Oluşturulma Tarihi: Ekim 03, 2005 00:00
27. Kıtalararası Avrasya Maratonu'nda erkeklerde birinci olan Kenyalı atlet Joseph Mbithi, ilk kez yarıştığı maratonun iyi bir yarış olduğunu ifade ederek, “Zor bir parkurdu. İyi bir yarış çıkardım” dedi. Maratonun bayanlar birincisi Rus atlet Madina Bıktagirova da yarışın yağışlı bir havada geçmesinin kendisi için avantaj olduğunu söyledi. Maraton için İstanbul'a geldiğinde birinci olacağını düşünmediğini vurgulayan Joseph Mbithi, “Yarıştan önce birinci olabileceğimi düşünmemiştim. Yarışa başladığımda hedefim öndeki gruptan kopmamaktı. Belli bir kilometre geçtikten sonra 'Ben bu yarışı kazanabilirim' dedim ve sonuçta kazandım” diye konuştu.Mbithi, iki yıldır maraton koştuğunu, geçen yıl İtalya'da bir maratonda yarıştığını anlatarak, “Bu yıl Avrasya'dan önce 2 maraton koştum. Ocak ayında Dubai Maratonu'nda 6., mayıs ayında Viyana Maratonu'nda ise 10. oldum. Dubai'de 2 saat 11 dakika ile en iyi derecemi elde ettim” şeklinde konuştu. “AVRASYA'DA REKOR KIRMAK İSTİYORUM” Joseph Mbithi, Kıtalararası Avrasya Maratonu'na gelecek yıl yine katılmak istediğini belirterek, “Önümüzdeki yıl da bu maratona katılıp, rekor kırmak istiyorum” dedi.İstanbul'u çok sevdiğini de anlatan Mbithi, “İstanbul çok güzel bir şehir. İnsanlar çok cana yakın ve konuksever. Maratona da insanların ilgisi çok iyiydi. İnsanlar sporcuları seviyor. Asya'dan Avrupa'ya koşmak da çok ilginçti. Köprüdeki manzara çok ilgimi çekti” diye konuştu.BIKTAGİROVA: YAĞMUR AVANTAJ OLDUMaratonun bayanlar birincisi Rus atlet Madina Bıktagirova da yarışın yağışlı bir havada geçmesinin kendisi için avantaj olduğunu söyledi. Bıktagirova, yarışın genel olarak iyi geçtiğini ifade ederek, “Yağışlı bir havada koşmak benim için avantajdı. Maratonun ikinci yarısında biraz zorlandım. Parkur olarak, zor bir parkur. Bu yüzden pek derece çıkmıyor” dedi. Maratonun ufak tefek aksaklıkların dışında organizasyon olarak da iyi olduğunu ifade eden Madina Bıktagirova, “Sporculara verilen sular, pet bardakta değil pet şişede verilse daha iyi olurdu. Çünkü bardaktan su içmek kolay olmuyor. Ayrıca kilometre işaretlerini görmekte de zorlandım. Bunların dışında çok iyi bir organizasyondu” diye konuştu.41 yaşındaki tecrübeli atlet, daha önce 3 kez olimpiyatlarda koştuğunu anlatarak, şöyle devam etti. “1992 Barcelona, 1996 Atlanta ve 2000'de Sidney Olimpiyat Oyunları'nda koştum. 1993 yılında Stutgart'ta Dünya Şampiyonası'nda 5., 1998 yılında da Avrupa Şampiyonası'nda 2. oldum. Maratonda en iyi derecem ise 1997'de 2. olduğum Berlin Maratonu'ndaki 2.24.46'lık derecem. Avrasya Maratonu'na ilk kez katıldım ve birinci oldum. Parkur rekoru kırabileceğimi son 3 kilometrede öğrendim ve parkur rekoru kırdım. Davet ederlerse, seneye yine gelirim.” Madina Bıktagirova, Türk atletlerden Süreyya Ayhan'ı tanıdığını belirterek, Ayhan'ın güçlü bir sporcu olduğunu söyledi. Süreyya'nın doping olayı nedeniyle ceza aldığını hatırlatan Bıktagirova, “Eğer bu olayı yaşamasaydı ve koşabilseydi, Atina Olimpiyat Oyunları'nda birinci olurdu. Büyük sporda her şeyi siyaset çözüyor. Bazıları kullanılabiliyor, bazıları kullanılamıyorlar. Bazı sporcuları yakalamak için doping ajansları özel çaba gösteriyorlar, ama bazı sporcular için aynı çabayı göstermiyorlar. Bizi her ay kontrol ediyorlar, ama ABD'li ve Avrupalı sporculara karşı aynı şekilde iş sıkı tutulmuyor. Ben şimdi yaşlandığım için doping ajanslarının ilgisi azaldı, ama gençken her ay kontrol eder, bizi yakalamaya çalışırlardı” dedi.
button