleri Şeker Bölümü Müdürü Dr. Judith Fradkin’e göre, ‘Birçok insan şeker hastaları için şekerin en zararlı şey olduğunu sanıyor ve bu inanç nedeniyle yağ ya da protein oranı yüksek ve yanlış bir beslenme uygulanıyor.’

Raporda, herkesin için geçerli olabilecek tek bir beslenme düzeni önerilemeyeceği ve bir diyet uzmanına danışarak herkesin kendi koşullarına ve kilo verme, kan basıncını ya da kolesterolü düşürme gibi zorunluluklara uygun bir rejim uygulaması gerektiği belirtiliyor.

Patates=Mars

Rehber, belli bir besin maddesinin içerdiği karbonhidratın, tek başına yenildiğinde kan şekerinin ne kadar arttığını gösteren şeker içeriğini ise dikkate almıyor. Sözgelimi, fırında pişmiş bir patatesle bir tek Mars çikolatasının şeker içeriği aynı. Yani, tek başına tüketildiğinde her ikisi de kandaki şeker miktarını aynı oranda yükseltiyor.

Bu tür bilgiler, bu besinlerin hangi koşullarda tüketildiğini dikkate almadan, kimini patates yemekten vazgeçmeye, kimini ise şeker yemeye yöneltiyor. Oysa gerçekte tüketim biçimi, kan şekeri üzerindeki etkide önemli farklılıklar yaratıyor.

Rehber, toplam karbonhidrat miktarı değişmedikçe, nişasta ya da şeker tüketmenin çok önemli bir fark yaratmayacağını söylese de, Amerikan Şeker Hastalığı Birliği Başkanı ve Baltimore’daki Johns Hopkins Tıp Merkezi’nde şeker uzmanı Dr. Christopher Saudek, kimi besinlerdeki karbonhidrat miktarını belirlemenin güçlüğüne dikkat çekerek tüketicileri uyarıyor.

Rehber, kullanılan şeker ve nişasta türü ile, bunların nasıl bir işlemden geçtiği ve pişirilip pişirilmediği gibi noktaların kan şekerini etkileyeceğini belirtiyor.

Yağ yapıyor

Raporun ABD’de kullanımına izin verdiği dört yapay tatlandırıcı sakarin, aspartam, asesulfam potasyum ve sukraloz. Früktoz’un ise, kalori içeren bir tatlandırıcı ve kandaki şeker oranını etkilemezken, kandaki yağ oranını artırabildiği için tüketiciler uyarılıyor.

Kandaki şeker miktarının yükselmesi kalp krizi, felç ve böbrek, sinir ve kan damarlarına zarar verdiğinden, şeker hastalığı ileri devrelerinde bedenin belli uzuvlarının kesilmesine neden olabiliyor ve körlükle sonuçlanabiliyor. Bu nedenle şeker hastalığının sağaltımında şeker düzeyinin yükselmesine engel olmak gerekiyor.

Şekere karşı jimnastik

Şeker Hastalığı Birliği bu konuda yeni bir öneri getiriyor: Jimnastik. Orta ağırlıkta bir jimnastik programıyla kan şekeri düşürülebiliyor ve ensülin bağımlısı hastaların insülin gereksinimi azaltılabiliyor. Öte yandan jimnastik, aşırı yeme nedeniyle kan şekeri yükselen milyonlarca insanın kilo vermesine de yardımcı olacak bir çözüm.

Amerika’daki 16 milyon şeker hastasının yalnızca bir milyon kadarı pankreasın yeterli insülin üretememesi nedeniyle iğne olarak insülin almak zorunda. Şeker Birliği, daha çok yaşlılık ya da yetişkinlik şekeri denilen ve 15 milyon kadar yetişkini etkileyen ikinci tip şeker üzerinde duruyor. Çocuklar arasında da beklenmedik oranda yaygın olan bu tip şeker genel nüfus içinde salgın sayılabilecek boyutlarda.

Ensülin hormonu eksikliğinden kaynaklanan birinci tip şekerde, kandaki şeker hücrelere ulaştırılamadığından kanda birikirken, ikinci tipte kan şekerine gereksinim duyan hücreler ensülinin yararlı etkisine direnç gösteriyor.

Bu direnç şişmanlık ve oburluk gibi gittikçe yayılan hastalıklara yol açıyor.

1990’dan beri Amerika’da ikinci tip şeker hastalığının yüzde 33 oranında artış gösterdiği ve on milyon Amerikalı’nın daha şeker hastası olmasının beklendiği belirtiliyor. Bu yıl yaklaşık 800,000 hastaya şeker tanısı konuldu. Ülkeye yılda 98 milyon dolara mal olan hastalık, yılda 187,000 kişinin ölümüyle sonuçlanıyor.

Şeker hastalarına yeni öneri:

Jimnastik. Orta ağırlıkta bir jimnastik programıyla kan şekeri düşürülebiliyor ve hastaların ensülin gereksinimi azaltılabiliyor.

Yeni yayımlanan diyet rehberinde, şeker hastalarının kanlarındaki şeker düzeyini denetim
altında tutmak koşuluyla, arada bir tatlı yiyebilecekleri açıklandı.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!