Güncelleme Tarihi:
Hürriyet yazarları Fırat Aydınus, Güntekin Onay, Mehmet Arslan ve Uğur Meleke, Futbol Konseyi'nde haftanın gelişmelerini değerlendirdi.
1- Beşiktaş 65 dakikasını 10 kişi oynadığı derbiden eli boş ayrıldı. Sizce yenilginin sorumlusu Al Musrati mi? Nasıl buldunuz Beşiktaş’ı?
UĞUR MELEKE: BU DURUMA 90 DAKiKADA GELMEDi
Beşiktaş bu duruma tek bir 90 dakikada gelmedi, iki yıldır iki yönetim kurulunun aldığı neredeyse her kararın yanlış olmasının neticesi bu. 2 milyona Emrecan Uzunhan, 1,5 milyona Kerem Atakan Kesgin’i alan, Serdar Saatçi, Rıdvan Yılmaz, Güven Yalçın gibi gençleri kaybeden önceki yönetim zaten bence ibra edilmemeliydi. Mevcut yönetimin de onlardan aşağı kalır yanı yok, neredeyse her kararları hatalı: Samet Aybaba kararı hatalı. 1-0’cı Fernando Santos kararı hatalı. Torreira’nın iki katı bonservise Al Musrati’yi transfer etmek felaket bir karar. 2-3 yıldır çok kötü yönetiliyor Beşiktaş.
MEHMET ARSLAN: BU KADROYLA BU KADAR
Beşiktaş enerjisini, neşesini kaybetmiş. Geleceğe bakıp umutlamak istiyor ancak bu oyuncu kalitesi ve kadrosuyla yapabileceğinin maksimumu bu. Ne teknik kadronun ne de futbolcuların bunun üzerine koyma şansları yok. Kabul edelim ki, Galatasaray ve Fenerbahçe ile Beşiktaş arasındaki makas inanılmaz ölçüde açıldı. Dolayısıyla bireysel hataların değil toplu halde alınan kararların ve transferlerin kurbanı bu takım. Derbi maçların asla favorisi olmaz derdik. Ne yazık ki Beşiktaş maçları için bu geçerli değil artık.
GÜNTEKiN ONAY: ARTIK BÜYÜK TAKIM GiBi OYNAMIYOR
Al Musrati’nin henüz 25. dakikada kırmızı kart görüp oyundan ihraç edilmesi tabii ki de Beşiktaş’ı olumsuz etkiledi. Ancak santrfor pozisyonunda Jackson Muleka’nın görev yapması Beşiktaş’ın hücum bölgesinde top tutamamasına neden oldu. Siyah beyazlı ekip bu sezon ilk haftalar haricinde büyük takım gibi oynamıyor. Set hücumu yaptığında rakip savunmaları açamıyor. Ayrıca Necip’in sağ bekte oynaması da Fenerbahçe’nin güçlü olduğu Ferdi’li, Tadic’li kanatta Beşiktaş’ın sorunlar yaşamasına neden oldu.
FIRAT AYDINUS: BU PARAYA DEĞER Mi?
Beşiktaş’ın derbi maçın ikinci yarısında verdiği mücadele, taraftarlarına, “Acaba Al Musrati 25. dakikada kırmızı kart görmese ne olurdu?” sorusunu sordurttu. Her ne kadar Fenerbahçe ile Beşiktaş arasında ciddi bir güç farkı olsa da Al Musrati’nin oyundan ihraç edilmesi siyah beyazlıları iyice geriye itti. Sezon başında 4 milyon Euro’ya alınan Jean Onana’nın Marsilya’ya kiralanıp, yerine 12 milyon Euro gibi yüksek bir bedele Al Musrati’nin getirilmesinin takımda olumlu etki ve fark yaratması bekleniyordu. Ne var ki Al Musrati’nin oynadığı oyun ve derbilere negatif olarak attığı imzalar, “Bu paraya değer mi?” dedirtiyor.
2- Lider G.Saray yeni bir rekorla, 15’te 15’le son 4 haftaya 4 puan farkla giriyor. Sizce takılırlar mı, nasıl görüyorsunuz şampiyonluk yarışını?
MEHMET ARSLAN: RAKiPLERi DiRENEMiYOR
Futbol bu... Her şey mümkün ama Fenerbahçe’nin deplasmanda Sivasspor’a takılmasıyla Galatasaray şampiyon oldu bana göre. 15 maç üst üste kazanan takım son 4 maçta 4 puan kaybetmez. Kaldı ki oynadıkları futbol da bunu ortaya koyuyor. Sarı kırmızılıların rakipleri gerekli direnci ortaya koyma şansı bile bulamıyorlar. Maçı bir noktadan sonra koparıyorlar. Kaliteli kadro ve iyi bir hocaya sahipler. Ve bunu sahada gösteriyorlar.
GÜNTEKiN ONAY: F.BAHÇE DERBiSiNiN DE FAVORiSi
Futbol her şeye açık. Ancak bu Galatasaray bu ligde en az hata yapan takım. Sadece 21 gol yediler. Hücumda sorun yaşamıyorlar. Çok oturmuş bir oyun anlayışı ve güçlü bir omurgası var. En zor gözüken Alanya ve Adana Demir deplasmanlarından 7 gol atıp gol yemeden döndüler. Galatasaray’ın kağıt üzerinde kaybetme olasılığı olan tek maç Fenerbahçe derbisi. Ama iç sahada odaklanmış bir Galatasaray derbinin de favorisi.
UĞUR MELEKE: EN BÜYÜK FARK HOCA SEÇiMiNDE
G.Saray, Fenerbahçe’ye karşı 21’inci yüzyılda en büyük farkı teknik adam seçimleriyle yarattı. Fenerbahçe’de hep büyük egolu, ön plandan asla geriye çekilmeyen, camia liderliği takıntılı başkanlar görev yaparken, Galatasaray’da hep vitrinde doğru teknik adamlar var. Şu anda da Galatasaray camiasının lideri Okan Buruk. Doğru yönetiyor, doğru mesajlar veriyor, saha içinde kalıyor ve sürekli kazanan bir takım yaratıyor. Ben Galatasaray’ın bu doğru zihin yapısıyla, yüzde yüz yeşil zemin konsantrasyonuyla son 1 ayda sorun yaşayacağını pek zannetmiyorum.
FIRAT AYDINUS: ŞAMPiYONLUĞUN 1 ADIM GERiSiNDE
Galatasaray tür süreçleri iyi kotaran bir kimliğe sahip olmakla beraber şu an mental ve psikolojik üstünlüğe de sahip. Son 3 haftayı baz aldığımızda; puan kaybı yaşar denilse de, Alanyaspor gibi son haftaların iyi takımına 4 gol, puanlara ihtiyacı olan düşme potasındaki Pendikspora 4 gol ve Galatasaray’a çelme takabilir diye düşünülen Adana Demirspor’a 3 gol atarak galibiyetlere ulaştı. Görünen tabloda Galatasaray, Fenerbahçe’nin 1 adım önünde değil, şampiyonluğun 1 adım gerisinde. İpler G.Saray’ın elinde.
3- Süper Lig’de haftanın maçında kazanan Fenerbahçe oldu. Derbideki oyunlarını ve Dzeko’nun yedek oturmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
FIRAT AYDINUS: 30’DAN SONRA YAVAŞLADI
Maça coşkulu ve baskılı başlasa da, attığı gol sonrası, ligde hedefi olmayan ve 10 kişi kalan Beşiktaş’a karşı oyun olarak ilk 30 dakikadaki o tempoyu yakalayamadı. Sanırım eksik rakibe karşı nasıl olsa rahat geçeriz düşüncesi oluştu futbolcularda. İsmail Kartal ağır Beşiktaş defansına karşı ilk defa Dzeko’yu yedek oturtup, Batshuayi’nin çabukluğundan yararlanmak istedi. Bu tercihi tutsa da kafalarda ki soru özellikle bazı maçlarda bu ikilinin neden bir arada oynatılmaması olacak.
UĞUR MELEKE: iSMAiL KARTAL’IN KARARI TUHAFTI
F.Bahçe maçı ciddi oyun üstünlüğüyle kazandı, buna şüphe yok. Ancak bence derbi 11’e 11’ken Fenerbahçe’nin oyunu daha iyiydi. İsmail sakatlandığında yerli alternatif Mert Hakan’ı sokma seçeneği varken İsmail Kartal’ın Becao’yu oyundan almasına inanamadım. Hani Krunic’in de seviyesi belli. Bir Makalele değil. Krunic’i oyuna sokmak için 20’de defans tandemini bozmak, herhangi bir stoper sakatlanırsa kulübede de alternatif bırakmamak, son zamanlarda gördüğüm en tuhaf karardı.
MEHMET ARSLAN: BAŞLANGIÇ KADROSU 10 NUMARA
Son 10 dakika hariç oyunun tek hakimiydi Fenerbahçe. Bunda Beşiktaş’ın 10 kişi kalmasının çok da büyük etken olduğunu düşünmüyorum. Nerede okuduğumu hatırlamıyorum ama çok güzel bir tespit vardı bu konuda. Fenerbahçe maçında Okan Buruk, İcardi yerine Barış Alper Yılmaz ile başlarsa büyük hoca (Ki bence gerçekten büyük hoca olma noktasında), İsmail Kartal aynı şeyi yaparsa burun kıvırma. Hata yaptı mı Kartal, yaptı. Ama Beşiktaş maçı için de başlangıç kadrosu 10 numaraydı.
GÜNTEKiN ONAY: EDiN DZEKO YEDEK KALMAMALI
F.Bahçe’nin ilk yarıdaki oyununu beğendim. Ancak Beşiktaş 10 kişi kaldıktan sonra tempo düştü. Beşiktaş’ın bilinçli olarak oyunu yavaşlatması ve savunmada kalmasına karşın Fenerbahçe oyunu hızlandırıp daha pozisyon üreten bir kimlikte olmalıydı. 10 kişilik, dağınık ve amaçsız bir Beşiktaş bile Fenerbahçe’den son bölümde puan alma noktasına geldi. Edin Dzeko’nun yedek kalması bana anlamsız geldi. Boşnak futbolcu kale önü golcüsü değil, Fenerbahçe’nin hücumlarına şekil veren çok önemli bir figür. İsmail Kartal, Dzeko’yu sahada tutmalı.
4- Süper Lig’de son üç haftada yabancı VAR’lar görev yaptı. Görüşler muhtelif... Siz nasıl buldunuz yabancı VAR performanslarını?
UĞUR MELEKE: ISKARTALAR FAYDA ETMEZ
Derbide görev yapan Hollandalı van Boekel, elit seviye bir hakem. Devler Ligi’nde çeyrek finalde VAR görevi yaptı. Eğer Süper Lig’e bu seviye hakemler gelecekse faydalı olacağını en başından söylemiştim zaten. Ama şu son 3 haftada görev yapanlarda İtalyan Paterna FIFA bile değildi. İtalya, Güney Kıbrıs Ligi’ne yolladığı hakemi bize de yollamış. Portekizli Narciso’nun bu sezon sadece iki ön eleme maçı, yine Melo’nun sadece 1 ön eleme müsabakası var. Bu ıskarta hakemlerin biz dahil, kimseye faydası olacağını düşünmüyorum tabii ki.
FIRAT AYDINUS: iSViÇRE VE iSVEÇ ‘VAR’I KALDIRDI
Sahadaki hakemlerimizin su götürmeyen majör hatalarını düzelten yabancı hakemler sanki ağızlarıyla kuş tutmuş gibi muamele görüyor bizim ülkemizde. Oysaki yerli VAR hakemlerin en çok vurun abalıya yapıldığı, muallakta kalınan, ‘sana göre bana göre’ pozisyonlar yaşandığında bu yabancı var’ları da gördük. Hele hele son örneği Pendik-Kayseri maçındaki yabancı var hakeminin yaptığı uygulama tam bir komedi tiyatrosuydu. Daha önce dediğim gibi, zaman bize bazı gerçekleri gösterecek. Şu an yabancı var hakemleri konusunda; beyin ne istiyorsa göz onu görüyor. Bu arada İsveç, İsviçre var’ı kaldırdı. Ama biz neredeyse o ülkelerden Var gelse kabul edeceğiz.
GÜNTEKiN ONAY: YABANCILARIN KAYGISI YOK
Sivasspor-Fenerbahçe maçındaki VAR müdahalesi dışında çok fazla olumsuzluk görmedim. Pendikspor-Kayserispor maçındaki VAR müdahaleleri de müsabakanın kaderini ve alt sıraların şeklini belirleyecek şekilde isabetliydi. En azından yabancı VAR hakemlerinin ‘Buna müdahale edersem veya etmezsem ne olur’ diye bir kaygısı yok. O yönden rahatlar.
MEHMET ARSLAN: HER ŞEYiMiZ ÇiFTE STANDART
Eleştiriler bitti mi? Sanki biraz azaldı gibi. Ama bunda Fenerbahçe’nin 4 puan geride kalmasının ve şampiyonluk yarışındaki heyecanın bir parça da olsa azalmasının etkisi var bana göre. Hakem kim olursa olsun, Türkiye’de tartışma bitmez. Çünkü herkes kendi adına menfaat devşirme peşinde. Bu bir. İkincisi, Sivas maçındaki VAR hakemi Türk olsaydı neler olurdu acaba? Her şeyimiz çifte standart.