Güncelleme Tarihi:
1- Derbide Tudor’un üçlü savunma tercihi çok eleştirildi. Tudor’un planını ve yönetimini nasıl buldunuz?
2- F.Bahçe’nin 10 kişi kalan G.Saray’ı yenememesi Kocaman’a da okları çevirdi. Kabahat onun mu, takımın mı?
3- Maçın hakemi Cüneyt Çakır’ın, yan hakeminin yaralandığı derbiyi devam ettirmesi doğru muydu?
4- Beşiktaş, ligde son 4 maçta 10 puan kaybetti. Güneş’in takımında bu sezon yaşanan temel sorun nedir?
5- Avcı’nın Beşiktaş maçı için Avrupa Ligi’ni gözden çıkarması çok tartışıldı. Siz bu tercihi doğru buluyor musunuz?
6- 9 hafta sonunda G.Saray, ezeli rakiplerle 8 puan farkı korudu. Şampiyon adayınızı yüzde oranıyla söyler misiniz?
GÜNEŞ iKi LiGi TAŞIYAMADI
Beşiktaş’ın Şampiyonlar Ligi yüzünden Süper Lig’e konsantre olmakta zorlandığı açık. Ancak bardağa biraz da dolu tarafından bakmak lazım. Sonuçta Avrupa’da tarihi başarıların eşiğinde...
1- DERBİ TAKTİĞİ KONUSUNDA TUDOR’UN KAFASI KARIŞIKTI
Tudor’un planını Serdar’ın çıkmasıyla değiştirmesi kafasının karışık olduğunu düşündürttü. Serdar sakatlanmasaydı belli ki aynı planla devam edecekti. Gereksiz gergindi. Kocaman’a hücum etmesi, bu gerginliğini sahanın içindeki oyuncularına da yansıttı. Onca kartın nedeni biraz da bu gerginlikte aranmalı.
2- F.BAHÇE TAKIMI, YENİLMEDEN AYRILMAYI BİR KAZANÇ SAYDI
Değişiklikler 11-11’ken yapıldı. Rakibin aptalca bir kart görüp eksileceğini kimse tahmin edemezdi. Sorun şu: F.Bahçe’nin kadro yapısında topu ceza sahasına taşıyıp, pozisyon üretebilecek oyuncu sayısı az. Buna sezon başından beri güvenini yitirmiş bir takım psikolojisini de ekleyin, G.Saray maçının kopartılamaması normal. Çünkü oyuncuların da kafasının içinde yenilmeden sahadan ayrılmak bir kazanç gibi görünüyordu.
3- DERS OLMASI İÇİN CÜNEYT ÇAKIR DERBİYİ TATİL ETMELİYDİ
MAÇIN tatil edilmesi ve bu gerekirse her maçta yapılmalı ki tribünlerdeki vahşi yaratıklar terbiye edilebilsinler. Saha kapamayla olaylar önlenemiyor. Maç tatil edilip, takım hükmen yenik sayılmalı ki akıllar başa daha çabuk gelsin. Çakır’ın maçı tatil etmesi lazımdı.
4- KIRIK NOTLARI, ŞENOL GÜNEŞ’İN KARNESİNE YAZABİLİRİZ
Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’ndeki başarısının cezasını çekiyor da diyebiliriz. Şurası bir gerçek ki puan kaybedilen maçlarda oyuncular kendilerini oyuna yeterince vermediler. Bu teknik direktörün çözmesi gereken bir mesele. Öte yandan şu da var; Beşiktaş’ın kadro derinliği yeterli. Böyle bir kadro eldeyken rotasyonlardan verimli sonuç alınamamasını da teknik direktörün karnesine kırık notlar olarak yazabiliriz.
5- BÜYÜK HOCA HEDEFİN VARSA O ZAMAN BÜYÜK DÜŞÜNECEKSİN
Bu Avcı’nın vizyonuyla ilgili. Büyük hoca olacaksan büyük düşüneceksin, bu önemli. Ancak ihmal etmemek gereken konu da şu ki Avcı’nın elindeki kadronun kilit isimleri çok yaşlı. Böyle yaşlı bir kadroyu rotasyonla oynatması gerekiyor ve tercihi Türkiye’deki lig maçları oldu. Burada transferi yaparken bu takımın haftada iki maç oynayacağını düşünmeyenleri de sorumlu tutmak gerek...
6- GALATASARAY, BU FARKIN KAPANMASINA İZİN VERMEZ
8 puan, G.Saray gibi bir takımın erimesine izin vermeyeceği bir puan farkı. Devre arasına kadar 3-5 puan farkı koruyabilirlerse şampiyon olabilir. İkinci sıradaki adayım Beşiktaş. Fenerbahçe, ilk ikiye girebilirse büyük başarı olur.
HAFTANIN ‘EN’LERİ
- Haftanın olayı: Derbinin yan hakemi Tarık Ongun’a tribünden cisim atılması ve bu olayın da yaşanmamış sayılması.
- Haftanın hocası: Marius Sumudica
- Haftanın takımı: Kayserispor
- Haftanın Futbolcusu: Jahovic
- Haftanın Hakemi: Yaşar Kemal Uğurlu
1- IGOR TUDOR, DERBİ MÜCADELESİ İÇİN BİRAZ ACEMİ ÇIKTI
Amatörce. Bu seviyede maça çıkmamış genç bir hocanın yapacağı acemilikler yaptı. Ligin kader anlarına ezberlenmiş, telepatik düzenle çıkılır. Rakibi şaşırtayım derken siz şaşırırsınız sonra! Üçlüyle başlanması, Linnes yerine Latovlevici tercihi, değişiklik için 80’in beklenmesi, Gomis’in çıkışı acemiceydi.
2- JANSSEN-SOLDADO SAHADA BiRLiKTE KALAMAZ MIYDI?
Kocaman’a eleştirilere kısmen katılıyorum. Mehmet Arslan’a anlatmış, evet, iki değişikliği karttan bir dakika önce yapmıştı ama üçüncüsü için uzatmaları beklemesi manasızdı. Her hamle de ezbere: Janssen-Soldado aynı anda sahada kalamazlar mı? Böyle bir maçta 90’ıncı dakikayı görmesi gereken adam Giuliano mu, yoksa Valbuena mıydı?
3- BİZİM BU YAŞADIĞIMIZ BiRiNCi DEĞiL, BiNiNCi HADiSE OLDU
SADECE bu müsabaka özelinde karar makul gözükebilir. Ongun sağlıklı olduğu için, devam ettiler. Aynen 1989’da Namoğlu’nun 4. hakem olduğu G.Saray-Neuchatel maçı gibi. Büyük plana bakarsak, şiddetin korkunç nefesini yine hissettik ensemizde. Bu birinci değil, bininci hadise. Ve bir sonrakini ucuz atlatamayabiliriz. O yüzden tatil kararı alınmalıydı bence.
4- ŞENOL GÜNEŞ, 13-14 ADAMLA İKİ YIPRATICI TURNUVAYI GÖTÜREMEZ
Devler Ligi’nde ikide iki yapan takımımız yok, Beşiktaş üçte üçle başladı. Ama iki cepheyi bir arada götüremedi Güneş. 13-14 adamla iki yıpratıcı turnuva gitmez. Özellikle iki bekte ve iki açık pozisyonunda üçer adam bulunması ve bunların beşinin ‘30 üstü maç seçiciler’ olması, rotasyon kabiliyetini zayıflattı.
5- ABDULLAH AVCI, ROTASYONUN ANLAMINI TAM OLARAK BiLMiYOR
Avcı’nın ‘rotasyon’un anlamını tam bildiğini düşünmüyorum. Rotasyon, şekli döndürmektir; bir şekli alıp yerine başka bir şekil koymak değildir. Karabük’te de Epureanu dışında tamamen yedeklerle çıkmıştı. Kadronun yarısı kendini as, yarısı yedek hissederse rotasyondan verim alamazsınız. Avcı’nın ülke puanını önemsememesi değil mesele, kariyer tercihi. Hedefleri küçükmüş, sığmış, yerelmiş.
6- BU KÖPRÜNÜN ALTINDAN DAHA ÇOK SULAR AKACAKTIR
Avrupa’nın top 10 liginin en gollüsü bu. Ve güç dengesi olan bir turnuva: Göztepe G.Saray’la aynı sayıda gol atmış, Alanya bir eksik. Akhisar’ın, Alanya’nın, Göztepe’nin iyi gününde yenemeyecekleri takım yok. Evet, G.Saray süper bir ritm tutturdu ama köprünün altından daha çok sular akar...
HAFTANIN ‘EN’LERİ
- Haftanın olayı: Ongun’un yaralanması, şiddetin hortlaması, e-bilet’in kağıt biletten bir farkı olmadığının anlaşılması.
- Haftanın teknik direktörü: Marius Sumudica
- Haftanın en iyi takımı: Osmanlıspor
- Haftanın futbolcusu: Serdar Özkan
- Haftanın hakemi: Ali Palabıyık
MEHMET ARSLAN:
1- TUDOR’UN İLK PLANINA 10, VAZGEÇMESİNE SIFIR PUAN
Tudor’dan önce Ali Naci Küçük’ün gazeteciliğini şahane bulduğumu söylemeliyim. Düşünün ligin 8 haftası boyunca G.Saray 4’lü defans oynuyor ve bu oyun planını F.Bahçe maçı için değiştiriyor. Bu çok çok önemli bir teknik adam riski. Tudor bu riski alıyor, Küçük de tüm medyayı atlatıp bu haberi Hürriyet ve Spor Arena okurlarıyla paylaşıyor. Tudor’a gelince risk almasına 10 puan, ama Serdar Aziz’in sakatlanmasından sonra bu planından geri adım atmasına da ne yazık ki sıfır puan veriyorum.
2- FENERBAHÇE’NİN KUSURU ENERJİSİNİN OLMAMASI
Kocaman’ı eleştirmek milli sporumuz haline geldi. Eleştirilmesi gerekiyor mu, elbette. Ama maçı dikkatle izlerseniz, enerjisinin tükendiğini görürsünüz F.Bahçe’nin. Topu rakip ceza alanı içine taşıyamadı futbolcular. Kocaman’ı eleştireceksek bu noktada eleştirmeliyiz. F.Bahçe’nin enerjisi yok. 8 hafta geçti ama 11’e 10 maçta dahi topu taşıyamıyorsa F.Bahçe ciddi bir sorun var demektir. Ve bu sorunun yanıtını da futbolculardan önce teknik direktör Aykut Kocaman vermeli.
3- KENDİNİZİ CÜNEYT ÇAKIR’IN YERİNE KOYUN BİR DEFA
Kesinlikle yanlıştı. Bana göre maç devam etmemeliydi. Ne kadar kolay değil mi? Hiçbir sorumluluk sahibi olmadığınız zaman kolay karar alırsınız. Ama ben kendimi Cüneyt Çakır’ın yerine koyduğum zaman inanın karar vermekte zorlanıyorum. Yeri gelmişken bir noktanın daha altını çizeyim: Sosyal medyada okudum ve çok hoşuma gitti. ‘MHK sadece hakemler için değil, eleştirmenler için de eğitim semineri düzenlemeli’ diye bir öneri vardı. Çok yerinde bir öneri. Taraftar gözüyle bakan yazarlardan artık bıkkınlık geldi.
4- GÜNEŞ’İN EKİBİ, BİZİM LİGE KONSANTRE OLAMIYOR
Önemsememek değil ama Şampiyonlar Ligi’ne konsantre oldukları gibi lige konsantre olmakta güçlük çekiyor Beşiktaş. Koyabildiğim teşhis bu. Bu da zamanla aşılacak bir konu. Düşünün Beşiktaş’ın rakipleri kendilerini haftada tek maça konsantre ediyor. Oysa Beşiktaş sürekli önemli maçlara zihinsel olarak da hazırlanmalı. Bu konuda zorlanıyorlar.
5- ABDULLAH AVCI RİSK ALDI KAZANABİLİRDİ DE...
‘Avrupa’yı gözden çıkardı’, sizin yorumunuz. Ben aynı kanaatte değilim. Bu konuda Avcı’ya haksızlık ederiz. Avcı bir risk almış olamaz mı? Aldığı o riskle Avrupa Ligi’nde maç kazansa yorumumuz çok daha başka olacaktı.
6- ŞAMPİYONLUK İÇİN AVANTAJ ELBETTE G.SARAY’IN ELİNDE
GALATASARAY şu an itibariyle en avantajlı takım. Yüzde 40 Galatasaray, Yüzde 30’ar da Fenerbahçe ve Beşiktaş.
HAFTANIN ENLERİ
- HAFTANIN OLAYI: Derbide yan hakem Tarık Ongun’un saldırıya uğraması. Oynanan futbolun da hayal kırıklığı yaratması.
- HAFTANIN TEKNİK DİREKTÖRÜ: Marius Sumudica
- HAFTANIN EN İYİ TAKIMI: Kayserispor
- HAFTANIN FUTBOLCUSU: Quaresma
- HAFTANIN HAKEMİ: Yaşar Kemal Uğurlu
UĞUR VARDAN:
1- TEMEL SORUN SNEIJDER’İN YERİNİN DOLMAMASIDIR
TAKTİĞİ yadsımak oyunun tarihini anlamamak olur (konunun en iyi kitaplardan birinin yazarı Jonathan Wilson’ın geçen hafta ülkemizde olduğu bir dönemde). Mesela G.Saray, maçın hemen başında bulduğu iki şansı değerlendirse üçlü defans tercihinden ötürü Tudor’un taktik dehasından bahsedecektik. Serdar’ın çıkmasıyla eski sisteme dönüldü ama o da kâr etmedi. Asıl mesele Belhanda’ya yüklenen misyon. Suyu bulandırmak adına şunu söyleyebilirim; G.Saray, Sneijder’i aradı.
2- BENCE KABAHAT AYKUT KOCAMAN’DA DEĞİLDİ
kabahatin Kocaman’da olduğunu sanmıyorum. Hangi hoca bu durumda galip gelmek istemez ki? Buradaki kabahat genel; sezonun en kötü maçlarından birini izledik ve ‘Dünya derbisi’ tanımlamasının ‘Bizim dünyamızın derbisi’ anlamına geldiğini yine hatırladık.
3- TATİLİ NE CÜNEYT ÇAKIR NE FEDERASYON GÖZE ALIRDI
İdealde değildi ama burada ideallerin sadece fikir olarak var olduğu bir coğrafya. Her zaman bir ütopyamız var ve ona ulaşmak için hareket ediyoruz! Başkalarının gerçeği bizim hayalimiz yani. Maç devam ettirilmese geçmişteki derbiler sahaya sürülecek; Gerets’in başının yarıldığı, maç öncesi yine yan hakemin başına cismin isabet ettiği Kadıköy’deki randevular, Ali Sami Yen’deki ‘Su derbisi’ örnek gösterilecek vs. vs. kaos büyütüldükçe büyütülecekti. Ne Çakır ne de TFF bunu göze alırdı.
4- BEŞİKTAŞ İÇİN BİRAZ DA AVRUPA’YA BAKALIM
Bardağın dolu tarafından bakmak isteyenler için bu sezon yürüyen bir şey var Beşiktaş’ta: ‘Avrupa yolculuğu’. Teknik heyet ve takımın, “Ligi boş verelim” dediğini sanmıyorum ama yine de böylesi bir gerçekle yola devam ediyor Beşiktaş. Üstelik eldeki sonuçlara rağmen hali hazırda ligin en iyi top oynayan takımlarından biri. İçeride tarih defalarca yazıldı ama Avrupa’da çok boş sayfa var.
5- ABDULLAH AVCI’NIN ÖNCELİĞİ AVRUPA LİGİ OLMALIYDI
Ülke puanından ziyade bir takımın ve hocanın ufku açısından bakıyorum. Avrupa’daki izler daha derin olur seyirci ve takım hafızalarında. Bu açıdan tercihin neresi olduğu açık. Başakşehir mevcut kadrosuyla ligde zaten belli yerleri garantileyebilecek bir yapıda. Bu yüzden Avrupa yolculuğu öncelikli olmalıydı.
6- GALATASARAY, YARIŞTA BİR ADIM ÖNDEDİR
G.SARAY’ı bir adım önde görüyorum. Fenerbahçe’nin kredisi matematik olarak sınırda. Beşiktaş ve Başakşehir de kadro yapıları ve oyun anlayışlarıyla yarışı sona kadar götürecek takımlar görüntüsünde...
HAFTANIN ENLERİ
HAFTANIN OLAYI: Hakemi eleştiren Mesut Bakkal’ın, “Ruj sürüp de mi çıkacağım sahaya” diyerek, cinsiyetçilik yapması.
HAFTANIN TEKNİK DİREKTÖRÜ: Safet Susic
HAFTANIN TAKIMI: Kayserispor
HAFTANIN EN İYİ FUTBOLCUSU: Jahovic
HAFTANIN EN İYİ HAKEMİ: Yaşar Kemal Uğurlu