Oluşturulma Tarihi: Ekim 16, 2003 22:58
Samanyolumuz gitgide büyüyüp oburlaşıyor. Galaksimiz daha fazla büyüyebilmek için küçük yıldız sistemlerini yutuyor. Amerikalı araştırmacılar şimdi enfraruj görüntülerle kozmik yamyamlığın izine ulaştılar.
Bilim adamları son görüntülerle samanyolumuzun daha küçük galaksileri yutarak büyüdüğünü kanıtladılar. Bu seferki kurban Sagittarius galaksisi idi. Sistemin kütlesi samanyolumuzdan 10.000 kat küçük olduğundan, galaksimizin kütle çekim kuvvetleriyle genişletilerek parçalanmakta. Ve küçük parçalar samanyolumuz tarafından kolayca yutuluyor.
Burada kimin hükmettiği açıkça görülüyor diyor Virginia ve Massachusetts Üniversiteleri’nin araştırmalarını yöneten astronomi profesörü Steven Majewski. Araştırma sonuçlarını Aralık ayında ‘Astrophysical Journal’ dergisinde yayımlayacak olan bilim adamları on yıldan bu yana yanıtsız kalan soruların cevaplanabileceğini sanıyorlar.
Samanyolumuz, enfraruj görüntülerde uzantıları bulunan spiral bir disk şeklinde, küçük galaksi ise , samanyolumuzun altında ve üzerinde devam eden bir kuyruk şeklinde görünüyor. Fotoğraflar Massachusetts Üniversitesi’nin Two-Micron All Sky Survey (2MASS) projesi çerçevesinde alındı. ‘Eğer insanlar enfraruj gözlere sahip olsalardı, Sagittarius galaksisinin sürekli ne şekilde ileri geri hareket ettiğini görebilirlerdi’ diyor Majewski.
Ama tüm gösteriyi çıplak gözle incelemek yine de mümkün olmazdı. İnsan için görünür olan dalga boyları sayısız yıldız ve tozları gösterse de küçük yıldız sistemlerini göstermezdi. Enfraruj ışınlar sayesinde bilim adamları rahatsız edici cisimleri karartarak önemli noktaları yani M yıldız tipini inceleme imkanını yakaladılar.
Bu yıldız tipi Sagittarius sisteminde oldukça bol olmasına rağmen samanyolumuzda enderdir. Yıldız haritasını uygun bir şekilde ayarladıktan sonra Sagittarius sistemiyle karşılaştık diye anlatıyor Micheal Skrutskie. Ve böylece samanyolumuzun oburluğu ilk kez belgelenmiş oldu. Hatta cüce galaksiler hakkında da yeni bilgiler edinildi.
Sagittarius sisteminin bilinen bazı küçük bölümleri İngiliz araştırmacılar tarafından 1994 yılında bulunmuştu. Sagittarius galaksisinin tümünü içeren yeni görüntü ise samanyolunun saldırısını gösteriyor. Samanyolu kütle çekim kuvvetleri sayesinde çok sayıda yıldız çalıyor diye açıklıyor Majewski. İşte bu da samanyolunun kendinden küçük komşularını yutarak büyüdüğünü gösteren canlı bir kanıttır. Araştırma ayrıca Sagittarius sisteminin kritik bir durumda olduğunu ve kısa bir süre önce dağılacağını da ortaya koydu. Sürekli samanyolunun kuvveti altında bulunan galaksinin kendi kuvvetiyle bir arada duramayacağını bu nedenle de Sagittarius’un son günlerini yaşadığını tahmin eden bilim adamları şimdi samanyolunun toplam kütlesini daha kesin bir şekilde saptayarak kara delikler hakkında yeni bilgiler edinebilmeyi umuyorlar.
Uranüs’ün en küçük uyduları bulundu
Gaz gezegeni son uydularla birlikte artık 18 iç ve 6 dış uyduya sahip.
Amerikalı astronomlar Hubble teleskopuyla Uranüs’ün en küçük uydularını buldular. Baltimore Uzay Teleskopu Bilimi Enstitüsü’nden yapılan açıklamaya göre 12 ve 16 kilometre çaplarındaki iki uydu, gezegenin iç uydularına ait. İki yeni uyduyla, böylece toplam uydu sayısı 24’e ulaştı. Nasa’nın Moffett Field’deki Ames Araştırma merkezinden Mark Sohwalter ve Jack Lissauer, görüntüleri Hubble’ın ACS kamerasında fark ettiler.
Geçici olarak S/2003 ve S/200e U2 olarak isimlendirilen uydular Uluslararası Astronomi Birliği’nin (IAU) onayından sonra resmi olarak adlandırılacak. S/2003 U1’nin çapı yaklaşık olarak 16km ve Uranüs’ün beş büyük aylarından ikisi olan Puck ve Miranda arasında bulunmakta. Uranüs’e olan mesafesi sadece 75.000km. U1, gezegene büyük uydulardan daha yakın. U1 Uranüs’ün etrafını yaklaşık olarak 22 saatte çevrelerken, daha küçük olan U2 bir devri 14 saatte tamamlıyor.
Yeni keşfedilen uyduların çok küçük ve karanlık olmaları nedeniyle, 1986 yılında on küçük Uranüs uydusu saptayan Voyager teleskopunun ‘gözünden’ kaçmıştı. U1 ve U2, uyduların son derece yoğun olduğu bir bölgede yer alıyor. Bazı küçük uyduların Uranüs’le birlikte 4 milyar yıl önce oluşmadığını düşünen araştırmacılara göre mesela S/2003 U2 yakınındaki Belinda uydusuna çarpan bir kuyrukluyıldızla meydana gelmiş olduğunu sanıyorlar.
Yeni uyduların bulunduğu bölgede 13 uydu bulunmakta ve bu nedenle de aslında uyduların kütle çekim alanlarının birbirinden etkilenmeleri gerekiyordu. Bilim adamları yeni uyduların ve yörüngelerinin ayrıntılı olarak incelenmesinden sonra uyduların, varlıklarını bu şekilde nasıl sürdürebildiklerini öğrenmeye çalışacaklar.