Güncelleme Tarihi:
Daha önce kazandığı helal şampiyonluklarına bir yenisini daha ekledi. Tüm Beşiktaş camiasına ve Türk futboluna hayırlı olması dileklerimizle...
Hak etti mi Beşiktaş bu şampiyonluğu?
Erdoğan Aksoy yazıyor |
Şampiyonlukta en büyük pay kimin ?
Mustafa Denizli, Yıldırım Demirören.
En büyük kim ?
B E Ş İ K T A Ş
22 yıl önceki Denizlispor kazasına tekrar uğramak istemeyen Beşiktaş maça oldukça kontrollü başladı. İlk dakikalarda Bulgar Angelov'un frikikten attığı şut direkten dönünce aklımıza, “O maç” geldi. Mazide kalan “O maç”ın son saniyesinde Denizlisporlu Erol, maçın son dakikasında “Uçan Bidon Jurkoviç”i frikikten attığı golle avlamış, şampiyonluğu Beşiktaş'tan alarak G.Saray'a vermişti. Maç sonunda Sinan Engin o yıllarda da kilolu olduğundan Erol'u yakalayamamış, hırsını soyunma odasından almıştı. Mesut Bakkal'ın da o kadroda olduğunu öğrendikten sonra daha bir ilginç hal almıştı şampiyonluk maçı.
Her zaman olduğu gibi bu maça da yine kadro revizyonu ile başladı Mustafa Denizli. Sol bek İ.Üzülmez'i yedek kulübesine, Sağbek Ekrem'i sola, stoper İ.Toraman'ı sağa kaydırarak başladı. Bakmayın siz İ.Toraman'ın gol attığına, ne sağ kanat ne de sol kanat işledi maç boyunca. Üstüne üstlük tek düşüncesi akşamları “sıfır kol tişörtle” hangi marka puro içmeyi düşünen Serdar Özkan olunca pek de tempo koyamadı Beşiktaş. Demirören ya da Denizli'den birinin bu çocuğu dövmesi gerekiyor. Futbola, yeteneğe ihanet bu olsa gerek.
Ne kadar eleştirsek de bu şampiyonluğun en büyük mimarı Mustafa Denizli. Öyle ki, kendisinin olduğu hiç bir mecliste hiç bir çatlak ses çıkmadı. İnandığı bütün doğruların arkasında oldu. İstediği futbolcular Ernst ve Yusuf'un transferinde gösterdiği kararlılık şampiyonluğun mihenk taşlarından biri oldu. Otoritesi ile tüm takımın saygısını kazandı. Verdiği demeçler ile yönetimin üzerindeki yükü aldı. Daha önce dediğimiz gibi şampiyonluğun en büyük mimarı Sayın Mustafa Denizli'dir.
Daha önceki sezonların aksine Yıldırım Demirören, özellikle ligin ikinci yarısında tüm doğruları üst üste yaptı. Mustafa Denizli'nin arkasında durarak şu kriz ortamında istediği tüm transferleri yaptı. Gereksiz diyaloglara girmeyerek takımı stresten korudu. Öte yandan tribünlere de ailesi ile renk getirdi. Kendisini eşi ve kızı ile sarmaş dolaş görünce sempati duyduk. Darısı diğer kulüp başkanlarının başına. Zaten kendisi duygu insanı. Koy kendisini kapalı tribünde iki direk arasındaki Çarşı'nın göbeğine, Amigo Orhan'a taş çıkartır.
Tüm Beşiktaşlılar için sevinmek, eğlenmek zamanı. Rakiplerine caka satmak, kupaları çifter çifter sallamak zamanı. Gururlanmak, umutlanmak zamanı. Ama biraz da oturup sakince düşünmek zamanı. Umarız sarhoşluk dönemi kısa sürer ve kollar kalıcı başarılar için sıvanır.