Sanlı Sarıalioğlu: Beşiktaşlı uyandı...
Güncelleme Tarihi:
İki hafta önce Üsküdar Beşiktaşlılar Derneği, Beşiktaş'ı takip eden spor yazarlarına bir yemek verdi. Geçen hafta da görevlerine kısa süre önce son verilen altyapı komitesinin yemeği vardı. Her iki yemekte de hep dert dinledim. Karamsarlık Beşiktaş'ın içini çepeçevre kaplamış.
Geçmişle ilgili çizilen her tablo kara, kapkara. Ancak gelecek için hepsi inanılmaz umutlu. Yanlışlar artık biliniyor ve aynı yanlışların yapılmaması için Beşiktaşlı, inanılmaz bir bütünleşme ve kararlılık içinde. Hepsi Beşiktaş'ın Avrupa takımı olmasını istiyor. Bunun gerçekleşmesi için düşünüyor, fikir üretiyor, araştırıyor, çözüm öneriyor. Beşiktaşlı, yaklaşan kongre öncesi kollarını sıvamış, yola koyulmuş. Bu arada, kongre çalışmalarından futbol takımının olumsuz etkilenmemesi için de büyük özen gösteriyor. Her iki toplantıdan çok mutlu ayrıldım.
HİZMETİN KARŞILIĞI!
Dağıtılan altyapı komitesinde pırıl pırıl insanlar var. Hepsinin kalbi Beşiktaş aşkı ile çarpıyor. Hizmet için koşmuşlar, gelmişler, zaman ayırmışlar, gönüllerini ve ceplerini açmışlar. Altyapıdaki çocuklara sürekli yemek vermişler, kira yardımında bulunmuşlar, her türlü gereksinimlerini karşılaşmışlar, harçlıklarını vermişler. Kulübe altyapı için otobüs alıp hibe etmişler. Soyunma odalarını yapmışlar. Hiçbir şey beklemeden yapmışlar, yapmışlar, yapmışlar...
Yönetim kurulunun tek kuruş harcamasına gerek kalmamış... Ve sonra altyapı komitesinin başındaki Ömer Çimen ile arkadaşlarına ne hikmetse bir anda ‘‘Haydi güle güle’’ denmiş. Hem de bir teşekkür bile edilmeden. Hatta karşılıklı oturup iki çift laf edilmeden. İşte hizmetin, gönül vermenin karşılığı!
BİR PIRLANTA
Bu arada istifa ederek yönetimin kendisine yeniden sahip çıkmasını bekleyen ve güven tazelemek isteyen altyapı teknik direktörü Davut Şahin'e de tek dost eli uzanmamış. Yönetim, Davut Şahin gibi bir pırlantanın -evet, altını çizerek bir kez daha vurguluyorum, BİR PIRLANTANIN- kulüpten kopup gitmesine sesini çıkarmamış, istifasını hemen kabul etmiş.
Tüm altyapıdaki takımların antrenman yaptığı tek toprak saha var. Ve böylesine sınırlı, ilkel koşullarda Davut Şahin'in profesyonel kadroya kazandırdığı gençleri hepimiz biliyoruz. Bunlar hiç önemsenmemiş. Ve Davut ayrılmaya mecbur bırakılmış. Bu nasıl anlayış, nasıl değerlendirme doğrusu bilemiyorum. Üzülüyorum, çok üzülüyorum.
Son yıllarda en büyük özlemim Beşiktaş ile ilgili şöyle keyif verici bir şeyler yazmak. Ne yazık ki, bu şansı pek yakalayamıyorum. Hep kara haberler, kara tablolar. Altyapısıyla, üstyapısıyla tam bir kaos. Zaman zaman ‘‘Acaba bu, Beşiktaş'ın kara talihi mi?’’ diye düşünüyorum. Yok yok, hayır, kara talih değil, sistemsizliğin, organize olamamanın, çağdaş düşünememenin ürünü. Bu, mutlaka değişmeli ve de değişecek. Beşiktaşlı artık uyandı, doğruları görüyor ve peşinde dolu dizgin koşuyor.