A.A
Oluşturulma Tarihi: Haziran 30, 2013 14:55
Şeker hastalığı nedeniyle ayağındaki 3 parmağı kesilen eski milli güreşçi Reşit Karabacak, bacağını kaybetme tehlikesi yaşadı.
Şeker hastalığı nedeniyle bir süre önce ayağındaki 3 parmağı kesilen Avrupa şampiyonu eski milli güreşçi Reşit Karabacak'ın bacağının kesilmesini eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ önledi. Bursa'nın Merkez Yıldırım ilçesine bağlı Derekızık köyünde kendisine ait çiftliğinde yaşamını sürdüren Karabacak, AA muhabirine, 2 yıl önce sağ ayağının aniden şiştiğini ve kararmaya başladığını belirterek, bu rahatsızlıklardan ötürü doktora başvurduğunu anlattı.
Şeker hastalığı olduğu için doktorun kendisini Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine sevk ettiğini anlatan Karabacak, "Beni hastaneye yatırdılar. Yaklaşık 2 hafta burada tedavi gördüm. Burada bir ayak parmağımı kestiler" dedi. Karabacak, ayak parmağının kesilmesine rağmen ayağındaki sıkıntının devam ettiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Yapılan son kontrolde bacağımın diz altından kesileceği söylendi. Bu sırada eşim ve büyük oğlum da odada yanımdalardı. Ben 'doktorlar ne derse o olur' dedim. Bacağımın kesilmesine kendimi hazırlamaya çalıştım. Bu sırada eşim ve oğlum ağlayarak odadan çıktı. Yeniden doktorla görüşmüşler. Doktorum bacağımın kesilmesi gerektiğini söyleyince büyük oğlum dönemin Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a ulaşmış. Bakan Akdağ, oğluma 'bekletmeyin. GATA'da yerini ayırtıyorum hemen Ankara'ya getirin' demiş. Gittik GATA'ya. Oraya yatırdılar. Çok sıkı şekilde tetkikler yapıldı. Oradaki doktorlar da 'bu bacak kesilir mi?' dediler. Sadece 2 parmağımı kestiler. Hatta Bursa'daki üniversitede kesilen parmağın açıkta kalan yerlerini de burada doldurdular. Akdağ'ın isteği üzerine tedavime GATA'da devam edildi ve bacağımın kesilmesine gerek kalmadı. Şimdi Alah'a çok şükür iyiyim. Herhangi bir sıkıntım da yok. Recep Akdağ sayesinde bacağım kesilmedi. Bakan Akdağ olmasaydı şu an benim bir bacağım da olmayacaktı. Olayın ardından Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine gidip doktorlara bacağımı gösterecektim ama ailem izin vermedi. Doktorlar biraz daha dikkatli olmalı. Yoksa telafisi olmayan sonuçlar doğabiliyor."
Eski mili güreşçi, artık yeniden doğmuş gibi hissetiğini de vurgulayarak, o sıkıntılı günleri bir daha hatırlamak istemediğini ifade etti.
"Güreşin kurallarıyla çok oynadılar"
Karabacak, güreşin olimpiyat oyunlarından çıkarılma kararının kabul edilemez olduğunu anlatarak, en kısa zamanda bu karardan dönüleceğine inandığını belirtti. Güreşin olimpiyatların en önemli dalı olduğunu kaydeden Karabacak, "Fakat güreşi son dönemlerde adeta soydular, kuşa çevirdiler. Güreşin kurallarıyla çok oynadılar. Güreşçi olduğum halde ben bile artık izlerken zevk almıyorum. Bu da Uluslararası Güreş Federasyonları Birliği'nin (FILA) suçudur. Güreşin yeniden eski günlerine döndürülmesi için ciddi bir değişim gerekli" diye konuştu.
"Cumhuriyet tarihinin en büyük güreşçisi Hamza Yerlikaya'dır"
Karabacak, Türkiye Güreş Federasyonu Başkanı Hamza Yerlikaya'nın Türk güreşi için çok önemli bir isim olduğunu anlattı. "Türk güreşine kim hizmet ediyorsa Alah ondan razı olsun" diyen Karabacak, şöyle devam etti:
"Cumhuriyet tarihinin en büyük güreşçisi Hamza Yerlikaya'dır. Lakabı da zaten 'Asrın güreşçisi'dir. Kendisinin güreşçiliğine hiç birşey diyemeyiz. Fakat idarecilik bambaşka bir görev. Zamanında miletvekiliği görevi de yaptı. Bazı kararları çok iyi düşünüp öyle alması gerekli. İnşallah ilerleyen günlerde alacağı kararlarla taşları tam yerine oturtur. Bu da Türk güreşi için çok iyi olur. Asıl önemli olan güreşi yönetecek kişinin güreşin içinden gelmesidir. Bu da şimde sağlandı. Güreşçinin halinden güreşçi anlar. Ben Türk güreşi için çok güzel günlerin geleceğine inananlardanım."
Karabacak, Türk güreşçiler içinde stil olarak kendisine en fazla benzeyen sporcunun Taha Akgül olduğunu da sözlerine ekledi.