Sibel ARNA
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 03, 2008 00:00
Güreş, Türkiye’nin olimpiyatlardaki lokomotifi. Türkiye, olimpiyatlarda bugüne kadar toplam 36 altın madalya kazandı. Bunların 27’si güreşte geldi. Belki de bu yüzden güreş sporuna karşı Türkiye’de bir kayıtsızlık oluştu. Madalyayı kanıksadık, karşılaşmaları izlememeye, yeni yetişen sporcuları önemsememeye başladık. Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin 8 Ağustos’ta Pekin’de başlayacak olimpiyatlara katılacak güreşçilerden birinin bile adını biliyor musunuz?
Tüm bunların farkında olan Türkiye Güreş Federasyonu da duruma el attı. Milli güreşçileri tanıtmak amaçlı bir fotoğraf çekimi yaptırdı. Ama öyle sıradan bir çekim değil. 6 kişilik grekoromen güreş milli takımı basbayağı manken gibi poz verdi. Bir moda çekimine konu oldu. Klasik takım elbiseler de giydiler, en trendy
spor kıyafetler de. Hatta bazen üzerleri çıplak altlarında sade bir beyaz pantolonla kameraya gülümsediler. Yer İstanbul Sarıyer Mersinli Ahmet Spor Tesisleri... Fotoğrafçı Serdar Önal. Moda editörü Hakan Öztürk. Türkiye’ye bu yıl da çok sayıda madalya getirmesi muhtemel takımı yakından tanımaya ne dersiniz? İnanın bunu fazlasıyla hak ediyorlar.
MEHMET ÖZAL (29)
Bence magazine kaymalıyız şov müsabakaları yapmalıyız
Ankara doğumlu. Küçükken babası mahallede boş gezmesin diye güreşe yazdırmış. Halbuki o basketbol ve boksa daha çok ilgi duyuyormuş. Lise yıllarında girdiği müsabakalardan derece alınca güreşi çok sevmiş. Gazi Üniversitesi Beden Eğitim Yüksek Okulu mezunu. Aynı bölümden master ve doktorası da var. Şu anda Gençlik Spor Müdürlüğü Spor kontrolörü olarak çalışıyor. Bir kez dünya şampiyonu, bir kez Olimpiyat üçüncüsü oldu. Güreşin futbol gibi popüler olmamasından rahatsız. Dünya şampiyonu olmasına rağmen sokakta tanınmamasına içerliyor: "Güreşçilerin madalya alması artık kimseye enteresan gelmiyor. Ben olimpiyat üçüncüsü oluyorum kimse şaşırmıyor. Ama atletizmde bir tane Avrupa Şampiyonu çıkıyor, herkes ayakta alkışlıyor. Çünkü bu tarihte ilk kez oluyor. Bence magazine kaymalıyız, şov müsabakaları yapmalıyız. Böylelikle biraz daha medyatik olabiliriz. Zor ve ağır bir spor güreş. Antrenman programınız, beslenmeniz, özel hayatınız, her şeyiniz kontrol altında olmalı. Ayrıca yetenekli, zeki, esnek ve kuvvetli olmalısınız. Biz üzerimize düşenleri yerine getiriyoruz ama Türk milletinin desteğine ve dualarına da ihtiyacımız var. Lütfen bizi yalnız bırakmasınlar."
SONER SUCU (21)
Futbolu kıskanıyoruz
Soner Sucu, güreşçi ağabeyinin izinden gidip güreşçi olmuş. Amasya Güreş Eğitim Merkezi’nde başlamış, şimdi Konya Şeker Spor Kulübü’nde, 60 kiloda güreşiyor. Gençler Avrupa Şampiyonluğu ve Dünya 3.’cülüğü var. A milli mayoyu ilk defa giyiyor. Ailesinin desteği olmasa bu işi yapamayacağını söylüyor: "Futbolu biz de seviyoruz ama onlar kadar önemsenmediğimiz için üzülüyoruz. Resmen kıskanıyoruz. Sonuçta biz de bu millet için ter döküyoruz." Sucu çekimde heyecanlanmış: "İlk defa böyle bir çekimim oldu, Kendimizi manken gibi hissettik güzel bir şekilde giydirdiler bizi. Tek tek hepimizin duruşuyla, pozlarıyla ilgilendiler."
ŞEREF TÜFENK (22)
Biz evimizdeydik, fotoğrafçı deplasmanda
Bir kez Avrupa gençler şampiyonu, iki kez dünya gençler şampiyonu oldu. İkinci kez olimpiyatlara gidiyor:"Lisedeyken hep yurtdışına kampa giderdik. Sınıf arkadaşlarım ne güzel geziyorsun, derdi. Ama o ülkelerde hiç gezmedik, sürekli çalıştık. Yeri geldi bir haftada 5 kilo vermek için günlerce aç gezdik. Özel hayatımıza hiç vakit ayıramıyoruz. Ama tabii madalya alınca hepsini unutuyoruz. Fakat bugün bir güreşçinin başarısı bir tek kendisi ve yakınları için önemli. Eski güreşçi bir ağabeyimiz anlattı, dünya ikincisi olduğunda Türkiye’de davullarla zurnalarla karşılanmış. Ben öyle bir şeyi hayal edemiyorum." Tüfenk çekimde çok rahatmış. "Biz kendi evimizdeydik, onlar deplasmanda" diyor.
ŞEREF EROĞLU (32)
Acaba güreş İddaası mı oynansa
66 kiloda güreşiyor. 2004 Olimpiyat ikincisi, 1994, 1996, 1998, 2001, 2002, Avrupa Şampiyonu. Bu kadar başarıya rağmen her seferinde çok heyecanlandığını, madalyalara Türk halkı kadar kayıtsız kalamadığını söylüyor ve inceden sitem ediyor. "Futbol dünyada bir numara, biz de yakından takip ediyoruz. Ancak biz de çok emek veriyoruz. Anadolu insanı hálá güreşe önem veriyor. Şu anda 20 farklı şehirde güreş organizasyonu var. Büyük şehirlerdeki ilgi yoksunluğunu ucunda para olmamasına bağlıyorum. İnsanlar futbola ve at yarışına biraz da oynadıkları iddialar yüzünden düşkün. Acaba güreş İddaa’sı mı başlasa?" Eroğlu, çekimin olimpiyatlar öncesi farklı bir motivasyon ve keyif olduğunu söylüyor. "Yurtdışında sporcuların bu tür özel çekimlerinin yapıldığını biliyor ve takip ediyorduk. Bizlerle de böylesine profesyonel bir çalışma yapılması gerçekten güzeldi."
NAZMİ AVLUCA (31)
Teriniz terinize karışıyor
Gazi Üniversitesi BESYO Mezunu. Güreşe 11 yaşında Bolu Güreş Eğitim Merkezi’nde başladı. 84 kilo. Üç kez Avrupa şampiyonu, bir kez Dünya Şampiyonu oldu:"Fiziksel, zihinsel ve psikolojik açıdan sağlam olmanız gerekiyor. Bu üçlü koordinasyonu çok seviyorum. Bu sporda güçlü olan kazanmıyor. Teknik, tecrübe ve strateji çok önemli. İnançlı, hırslı ve mücadeleci olmalısınız. Düşünün iki saatlik bir antrenman, teriniz terinize karışıyor. Kampta 15 gün sürekli beraberiz. Bu yüzden takımdakilerin anlaşması çok önemli. Aramızda usta-çırak ilişkisi var, saygı her şeyin üstünde."
RIZA KAYAALP (18)
En genç milliyim
Madalya alırsam rekor kıracağım
Güreşe ilkokul birinci sınıfta kendi isteği ile başladı. "Öğretmenimiz güreşçi olursun dedi, diğer sınıftaki ağabeylerimi yeniyordum. Sonra amcama söyledim, dört yıl sonra seçmeler olacak, dedi." Gençlerde Avrupa şampiyonu ve Dünya ikincisi oldu. 18 yaşında milli ve olimpiyatlara gidecek. Madalya alırsa olimpiyat şampiyonu olmuş en genç güreşçi olacak. 115 kilo. 120 kiloda güreşiyor. Rakiplerine göre kilo eksiği olduğunu ama bunu avantaja çevirebildiğini söylüyor: "Daha hızlıyım, kesilmiyorum, kestiriyorum. Yaşım da küçük zaten bu yüzden daha atletik oluyorum." Kayaalp, çekimler sırasında bir türlü gülememiş. "Tam gülmeye başlamıştım, çekim bitti."
Fotoğrafçı Serdar Önal
Güreş Milli Takımı’nın fotoğraflarını çekme teklifi geldiğinde hemen aklıma bir moda fotoğrafı geldi. Detaylara moda editörüm Hakan Öztürk ile birlikte karar verdik. Modellerimizi yormamak ve tedirgin etmemek için onların mekanına gittik. Çok doğal ve samimi pozlar yakaladığımıza inanıyorum.
Moda editörü Hakan Öztürk
Açık söylemek gerekirse önüme gelen proje ilk başta beni biraz tedirgin etti. Sonuçta karşımda profesyonel sporcular vardı. Tüm uluslararası yarışmalarda ve olimpiyatlarda en fazla madalyayı getiren takımla çalıştık. Çekim günü kamp alanına gittiğimizde duvarlardaki yazıları ve fotoğrafları gördükçe kendimi o takımın bir parçası gibi hissetmeye başladım. Bugüne kadar güreş konusunda nasıl bu kadar cahil kalabildim diye rahatsız oldum. Karşımda dünya
şampiyonları duruyordu ama ben onları tanımıyordum. Ama
magazin gündemini çok yakından takip ediyordum. Kendimi çok sığ ve kısır hissettim. Fotoğraflar ister istemez seksi oldu. Amacımız onları herkese tanıtmak. İnşallah işe yarayacak.
TAKSİM’DE ŞAMPİYONLAR MEYDANI
Olimpiyatlar için İstanbul, Taksim Meydanı’nda da özel bir hazırlık var. Olimpiyatların başlayacağı 8 Ağustos 2008 günü meydanda minderler ve tribünler kurulacak. 20 gün süreyle güreş takımını tanıtan videolar, olimpiyat karşılaşmaları, geçmiş başarılar ve efsane güreşçilerimizin yer aldığı belgeseller dev ekrandan gösterilecek.
Reklam filminde Hamza Yerlikaya oynayacak
Türkiye Güreş Federasyonu milli güreşçileri tanıtmak amacıyla bir de yönetmen Murat Ekmekçi ile reklam filmi çekecek. Reklam filminde asrın güreşçisi olarak nitelendirilen ve pek çok ilke imza atan Hamza Yerlikaya oynayacak. Yerlikaya kırılması zor bir rekora sahip: 8 Avrupa, 2 Dünya, 2 Olimpiyat şampiyonluğu var. Şimdi de milletvekili olarak mecliste görev yapıyor.