Sarı değil kırmızı değil 'Turuncu'

Turuncu kart uygulaması, hakemlere, futbolcuları kısa süreliğine saha dışına gönderme imkânı verecek. Kural çerçevesinde turuncu kart görecek futbolcu bir süreliğine saha dışına çıkacak ve süre bitiminde sahaya dönebilecek. Şiddeti, sarı ve kırmızı kart arasında olacak bu cezalandırma sistemi buz hokeyi, rugby ve sutopunda uygulanan 2 dakikalık “powerplay” ile de benzeşiyor. Tabii bu kuralın hayata geçirilmesi halinde, ceza süresinin daha uzun olacağı tahmin ediliyor. İlk planlamaya göre bu sürenin 7 ile 10 dakika arasında olması planlanıyor. Dışarı alınan futbolcu 4. hakemin yanında ki ceza kulübesine giderek oturacak.

Champagne’in bu fikrinin ilk savunucuları arasında efsane hakem Pier Luigi Collina geliyor.

Platini de destekliyor

UEFA Başkanı Michael Platini de bu görüşü farklı bir şekilde destekleyen isimlerden biri. Platini, sarı kart gören bir oyuncunun, 10-15 dakika süreyle saha kenarına gönderilmesinin, hali hazırdaki uygulamadan çok daha etkili sonuç vereceğine inanıyor.

Sarı kart sınırına ulaşan oyuncunun, bir sonraki maçta cezalı duruma düşmesinin, mevcut karşılaşmaya etkisi olmadığını vurgulayan Platini; "Kart cezasından o anda rakibiyle mücadele eden takım faydalanmalı. Oyuncusu cezalı duruma düşen takımın bir hafta sonraki rakibi değil" dedi.

Kaleciye en büyük ceza penaltı

Platini, kalecilere verilen kart cezalarının da haksızlık olduğunu düşünüyor. Gole giden oyuncuyu engelleyerek penaltıya sebebiyet veren kalecilere kırmızı kart gösterilmesine karşı çıkan UEFA başkanı; "Zaten penaltı en büyük ceza. Bunun üzerine kaleciye kırmızı kart gösterilmesi bence aşırıya kaçıyor" diye konuştu.

Sarı ve kırmızı kart uygulaması nasıl doğdu?

Sarı ve kırmızı kart uygulaması, 1966'da İngiltere ve Arjantin arasında oynanan Dünya Kupası maçındaki bir olayla doğdu. O dönemde kart uygulaması olmadığı için hakemler futbolcuları sözle uyarıyor, oyundan atıldıklarında da dışarı çıkmalarını söylüyordu. Maçta Alman hakem Rudolf Kreitlein tarafından uyarılan İngiliz Jack Charlton, sarı kart yerine geçen bu uyarıyı aldığını gazetelerden öğrendi ve doğrulatmak için Hakem Komisyonu Başkanı Ken Aston'u aradı. Wembley Stadı'ndan arabasıyla ayrılan Aston, Jack Charlton'ın neden kafasının karıştığını ve buna nasıl çözüm bulunabileceğini düşünürken kırmızı ışıkta durdu. Aston, trafik ışıklarının sarıdan kırmızıya geçişini görünce aklına bunun oyuncular için de kullanılabileceği geldi. Aston'ın aradığı çözüm buydu. Sarı, ''Dikkat et ve sakin ol'', kırmızı, ''Dur, artık oyunda değilsin'' anlamına gelecekti.

Onlar bir ilki yaşadı

Sarı ve kırmızı kartlar ilk kez Meksika’da düzenlenen 1970 Dünya Kupası’nda kullanılmaya başlandı. İlk sarı kart 31 Mayıs’ta Aztek Stadı'ndaki, Meksika-SSCB maçında hakem Tschenscher tarafından Sovyetler Birliğinden Asatiani'ye gösterildi.

İlk kırmızı kart ise Batı Almanya’da düzenlenen 1974 Dünya Kupası’nda gösterildi. Batı Almanya’nın 14 Haziran’da Şili ile oynadığı maçın 67. dakikasında Doğan Babacan ilk kırmızı kartı Şilili Calos Caszely'e gösterdi.