Şampiyona Manavgat'ta sürüyor
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 04, 2010 15:54
Tekerlekli Sandalye Tenis Dünya Şampiyonası, Antalya'nın Manavgat ilçesi Alibey Club Manavgat tenis kortlarında sürüyor.
Şampiyonaya, Arjantin, Avustralya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Kanada, Şili, Kolombiya, Hırvatistan, Ekvator, Fransa, Büyük Britanya,Almanya, İran, Irak, İsrail, İtalya, Japonya, Güney Kore, Hollanda, Yeni Zelanda, Polonya, Çek Cumhuriyeti, Güney Afrika, Slovakya, İspanya, Srilanka, İsveç, İsviçre, Çin Halk Cumhuriyeti, Tayland, ABD ve Türkiye'den yaklaşık 400 sporcu katılıyor. Türk Milli Takımını 4 erkek, 3 bayan, bir yedek sporcu temsil ediyor.
Şampiyonanın bugünkü bölümünde, Türkiye Bayan Milli Takımı, İsviçre ile karşılaşmasını 6-0, 6-0'lık setlerle 2-0; genç takımı da Avusturya maçını 6-0, 6-1 setlerle 2-0 kaybetti.
Gençlerde mücadele eden Büşra Fatma Ün, tenise başlayalı yaklaşık bir yıl olduğunu belirterek, başladıktan 3 ay sonra milli takıma alındığını kaydetti. Ün, “Umarım burada iyi işlere imza atarız” dedi.
Dünya şampiyonasının Türkiye'de yapılmasından mutluluk duyduklarını belirten Milli Takım oyuncusu İbrahim Batmaz da hedeflerinin final olduğunu söyledi. Tekerlekli Sandalye Milli Takımı bayan oyuncuları Yeliz Erkış ve Ebru Bulgurcu ise takım olarak ilk defa dünya şampiyonasına katıldıklarını belirterek, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceklerini bildirdiler.
“ASIL HEDEF ULUSLARARASI MAÇLARDA TECRÜBE KAZANMAK”
Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Tekerlekli Sandalye Tenis Branşı Sorumlusu Fahir Altan da maçlarda asıl hedeflerinin, oyuncularının uluslararası maçlarda tecrübe kazanmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Altan, şöyle konuştu:
“Sporcularımız, ellerinden geldiğince başarı gösterecekler. Asıl hedefimiz, 2012 yılında Londra'da yapılacak olimpiyatlara kadar tecrübe elde etmek. Ev sahipliğimizde gerçekleşen bu şampiyonada şu ana kadar görüştüğümüz yabancı takım yöneticileri, her şeyin mükemmel olduğunu belirtiyorlar. Bazı takım yöneticileri ise her yıl Türkiye'de yapılmasını istediklerini söylediler.”
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Mustafa Veysel Gülpınar, Türkiye olarak ilk defa bu şampiyonaya ev sahipliği yapıldığını bildirdi. Gülpınar, bir parça tesis sıkıntısı çektiklerine işaret ederek, hedeflerinden birinin de kendilerine ait bir tesis olduğunu kaydetti.
Şampiyona ile ilgili de bilgi veren Gülpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Netice itibariyle önemli olanın derece almak değil de daha çok bedensel engelli kardeşimize ulaşıp onların tecrübelerini artırmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü belli bir sistemi oturttuğunuzda, ardından otomatik olarak başarı ve dereceler geliyor. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesinde 13 branş bulunuyor. Mümkün mertebe milli takım kamplarında veya müsabakalarda, uluslararası müsabakalarda kardeşlerimizle bir araya geldiğimizde ben hep aynı şeyi söylüyorum. Sadece ellerinden geleni yapmalarını istiyorum.
Bir sene içinde elde ettiğimiz başarılara şaşırırsınız. Ampute futbolda dünya üçüncüsü, Avrupa ikincisiyiz. Badminton çift erkeklerde dünya ikincisi, bilek güreşinde dünya ikincisi, masa tenisinde takım olarak Avrupa ikincisiyiz. Genç erkekler basketbolda dünya beşincisi, büyük erkeklerde Avrupa ikincisiyiz. Bununla birlikte Avrupa'nın en büyük deplasmanını, tekerlekli sandalye basketbol ligini düzenliyoruz. Bunun şampiyonu Galatasaray, geçen sene dünya şampiyonu oldu. Beşiktaş bu sene kendi oynadığı kupada daha bir kaç gün önce ikinci oldu. Bedensel engelli dünya okçuluğu şampiyonluğu bizim.”
“LİSANSLI SPORCU SAYIMIZ ÇOK DÜŞÜK”
2 buçuk milyon bedensel engellinin bulunduğu Türkiye'de 2 bin 500 lisanslı sporcu bulunduğuna işaret eden Gülpınar, bunun çok düşük olduğunu söyledi. “Başarı avucumuzun içinde diyoruz, ama ondan önce önemli olan kardeşlerimizi sokağa çekebilmek, sporla buluşturabilmek, bunu bir hayat kültürü haline getirebilmek” diyen Gülpınar, bunun ardından zaten başarının geleceğini bildirdi.
Basından, vatandaşlardan ve kamuoyundan bedensel engelli takımlara destek olmalarını isteyen Gülpınar, “Her şey maddiyat değil. Bu bir tezahürat olabilir, yeri geldiğinde sesimizi duyurma manasında olabilir” dedi.
Bazı vakıf ve derneklerin onlar adına para topladıklarına dikkati çeken Gülpınar, bunu camianın önünde handikap olarak gördüklerini belirtti. Gülpınar, bunu aştıklarında başarılı olacaklarını vurguladı.
“ARDA İLE SİNEM KOBAL'IN HABERİ KADAR YER ALMIYORUZ”
“Basında, Arda ile Sinem Kobal'ın haberi kadar yer almıyoruz” diyen Gülpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu onların kabahati değil. Allah mesut, bahtiyar etsin de onların birlikteliklerini bilmenin Türk spor camiasına ya da kamuoyuna ne tür bir faydası var inanın bilmiyorum. Maalesef bizim toplumsal çizgimizi layıkıyla temsil edecek bir şeyimiz yok. En azından spor manasında bir çizgimiz yok. Her şey futbol üstüne döner vaziyette. Futbolun bize getirisi ne? Mutlaka psikolojik olarak bir getirisi var, ama maalesef bir yandan da şöyle bir durumdayız, bizim engelliler camiasında, tabiri yerindeyse körler sağırlar birbirlerini ağırlar. Mutlaka 3 büyükten birisi şampiyon olacak. Peki geriye kalanlar... Yurt dışında ne oluyor, yurt dışında olanlar burada oluyor yani. İstiklal marşını okutan biz, Türk bayrağını dalgalandıran biz. Türkiye'yi, işte bu organizasyonda gördüğünüz gibi en iyi şekilde temsil eden biz. Bunları söylerken bir taraf iyi bir taraf kötü manasında demiyorum. Aslında bu kıyaslama, iyi bir kıyaslama. Kim Türkiye'yi daha çok temsil ediyor kıyaslaması. Herkes de keşke bu kıyaslamaya girse. Destek olunursa çok şey başarılır.”
28 hakemin görev yaptığı şampiyona, 16 kortta 9 Mayıs'a kadar devam edecek.
Şampiyonanın bugünkü bölümünde, Türkiye Bayan Milli Takımı, İsviçre ile karşılaşmasını 6-0, 6-0'lık setlerle 2-0; genç takımı da Avusturya maçını 6-0, 6-1 setlerle 2-0 kaybetti.
Gençlerde mücadele eden Büşra Fatma Ün, tenise başlayalı yaklaşık bir yıl olduğunu belirterek, başladıktan 3 ay sonra milli takıma alındığını kaydetti. Ün, “Umarım burada iyi işlere imza atarız” dedi.
Dünya şampiyonasının Türkiye'de yapılmasından mutluluk duyduklarını belirten Milli Takım oyuncusu İbrahim Batmaz da hedeflerinin final olduğunu söyledi. Tekerlekli Sandalye Milli Takımı bayan oyuncuları Yeliz Erkış ve Ebru Bulgurcu ise takım olarak ilk defa dünya şampiyonasına katıldıklarını belirterek, Türkiye'yi en iyi şekilde temsil edeceklerini bildirdiler.
“ASIL HEDEF ULUSLARARASI MAÇLARDA TECRÜBE KAZANMAK”
Türkiye Bedensel Engelliler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Tekerlekli Sandalye Tenis Branşı Sorumlusu Fahir Altan da maçlarda asıl hedeflerinin, oyuncularının uluslararası maçlarda tecrübe kazanmalarını sağlamak olduğunu söyledi.
Altan, şöyle konuştu:
“Sporcularımız, ellerinden geldiğince başarı gösterecekler. Asıl hedefimiz, 2012 yılında Londra'da yapılacak olimpiyatlara kadar tecrübe elde etmek. Ev sahipliğimizde gerçekleşen bu şampiyonada şu ana kadar görüştüğümüz yabancı takım yöneticileri, her şeyin mükemmel olduğunu belirtiyorlar. Bazı takım yöneticileri ise her yıl Türkiye'de yapılmasını istediklerini söylediler.”
Bedensel Engelliler Spor Federasyonu Başkanı Mustafa Veysel Gülpınar, Türkiye olarak ilk defa bu şampiyonaya ev sahipliği yapıldığını bildirdi. Gülpınar, bir parça tesis sıkıntısı çektiklerine işaret ederek, hedeflerinden birinin de kendilerine ait bir tesis olduğunu kaydetti.
Şampiyona ile ilgili de bilgi veren Gülpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Netice itibariyle önemli olanın derece almak değil de daha çok bedensel engelli kardeşimize ulaşıp onların tecrübelerini artırmak olduğunu düşünüyorum. Çünkü belli bir sistemi oturttuğunuzda, ardından otomatik olarak başarı ve dereceler geliyor. Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu bünyesinde 13 branş bulunuyor. Mümkün mertebe milli takım kamplarında veya müsabakalarda, uluslararası müsabakalarda kardeşlerimizle bir araya geldiğimizde ben hep aynı şeyi söylüyorum. Sadece ellerinden geleni yapmalarını istiyorum.
Bir sene içinde elde ettiğimiz başarılara şaşırırsınız. Ampute futbolda dünya üçüncüsü, Avrupa ikincisiyiz. Badminton çift erkeklerde dünya ikincisi, bilek güreşinde dünya ikincisi, masa tenisinde takım olarak Avrupa ikincisiyiz. Genç erkekler basketbolda dünya beşincisi, büyük erkeklerde Avrupa ikincisiyiz. Bununla birlikte Avrupa'nın en büyük deplasmanını, tekerlekli sandalye basketbol ligini düzenliyoruz. Bunun şampiyonu Galatasaray, geçen sene dünya şampiyonu oldu. Beşiktaş bu sene kendi oynadığı kupada daha bir kaç gün önce ikinci oldu. Bedensel engelli dünya okçuluğu şampiyonluğu bizim.”
“LİSANSLI SPORCU SAYIMIZ ÇOK DÜŞÜK”
2 buçuk milyon bedensel engellinin bulunduğu Türkiye'de 2 bin 500 lisanslı sporcu bulunduğuna işaret eden Gülpınar, bunun çok düşük olduğunu söyledi. “Başarı avucumuzun içinde diyoruz, ama ondan önce önemli olan kardeşlerimizi sokağa çekebilmek, sporla buluşturabilmek, bunu bir hayat kültürü haline getirebilmek” diyen Gülpınar, bunun ardından zaten başarının geleceğini bildirdi.
Basından, vatandaşlardan ve kamuoyundan bedensel engelli takımlara destek olmalarını isteyen Gülpınar, “Her şey maddiyat değil. Bu bir tezahürat olabilir, yeri geldiğinde sesimizi duyurma manasında olabilir” dedi.
Bazı vakıf ve derneklerin onlar adına para topladıklarına dikkati çeken Gülpınar, bunu camianın önünde handikap olarak gördüklerini belirtti. Gülpınar, bunu aştıklarında başarılı olacaklarını vurguladı.
“ARDA İLE SİNEM KOBAL'IN HABERİ KADAR YER ALMIYORUZ”
“Basında, Arda ile Sinem Kobal'ın haberi kadar yer almıyoruz” diyen Gülpınar, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu onların kabahati değil. Allah mesut, bahtiyar etsin de onların birlikteliklerini bilmenin Türk spor camiasına ya da kamuoyuna ne tür bir faydası var inanın bilmiyorum. Maalesef bizim toplumsal çizgimizi layıkıyla temsil edecek bir şeyimiz yok. En azından spor manasında bir çizgimiz yok. Her şey futbol üstüne döner vaziyette. Futbolun bize getirisi ne? Mutlaka psikolojik olarak bir getirisi var, ama maalesef bir yandan da şöyle bir durumdayız, bizim engelliler camiasında, tabiri yerindeyse körler sağırlar birbirlerini ağırlar. Mutlaka 3 büyükten birisi şampiyon olacak. Peki geriye kalanlar... Yurt dışında ne oluyor, yurt dışında olanlar burada oluyor yani. İstiklal marşını okutan biz, Türk bayrağını dalgalandıran biz. Türkiye'yi, işte bu organizasyonda gördüğünüz gibi en iyi şekilde temsil eden biz. Bunları söylerken bir taraf iyi bir taraf kötü manasında demiyorum. Aslında bu kıyaslama, iyi bir kıyaslama. Kim Türkiye'yi daha çok temsil ediyor kıyaslaması. Herkes de keşke bu kıyaslamaya girse. Destek olunursa çok şey başarılır.”
28 hakemin görev yaptığı şampiyona, 16 kortta 9 Mayıs'a kadar devam edecek.