Salonumu Türkiye’den aldığım halılarla kapladım

Bir insan sporcu olarak mı doğar yoksa sporcu olunur mu?
- İnsanların belli bir yetenekle doğduğuna inanıyorum. Tabii gerekli ve yeterli çalışmayı da mutlaka yapmalı. Çok çalışma, iyi beslenme, düzenli destek ve yönlendirmeyle yetenek geliştirilebilir. Konu, sporcu olarak doğup doğmamak değil, bu yetenekle ne yapacağınız.
Siz nasıl doğdunuz?
- Ben bir atlet olarak doğdum. Sevgi dolu, mükemmel bir ailem vardı. Herkes öğretmen olduğundan eğitim konusu çok önemliydi. Pek çok farklı kültürün bakış açısını görüyor ve çok fazla seyahat ediyorduk.
Efsane bir sporcu olabilmenizin ilk tohumu nerede nasıl atıldı?
- Tek bir şey var: Çok çalıştım, çok çalıştım, çok çalıştım!
Geçen 1 Temmuz’da 50 yaşında oldunuz. Nasıl bir kariyeriniz oldu?
- Hayatımı spordan kazanma şansına sahiptim. Kariyerimin ikinci aşamasında da gençlerle çalışma, politik faaliyetler ve ailemle zaman geçirme lüksünü yaşadım. 1983’teki ilk dünya şampiyonası, 1984’te kendi ülkemdeki Olimpiyat oyunları, 1991’de Tokyo’daki Dünya Şampiyonası ve 1996 Atlanta’da katıldığım son Olimpiyat hayatımın dönüm noktaları.

POLİTİKAYA DEVAM EDECEĞİM

New Jersey’den ABD Kongresi’ne aday olmaya çalışıyorsunuz. Ancak, son dört yılda New Jersey eyaletinde az yaşadığınız için mahkeme adaylığınızı engelledi. Neden siyaset bu kadar önemli?
- İnsanlara hizmet etmek için bir fırsattı. Gönüllülüğü seviyorum ve bir lisenin atletizm takımı için gönüllü çalışıyorum. Politikaya her zaman ilgi duydum, kendi çabalarımla farklı şekilde devam edeceğim. Herhangi bir aktif göreve geleyim, ötesini düşünmüyorum.
Uzun atlama salon dünya rekorunuz neredeyse 28 yıldır kırılmıyor. Bundan sonra kimse kırabilir mi?
- Tabii ki... Rekorlar kırılmak içindir. Umarım bu sporcuyu ben de görebilirim.
Sizce 100 metre dünya rekortmeni Usain Bolt uzun atlamada başarılı olabilir mi?
- Uzun atlama çok zor, yıllarca damgamı vurdum. Sürat koşularına katılan bir uzun atlamacıydım. Başarı için antrenman tarzında büyük değişiklikler yapılmalı.
Bir vakfınız var. Hatta röportajlarınızı paralı yapıp o vakfa aktarıyorsunuz. Tam olarak ne yapıyorsunuz?
- Carl Lewis Vakfı’nda, kazandıklarımı ihtiyaç sahipleriyle paylaşma zevkini yaşıyorum. Vakfın temel işlevi, fiziksel aktivite ve eğitim aracılığıyla gençleri desteklemek. Atletizm, eğitim ve sanat alanında pek çok gençlik programına burs sağladığımız gibi, gençlere yönelik birçok yarışı da destekliyoruz.

TARAFTAR GRUBUNUZDAN ETKİLENDİM

Türkiye’ye ilk gelişiniz mi?
- Hayır, birkaç yıl önce İstanbul’a gelmiştim. Sultanahmet Camii’ni gezme, harika restoranlara gitme ve Mısır Çarşısı’nı dolaşma fırsatım oldu. Döndüğüm de salonumu Türkiye’den aldığım halılarla kapladım.
Ne düşünüyorsunuz Türkiye’yle ilgili?
- Şimdilik sadece İstanbul’u gördüm. Tarihi yerler ve deniz gerçekten çok hoşuma gitti. Olağanüstü bir şehir. Dün akşam Türk Milli Takımı’nın Almanya maçını izledim. Muhteşem bir taraftar grubu vardı. Türk taraftarından çok etkilendim.
Son olarak spor insana ne katar?
- Fiziksel sağlık, hayat boyu süren bir uğraş olmalı. Sağlıklı yaşadığınızda yaşam kalitenizi ve sürenizi artırmış oluyorsunuz. Ben yürümeyi, bisiklete binmeyi ve ağırlık kaldırmayı çok seviyorum.

HEDEF AVRASYA

‘Sonuna kadar koş nefesin yeterse!’ sloganıyla yola çıkan We Run İstanbul’a www.facebook.com/nikerunningturkiye’den ulaşabilirsiniz. Katılmak isteyenler Taksim AKM önü, Bakırköy-Towncenter AVM önü, Kadıköy Evlendirme Dairesi ve Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüs’ten hareket eden ücretsiz servislerden faydalanabiliyor. 17 Eylül’de başlayan Nike We Run Istanbul, koşucuları, 16 Ekim’de 33’üncüsü yapılacak Avrasya Maratonu’nun sekiz kilometrelik parkuruna hazırlamayı amaçlıyor.

YEDİ DÜNYA REKORU

Carl Lewis (50), kariyeri boyunca dört ayrı Olimpiyat’ta yarıştı, dokuzu altın olmak üzere 10 madalya kazandı. 1984 Olimpiyatları’nda 100 metre, 200 metre, uzun atlama ve 4x100 metre bayrak yarışlarında kazandığı dört altın madalyayla adını dünyaya duyurdu. Dünya şampiyonalarında sekiz altın madalya kazandı. Ayrıca yedi dünya rekoru kırdı. Sürat koşuları ve uzun atlamadaki başarıları sayesinde, Uluslararası Olimpiyat Komitesi onu 1999’da ‘Asrın Sporcusu’ seçti.

İHTİYAÇ SAHİPLERİ İÇİN MESAFELERİ AŞMAK

1997’de aktif spor yaşamına son veren Carl Lewis, enerjisinin önemli bölümünü, aralarında ‘Best Buddies’ ve organ bağışıyla ilgili çalışan ‘The Wendy Marx Foundation’ ve ‘Ronald McDonald House Charities’ gibi kuruluşlara ayırıyor. Açlıkla mücadele eden ‘Gıda ve Tarım Örgütü’nün de gönüllü elçisi.