Satrançta 'kendi hikayelerinin kahramanları' oldular
Güncelleme Tarihi:
Türkiye Satranç Federasyonu (TSF) engelli bireylere yönelik çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Gören Eller Projesi ile Türkiye’deki tüm görme engelli okullarda satranç sınıfı açan TSF, pandemi döneminde ‘Sesli Satranç Kitabı Projesi’ni hayata geçirdi. TSF, Erişebilirdik Yılı kapsamında Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından erişilebilirlik konulu yarışta '12 Adımda Satranç Öğreniyorum' sesli kitabıyla da ikincilik ödülünü aldı.
Satranç sporunun engelleri mat eden bir spor dalı olduğunu söyleyen TSF Başkanı Gülkız Tulay 3 Aralık Dünya Engelliler Gününe ilişkin şu açıklamayı yaptı.
“Bir toplumun refah standardının yüksekliğini yaşanılabilir bir çevre, sağlık, güvenlik, ekonomik gibi etkenlerinin yanı sıra dezavantajlı kesimlerin toplum içinde ne kadar var oldukları belirler. Biz de TSF olarak engelli bireylerimizin bağımsız yaşama ve topluma eşit şekilde katılması için mücadelemizi sürdürüyor ve her platformda dile getiriyoruz. Satranç engellerin mat edildiği bir spor dalıdır. ‘Gören Eller Projesi’, ‘Sesli Satranç Kitabı Projesi’ gibi projelere imza attık ve atmaya devam edeceğiz. Unutmayalım hepimiz birer engelli adayıyız.”
“Kendi hikayemin kahramanı oldum”
Dünyada 10 binde bir görülen SMA hastalığı nedeniyle küçük yaşlardan itibaren tekerlekli sandalye kullanan milli satranç sporcusu WCM Handenur Şahin, Galatasaray Üniversitesi’ni birincilik ile bitirdi. Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonluğu dahil satrançta bir çok başarıya imza atan Şahin şunları söyledi:
“profesyonel iş hayatımın içindeyim. Bir yandan da mastır programıma devam ediyorum. Satranç sporuna dair hikayem 15 yıl önce ilkokulda iken başladı. Ancak bugünlerde kendime dair fark ettiğim başka bir şey var. Satranç sporu bana kendi hikayemin kahramanı olabileceğimi gösterdi. Aslında satranç tahtasının başına oturan herkes verdiği kararlar, aldığı sorumluluklar ile bazen yaptığı yanlışlıklarla kendi hikayesinin kahramanı. Benim bugün umudum ve hayalim; 15 yıl önce yaptığım bu hamleyi, başka engelli çocuklarında yapabilmesini sağlamak. Onlara bir rol model bir umut olabilmek istiyorum.
“Satranç sporu bizi toplumla birleştirdi”
Görme engelli ikiz satranç sporcuları Kerim ve Selim Altınok kardeşler satranç sporcu olmaları yanı sıra hukukçu, müzisyen ve öğretmen kimlikleri ile de ön plana çıkıyorlar. Doğuştan görme engelli olan sporcular Türkiye Görme milli Takım sporcusu olarak yurt dışında Türkiye’yi defalarca temsil ettiler. Altınok Kardeşler 3 Aralık Dünya Engelliler gününe ilişkin ise şunları söylediler:
“Satranca kabartma kitaplardan ve satranç takımlarından yararlanarak 13 yaşında başladık. Oynadığımız turnuvalarda binlerce insanla tanıştık. Satranç sporunu çok seviyoruz bize çok şey kazandırdı. Bu özel günde bizi tüm toplumda birleştiren satranca şükranlarımızı sunuyoruz. Satranç, görme engelli ile gören bir bireyin eşit koşullarda yapabileceği ender bir spor.
“Satranç sporu sosyalleşmemi sağladı”
Tarih eğitimi alan işitme engelli satranç sporcusu Ahmet Taha İnal satranç eğitmenliği yapıyor. Türkiye Engelliler milli Takımında iki defa Türkiye’yi temsil eden sporcu “Satranç benim sosyalleşmemi sağladı. Satranç sporunu tüm engelli arkadaşlarıma tavsiye ediyorum” diye konuştu.
Rakibe Akdağ
32 yaşında bedensel engelli Rakibe Akdağ, satranç sporuna 29 yaşında başladı. Öğretmeninin tavsiyesi ile satranç sporuna başlayan Akdağ şu açıklamayı yaptı:
“Satranç sporuna küçük yaşta başlamak avantaj ama her yaşta bu spora başlanabilir. Öğrenmenin yaşı yok diyorum. Satranç öncelikle odaklanmamı arttırdı. Antalya, Ankara olmak üzere bir çok yere satranç sporu sayesinde gittim. Sosyalleştim ve yeni arkadaşlar edindim. En çok engellilerin rahatça yapabileceği spor dalı. Ayağa kalkmadan oturduğunuz yerden yapabildiğiniz için engelliler için çok rahat oluyor. 3 Aralık Dünya Engelliler Gününde benim satranç ile tanışmama vesile olan herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”